TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ TÜRKÇE MÜFREDATI DEĞERLENDİRME RAPORU
Yeni müfredat ile "beceri" temelli sadeleştirilmiş ve derinlemesine öğrenme yaklaşımı amaçlanmıştır. Öğrencilerin aktif katılımının sağlandığı bir öğrenme ortamı ve düşüncelerin özgürce paylaşılabildiği, sosyal- duygusal becerilerin gelişiminin desteklendiği bir sınıf iklimi oluşturulmak istenmiştir.
Yeni müfredatta, öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören "bütüncül eğitim yaklaşımı" modeli benimsendiği görülmektedir.
Türkçe becerileri oldukça önemsenmiştir. Yeni müfredatta öğretmenin yetkinliği hat safhaya çıkmıştır. Anlatılacak konunun sınırlı oluşu öğretmenin öğrenci üzerinde uygulayıcı olarak etkisinin açık olarak görüleceği bir sürece yol açacaktır.
Ayrıca Türkçenin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılmasının tüm derslerin ortak hedefi haline getirilmesi amaçlanmıştır. Özellikle çıktılar verilirken diğer derslerle olan iş birliği de belirtilmiştir. Müfredatta hangi branşlarla iş birliği yapılacağı tema tema detaylandırılmıştır.
Dikkat çeken en önemli nokta ise dinleme/izleme, konuşma ve yazma etkinliklerine eşit derecede önem verilmesi ve bu etkinliklerin yeni müfredatta dil yapısı diye adlandırılan dilbilgisi etkinliklerinin de önüne geçmiş olmasıdır
YENİ MÜFREDATTA GÖZE ÇARPANLAR
· Programda dinleme/izleme, konuşma ve yazma etkinliklerinin nasıl uygulanması gerektiği ve ölçme değerlendirme yöntemleri detaylandırıldığı için Türkçe öğretmenleri adına yol gösterici olmuştur ancak haftalık ders planlarında dinleme/izleme, yazma, konuşma ve okuma becerilerinin yeniden yapılandırılması şarttır. Bu bağlamda uygulayıcı öğretmenlere büyük bir sorumluluk düşmektedir. Yazma, konuşma ve okuma atölyelerinde öğrencilerin üretim yapması amaçlanmıştır.
· Temalar uygulamadaki müfredata göre azaltılmış ve her seviye için 6’ya indirilmiştir. Bu temalara göre ilerlemek mecburi tutulmuştur.
· Temaların içine yerleştirilen sosyal ilişkiler, görgü ve nezaket kuralları, sağlıklı yaşam gibi yaşam becerileri metinler üzerinden ele alınarak ortaokulun ilk kademesinden düzeye göre yapılandırılarak ilerletilmiştir. Geleneksel öğretmen merkezli eğitimden uzaklaşılarak öğrencinin her durumda etkin olduğu ortamlar ve çalışmalar planlamak esastır.
· Her tema için yaklaşık 35 ders saati ayrılmıştır. Temaların içine mutlaka bir okuma, dinleme/izleme, konuşma, yazma çıktısına yer verilmiş. Temalar verilirken öğretmenin öğrenciyi destekleyici ve yönlendirici olması hedeflenmiştir. Her tema sonunda üretim atölyesi planlanmıştır. Özellikle metin türleriyle ilgili ürünlerin ortaya çıkması için haftalık bir ders saati planlanmıştır.
· Yine uygulamadaki programdan farklı olarak öğretmenden öğrencinin konuşma, dinleme ve okuma gelişim tablosunu tutması beklenmiştir. Yılın başında öğretmenin bu becerilere ilişkin durum tespiti yapması gerekmektedir. Öğrencinin hazır bulunuşluğu belirlenecek sonrasında ise gelişimi izlenecektir. Yeni müfredatta bununla ilgili de yönlendirici ölçeklere yer verilmiştir.
· Yeni programda bilgi okuryazarlığı, görsel okuryazarlık, dijital okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, finansal okuryazarlık, vatandaşlık okuryazarlığı gibi alanların çok önemsendiği görülmektedir. Bu okuryazarlık becerileri için eklenen yeni metin türleri yaşadığımız çağa uyum açısından istediğimiz hedeflerden olmuştur. Bu yaklaşımın öğrencinin gelişimine daha sağlıklı katkı sağlayacağı açıktır. Düzeylere göre ele alınacak metin türleri tablo halinde verilmiştir.
· Her seviyede bilgilendirici metin türleri sayısı oldukça artmış ve çeşitlenmiştir: anı, dilekçe, e-posta, efemera (koleksiyon değeri olan metinler: pul, afiş, poster, harita vb.) form, gezi yazısı, grafik simge, günlük, bilet, fatura, davetiye, haber metni, hiper metin, fragman, infografik, mektup, özlü söz, portre, otobiyografi, biyografi, öz geçmiş, reklam/kamu spotu/duyuru, sosyal medya mesajları, yönerge metinleri vb.
· Geleneksel metin türleri ile günümüz dünyasında yer alan metinler birleştirilerek ele alınmıştır.
· Yeni müfredatta tüm seviyelerde öğrencinin ihtiyacına göre ölçme değerlendirme çeşitliğini artıracak örnekler verildiği de gözlemlenmiştir. Özellikle öğrenciyi motive edici dijital çeşitlilikten de yararlanılması beklenmektedir.
· Dil yapısı ve söz varlığı açısından mevcut uygulamadan farklı olarak 5. sınıfta isim, fiil, zamir, sıfat sözcük türleri ile karşılaştırma, benzerlik ve özetleme işlevli sözcüklere yer verilmiş. %5 sınıf müfredatının diğer düzeylere göre oldukça yoğun bir duruma getirildiği gözükmektedir.
