Bilim kurgu kitapları, fantastik kitaplar, makaleler, araştırmalar ve daha bir çok alanda yaşamın temeli sudur. Tabi ki yaşamın devamının tek dayanağı su değildir. Ancak her şeyin temelinde su vardır. Bunun sebebi ise suyun çok iyi bir çözücü olması, madde taşınımında etkin rol oynaması, organizmalarda homeostaziyi (denge) sağlaması ve daha birçok özelliğini örnek gösterebiliriz. İşte suyun bu öneminden dolayı da astronomide keşfedilen bir gezegende yaşamın var olup olmadığını kontrol etmek için suya bakarız. Atmosferinde, yeryüzünde, yerin birkaç kilometre altında su var mı, varsa miktarı ne bunlara bakarız.

Örneğin bilim insanları, gezegenimize en yakın gezegenlerden biri olan Mars’ta çeşitli araştırmalar yaptılar. Bilim insanları bu araştırmalar sonucunda Mars’ın belirli bölgelerinde su ve buzullara rastladılar. Bu keşif sonucunda da Mars’a sürekli bir üst teknolojik keşif araçları gönderip daha ayrıntılı veri toplamaya karar verildi. Bunun sebebi eğer orada su varsa yaşam da var olabilir ihtimali. Bunu öğrenmenin tek yolu da daha fazla araştırma ve keşif yapmaktan geçiyor.
Günümüzde de bir gezegen keşfedildiğinde yaşam içerip içermediğini anlamak için yapısında su bulundurup bulundurmadığına bakılır. Hatta keşfedilen gezegenler de dahi bu araştırmalara tabi tutulmakta. 2020 yılında Venüs atmosferinde yapılan bir araştırma ise yaşamın kanıtının sadece suyun varlığına bağlanabileceği gerçeğini değiştirebilecek nitelikte. Cardiff Üniversitesi’nde Profesör Jane Graeves ve ekibi Venüs’ü gözlemlemeye başladılar. Hawaii’deki James Clerk Maxwell teleskobuyla Venüs’ün atmosferinde suyun dışında yaşama dair bir iz buldular: Fosfin. Fosfin kimyasal bir maddedir. Canlıların metabolik aktiviteleri sonucunda, yeraltındaki bir dizi reaksiyonla veya endüstride kimyasal tepkimelerle açığa çıkmaktadır. Ekip de Venüs’te fabrikaların olmadığını belirterek fosfinin tek kaynağının canlı bir organizma ya da yeraltı olabileceğini belirtti.

Fosfin
Konuya daha hakim bir şekilde ilerlemek ve durumu daha iyi idrak edebilmek adına bu kimyasal maddemizi yakından tanıyalım. Fosfin, merkezinde bir adet fosfor (P) atomu ve ona kovalent bağ yapmış üç tane hidrojen (H) atomundan oluşur. Hidrojenfosfit, fosfamin, fosfor trihidrit ve fosforat hidrojen adlarıyla da bilinir. Molekül kütlesi yaklaşık 34 gram/moldür. Erime sıcaklığı -133 santigrat derece, kaynama sıcaklığı da -88 santigrat derecedir. Bu da onun dünyada ve evrenin birçok yerinde gaz formunda olmasına sebep olur. Ki bu yüzden ondan fosfin gazı diye bahsederiz. Renksiz, yanıcı ve oldukça zehirli bir gazdır. Genellikle üreticiler tahıl ambarlarında kemirgen ve böceklere karşı önlem almak için kullanır.
Venüs
Güneş Sistemi’nde Güneş’e en yakın ikinci gezegendir. Sıcaklık bakımdan da birinci sıradadır. Kütlesi 4, 87x10^24 kilogramdır. Yoğunluğu 5,24 gram/santimetreküptür. Atmosfer basıncı 91 atm. Atmosferi %97 CO2, %3 azot (N) ve diğer gazların eser miktarlarından oluşmaktadır. Güneşe uzaklık bakımından ikinci fakat sıcaklık bakımından birinci sıradadır. Bunun sebebi Güneş’ten gelen ışınların yansırken Venüs’ün atmosferinden yansımamasıdır.

Venüs’ü ilgi çekici kılan yanlardan biri onun Dünya’ya oldukça benzemesidir. Yoğunluk ve kütledeki sayısal yakınlık da buna bir örnektir. Ancak Dünya’dan Venüs’ü gözlemlemek biraz zordur. Bunun sebebi ise Güneş’e son derece yakın olması veya başka bir tabirle yörüngesinin Dünya’nınkine göre Güneş’e daha yakın olmasıdır. Venüs’ü ancak Güneş doğmadan önce veya Güneş battıktan sonra görebiliriz. Sırf bu özelliğinden dolayı ona Çoban Yıldızı, Sabah Yıldızı, Akşam Yıldızı veya Tan Yıldızı denmektedir. Venüs’ün belki de en meşhur kısmı da atmosferindeki yaşam olasılığı. Biz de bugün burada buna değineceğiz.
Venüs atmosferinde yaşam
Metnin giriş kısmında fosfinden, Jane Greaves ve ekibinden bahsetmiştik. Bu ekip Hawaii’deki J. C. Maxwell Teleskobuyla gözlemler yaptılar ve garip bir şekilde Venüs atmosferinde fosfin moleküllerine rastladılar. Aslında fosfin endüstriyel olarak da üretilebilir. Tabi eğer bir kimyasal fabrikanız var ise. Ki bu Venüs’te imkansız gibi bir şey. Peki sorabilirsiniz “O hâlde bu fosfin nereden geldi?” diye. Aslına bakarsanız fosfin yeraltındaki gazların çeşitli tepkimeler aracılığıyla da ortaya çıkabiliyor. Bundan bahsetmiştik. Ve bu birçok gezegen için mevcut bir durum. Ancak Venüs’te yeraltında sentezlenen fosfin miktarı atmosferde gözlemlenen miktar kadar fazla değil. Bunu Greaves ve ekibi de fark etti ve daha kapsamlı bir netice alabilmek adına Şili’deki Atacama Large Millimieter/submillimieter Array (ALMA) tesisine gittiler. ALMA tesisinde 45 teleskopla Venüs’ü daha ayrıntılı gözlemeleme fırsatı buldular.

