Saat gecenin 1'i ve ertesi gün bir sınavınız var. Ve siz henüz yolun çok başındasınız. Uykunuz gelmemeli ve son saatlerinizde elinizden geleni yapmalısınız ama nasıl? Yönelebileceğiniz bir şey var. Tabii ki bir bardak acı kahve. Eğer kendinizi daha önce bu durumda bulduysanız, uyanık kalmak için temel bir uyarıcı olan kafeine başvurmuşsunuz demektir. Vazgeçilmezimiz olan kahveye gelin birlikte bir göz atalım.

Kafein nedir?
Kafein, merkezi sinir sistemi üzerinde etki eden bir kimyasaldır. Bu nedenle kalp atım hızı, kan basıncı ve kas gerginliğinde artış yapan bir dizi uyarıcıdan biridir.
Kahvenin dışında enerji içeceklerinde belki de hemen hemen her gün tükettiğimiz çayda ve tatlı krizimiz geldiğinde ilk başvuru adresimiz olan çikolatada da bulunan önemli etken maddelerden biridir.
Peki bize ne yapar?
Aslında dozunda tüketildiğinde oldukça önemli ve güzel etkileri bulunmaktadır. Dikkatte artışa, tepki süresinde hızlanmaya sebep olmaktadır. Ayrıca adenosin adı verilen, beyinde doğal olarak üretilen bir kimyasal maddeyi taklit etmekte ve duygu durumunu yükseltebilmektedir. Hadi o zaman elimize kahvemizi alalım ve öğrenmeye devam edelim.
Ama şunu da asla unutmayalım her şey dozunda güzel! Fazla miktarda tüketilen kafein sinirlilik ve insomnia ile sonuçlanabilir.

Özellikle dikkat edelim!
Hamile olan bir bireyin kafein tüketimine çok dikkat etmesi gerekir. Aşırı miktarda alınan kafein annenin plasentasından fetüse kolayca geçebilir. Ve fetüste kafein metabolizması için gerekli bir enzim olan Sitokrom P450 A2 bulunmamaktadır. Bu nedende fetüsteki kafeinin metabolize edilmesi oldukça fazla zaman almaktadır.
Hamile bir birey günlük olarak ne kadar kafein alabilir?
Araştırmalara göre gebeler için alınması gereken günlük kafein miktarı 125mg'ı aşmamalıdır. Aksi takdirde kafein fetüs için toksik bir etki yapacaktır ve fetüsün gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
Bir antioksidan mıdır?
Kafeinin vücuttaki serbest radikallerin sebep olduğu hasarlarla mücadele eden bir antioksidan olduğu düşünülmektedir.
Cildimiz en güzel giysimizdir ve cildimiz için çesitli yöntemler deneriz peki kafeinin cildimizdeki yeri nerededir? Yapılan klinik bir çalışmada kahve tohumu ekstresi ile hazırlanan krem 20 hastanın tüm yüzüne, 10 hastanın ise yüzünün yarısına uygulanıp diğer yarısına plasebo krem uygulanmıştır. Çalışma sonucunda ise kullanılan kremin gözle görülür şekilde kırışıklıkları azalttığı ve derinin yenilenmesini sağladığı gözlemlenmiştir. Özellikle göz altı kırışıklıkları için kafein içeren ürünler kullanmanızı tavsiye ederim. Cildimize iyi bakalım sevgiyle kalalım.

Ayrıca kafein, sanılanın aksine, içildiği anda etki etmez; vücuda girdikten yaklaşık 30-60 dakika sonra etkisini gösterir. Ve kafeinin insan vücudundaki yarı ömrü 5 saat kadardır. Yani her 5 saatte bir vücudunuzdaki oranı %50 oranında azalır. Örneğin saat 8’de 100 miligram içtiyseniz saat 13’te bu 50 miligrama, saat 18’de 25 miligrama düşecektir. Aslında kafeinin vücudumuzdan atılması için oldukça fazla zamana ihtiyacı vardır bu sebepten etkileri oldukça uzun sürebilir.
Peki kafein nasıl çalışır?
Temel olarak mantığı aslında çok basittir. Sinapslarda biriken ve bitkinlik yorgunluk sebebi olan asetilkolin ve adenozin parçalanmasını sağlayarak kişinin uyanık kalmasına sebep olur ve sinirsel iletimi rahatlatır.
Ayrıca dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli nokta da kafeinin evcil hayvanlarınız için ölümcül olduğudur. Evcil hayvanım bundan da tatsın diyerek kafein içerikli bir besin vermeniz durumunda, evcil hayranınızın tattığı son şey kafein olabilir.
Kafeinin uyaran olduğundan bahsettik, peki neden sürekli almanıza rağmen hala uyku sorunu çekiyorsunuz? Bu soruyu şu şekilde cevaplayalım: Bağışıklık oluşturmuşsunuz. Kafein vücutta adenozin ile etkileşime girerek uykuyu gidermektedir. Fakat vücudumuz adenozine kafeinden daha duyarlıdır ve kafeine kolayca bağışıklık oluşturabilir. Yapılan araştırmalara göre 7 gün boyunca her gün 3 defa ve her seferinde 400 mg kafein alan birisinin 1 hafta içinde kafeine tamamen bağışıklık kazanacağı ve etkisinin %95 oranında azalacağı görülmüştür. Yani sürekli kahve içiyorum ama etki etmiyor demenizin sebebi tamamen vücudunuzun geliştirdiği bağışıklıktır. Ve tabi ki bu bağışıklıktan kurtulabilirsiniz ama nasıl?

Kahve alımını bir süre sıfırladıktan sonra yavaş yavaş miktarını arttırmanız durumunda kafeinin etkilerini tekrar gözlemlemeye başlayabilir ve uyku probleminizi çözebilirsiniz. Ayrıca kafein diğer uyarıcı maddeler gibi bağımlılık yapmamaktadır. Bir süre tükenmeyerek kahve toleransınızı normal düzeye düşürebilirsiniz.
İlaç ve zehri birbirinden ayıran dozdur, kafeinin de dostunuz mu yoksa düşmanınız mı olduğunun belirleyicisi aynı şekilde dozudur.
Unutmayalım her şey dozunda güzel.
Elinizde kahvenizle birlikte keyifli okumalar dilerim.