· Öğrenci, yazılı ürünlerini ve seçkilerini (günlük, anı, gezi, şiir, alıntı, özdeyiş, atasözü ve deyim vb.) içeren bir dosya hazırlamaya teşvik edilerek yazar kimliği oluşturma konusunda desteklenmelidir.
· Dil yapıları konularına her sınıf seviyesinde 2. temadan itibaren yer verilmelidir. Dil bilgisi öğretmek için acele edilmemelidir.
· 5 ve 6. sınıflarda noktalama işaretlerinin ve yazım kurallarının yaygın kullanılan, 7 ve 8. sınıflarda ise az rastlanılan özelliklerini etkinliğe dönüştürmek uygundur.
· Öğrencilerin dil yapılarını bir “araç” olarak kullanıp okuduklarını ve dinlediklerini daha iyi anlayabilmeleri; daha nitelikli sözlü ve yazılı üretimler yapmaları hedeflenmiştir.
· Dil yapılarına yönelik açıklamalar yazılırken yay ayraç içinde konu sınırlaması yapılmıştır.
· KSDM (Kademeli Sorumluluk Devri Modeli) öğrenci ile öğretmeni “usta çırak ilişkisi” içinde düşünen bir öğretim modelidir. Model kapsamında öğretmen öncelikle doğrudan öğretim yoluyla stratejiyi/yöntemi tanıtır, ardından model olarak kullanımını gösterir ve öğrencinin kendi başına çıktıya ulaşması izlenir.
· Üretim atölyelerinde, Türkçe dersi kapsamında gerçekleştirilen eğitim öğretim faaliyetlerinin ürüne dönüşmesini hedeflenmektedir.
· Bir sınıf seviyesinde işlenen her temanın sonunda biri konuşma diğeri yazma atölyesi olmak üzere en az iki atölye çalışması yapılır.
· Atölye çalışmasının süresi bir ders saati olmakla birlikte gerekli durumda atölye hazırlık süreci okul dışı etkinlikler ile desteklenebilir.
· Atölyelerde kendini tekrarlayan ve tek tip yazılardan ziyade öğrencilerin yaratıcılığını ve hayal gücünü destekleyen, kendilerini rahatça ifade etmelerini sağlayan ilgi çekici etkinliklere yer verilmelidir.
· Öğrenciler, atölye çalışmalarındaki ürünlerinden oluşan ürün seçki dosyaları oluşturmaya teşvik edilmelidir.
· Eğitim öğretim yılının her döneminde öğrenci seviyesine uygun 2 kitap okutulur. Zümre öğretmenler kurulu tarafından her sınıf seviyesi için kitap listeleri oluşturulur. Türkçe öğretmenleri bu listeden temalara uygun olanları öğrencinin ilgi ve ihtiyaçlarını gözeterek tavsiye etmektedir.
· 5, 6, 7.sınıf seviyelerinde olmayan; eleştirel okuma gibi yeni içerikler 8.sınıf için açıklanmış, yazım kuralları ve noktalama işaretlerinin küçük seviyelerde sık karşılaşılan işlevleri ile, 8.sınıfta ise daha nadir karşılaşılan örnekleri ile öğrencilere verilmesi istenmiştir. Bugüne dek müfredatta yer verilmeyen bazı metin türlerinin (vlog, form, fragman, inografik…) yeni müfredata dahil edildiği de görülmektedir.
· Dil bilgisi alanında ise bugüne kadar 8.sınıf düzeyinde “fiilimsi, cümlenin ögeleri, eylemde çatı, cümle türleri ve anlatım bozuklukları” ünitelerini işlerken yeni müfredat planında sadece “fiilimsi, eylemde çatı, anlatım bozuklukları ve zamir” konularına yer verildiğini görmekteyiz.
Konuların detaylarıyla değil ana hatlarıyla anlatılması, öğretim aşamasında dil yapılarının bir amaç olarak değil, araç olarak görülmesi gerektiği ve bu sebeple ölçme/değerlendirmede ilgili dil bilgisi konularına yer verilmemesi gerektiği özellikle belirtilmiştir. Dil bilgisine ait kazanımların da öğrenciye metin içinde, çıkarım yapabileceği, düşünme becerisini kullanıp
geliştirebileceği örneklerle verilmesi isteniyor. Bu bağlamda; var olan LGS modeli, güncellenen müfredatla bütünüyle örtüşmemektedir.
· 5 ve 6’larda 6 ders saati 216 ders yapılacaktır, 7 ve 8’de ise 180 ders yapılacaktır.
Özetle yeni müfredatta dil bilgisi açısından daralmaya gidilirken okuma, yazma, dinleme/izleme ve konuşma etkinlikleri açısından zenginleştirilmiştir. Öğretmenin sene başından sonuna kadar öğrencinin bu becerilerini ve gelişimini takip etmesi beklenmektedir. Öğretmenin öğrenciyi bu becerilerde ölçme kriterleri detaylı belirtilmiştir. Öğrencinin metin türleri üzerine ürün çıkardığı atölyeler eklenmiş, çıktılar üzerine hem öğretmenin öğrenciyi hem de öğrencinin kendini değerlendirdiği ölçütler belirlenmiş. Tema sayısı düşmüş, temalar ve metin türleri günümüze uyarlanmıştır.
Türkçenin bir beceri dersi olduğunu ve sarmal bir sistemde verildiğini dikkate aldığımızda kademeli bir geçişin daha doğru olduğu, bu geçişte öğretmene oldukça kilit rolün düştüğü gözükmektedir.