Bunun üzerine ekip bir veri dizisi elde etti ve bunu Kyoto Sangyo Üniversitesi’nde Profesör Hideo Sagawa’ya gönderdiler. Sagawa verileri hesapladı ve bir sonuca ulaştı. Buna göre Venüs’ün atmosferindeki her 1 milyar molekülde 20 molekül fosfin vardı. Halbuki cansız süreçlerden fosfinin sentezi gerçekleşmiş olsaydı bu oran 10.000 molekülde 1 olmalıydı. Yani fosfin miktarı yeraltından çıkan miktardan daha fazla. Bunun tek açıklaması olabilirdi o da fosfinin bir tür organizma (mikroorganizma) tarafından sentezlendiği.
Bir terslik var!
Az önce sizlere Venüs’te yaşam olabileceğine dair önemli bir kanıt olan fosfinin oranlarından bahsettik. Bunlar bize orada yaşam olduğunu söylüyor. Tabi bunlar teorik verilerden elde edilen yorumlar. Peki bu teorinin yanına Venüs’ün ortalama sıcaklığının 464 santigrat derece olduğu gerçeğini de katarsak? Yazının en başında yaşamın temelinin sudan oluştuğunu, su varsa yaşamın da barışabileceğinden bahsetmiştik. Ancak suyun 1 atmde 100 santigrat derecede kaynadığını biliyoruz. Venüs’ün sıcaklığına 464 santigrat derece, basıncına da 90 atm dersek orada suyun varlığından bahsedebilir miyiz? Basınç farkını da hesaba katsak da suyun Venüs ortamında gaz formunda veya buhar formunda olacağına kanaat getiririz. Su yok! Suyun olmadığı bir yerde de yaşamdan bahsedilebilir mi? Belki Venüs’te aşırı koşullara uyum sağlamış bakteriler olabilir. Ancak o kadar sert koşullara hangi organizma uyum sağlar, bu ancak oraya gidip görülerek anlaşılabilir. Bu karşıt düşünce İrlanda’daki bir ekip tarafından görüldü ve hemen değerlendirildi. Gelin şimdi onlara bir bakalım.
Ekstremofiller bile hayatta kalamaz!
Alt başlıklarımızdan birisi “Venüs atmosferinde yaşam!” idi. Ancak bir takım araştırma yaptık ve İrlanda’daki Queens’s Üniversitesi’ndeki uluslararası bir ekibin yaptığı çalışmaya rastladık. Ve bu çalışmadaki iddialar Jane Greaves’in Nature Astronomy’de yayımlanan fosfinle ilgili makalesini çürütmeye yönelikti.

Queen’s Üniversitesi yaptığı araştırmada Venüs’ün atmosferini inceledi. Ve oradaki bulutların sülfürik asit ve çok az bir miktarda sudan oluştuğunu gördüler. Evet su var ama bunun miktarı ne kadar? Belfast’tan Doktor John Hallsworth Dünya’daki en dayanıklı canlı için gerekli minimum su oranını baz aldı. Ardından Venüs’teki su oranına döndü. Venüsteki bu su oranı Dünya’daki en dayanıklı canlı için gerekli olan su oranından 100 kat daha azdı. Eğer ki su yaşamın temeli ise aktif bir yaşam için bu oran eşik değerin çok altında kalmaktaydı. Bu alt başlığımızda da ekstremofillerin bile hayatta kalamayacağını belirttik. Ekstremofiller Dünya’da en sert, en acımasız, yaşanması en imkansız ortamlarda yaşayan mikroorganizmalardır. Ve Greaves’e karşıt görüşte Venüs’te bu canlılara bile yer olmadığı belirtiliyordu.

Tüm bu çatışmalar iki taraflı bir savaşı doğurmakta. Ya da daha dostane bir tabirle ortaya bir iddia çıkmakta. Cardiff Üniversitesi Venüs’te fosfin bulduklarını ve bunun yeraltında veya yerüstünde meydana gelen tepkimelerden dolayı kaynaklanmadığını belirtmekteler. Çünkü fosfin çok fazla miktarda. Bunlara dayanarak da Venüs atmosferinde yaşam olabilir. Ama Queen’s Üniversitesi de Venüs’te yaşam için gerekli suyun 100 kat daha az olduğunu belirtiyor. Bu da aktif yaşam için son derece kuru bir ortama sebep oluyor. Buna ek olarak Cardiff Üniversitesi’nin teleskoplarla yaptığı gözlemlerde bir yanılma payı olabileceği belirtilirdi. Pes etmeye niyeti olmayan Cardiff Üniversitesi de buna karşılık olarak belki de Venüs’teki bulutlarda bazı bölgelerde su molekülleri yoğun olarak birikmiştir ve aktif yaşam meydana gelmiştir, dedi. Ve son derece kararlı olan Greaves ve ekibi 2023’te Venüs’e keşif aracı gönderip kendilerini kanıtlayacaklarını belirtti.