The Haunting Tepedeki ev ve The Haunting Bly Malikanesi Netflix'in güzel iki korku-gerilim dizisi.
“Sık ağaçlar arasında, yalnız üst katının çatısı görünen, kırmızı aşı boyalı bir ev görüyorlardı. Yaklaştıklarında çam ormanının içinde, tüm bakımsızlığına rağmen göz alıcı duran, dört tarafı balkon kaplı, geniş bir ev gördüler.” diye başlar Ömer Seyfettin’in “Perili Köşk” eseri. Çocukluğumuzda çoğumuz okumuşuzdur değil mi?
O yüzden sürpriz bozana dikkat etmeden rahatça konuşabilirim. Ev arayan zevkine düşkün, hurafelere ve batıl inançlara inanmayan Sermet Bey, “Burayı tutmayın, perilidir.” denmesine inat olarak köşkü tutar. Amacı hayaleti yakalamaktır. Neticede amacına ulaşır ve hayaleti yakalar. Üç yıllık ev kirasını peşin alan ev sahibinden başkası değildir. Sermet Bey altı yıl evde bedavaya oturmayı garantiye alıp perili köşkün lanetini sonlandırır.
Netflix’de de çok severek izlediğim iki tane “Perili Köşk” yani “Haunting” var. Biri Tepedeki Ev, diğeri ise Bly Malikânesi. Karavanımız ile bu hafta bu iki eve ziyarette bulunacağız. Yani en haunting dizileri inceleyeceğiz.
Biraz ürpermeye hazır mısınız?
“Gerilmeyi çok seviyorum. Hatta korku filmleri tam bana göre.” diyorsanız önereceğim iki tane haunting yapım var. Ben fazla gerilmeyi sevmesem de severek izlediğim diziler listesinde yerlerini aldılar.
Tepedeki Ev aslında Shirley Jackson’un romanından esinlenilmiş. Amarika’da gotik edebiyatının gelişmesine katkı sunan bir kitap ve yazar. Beyaz perdeye de çeşitli zamanlarda aktarılmış ama pek başarılı yapımlar olmamışlar.
Orijinal Netflix içeriği olan dizi ise gayet başarılı bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü dizi klasik bir perili köşk hikâyesi değil. İzletirken korkutan, aile dramını size yaşatan, bireysel psikolojik yıkımları size hissettiren bir dizi.
Bir ailenin yeni bir eve taşınmaları ile birlikte yaşadıklarını ele alan dizi, evin elden geçirilmesi ile başlıyor. Evde bazı olaylar olmaya başlıyor. Olaylar karşısında gösterilen bireysel tepkiler, bu tepkilere karşı evdeki diğerlerinin gösterdiği reaksiyonlar ve olaylar ile oluşan travmalar dizinin temelini oluşturuyor. Dizi boyunca geçmiş ve şimdiki zaman arasında geri dönüşler ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Çünkü yaşanan yeni bir dram ile aile uzun zaman sonra bir araya geliyor ve “Biz geçmişte ne yaşadık?” sorusuna hep beraber cevap arıyorlar.
Oyuncu seçimi de çok başarılı. Bu yüzden geri dönüşler rahatsız etmiyor. Aksine farklı bir tat katıyor. Dizi hakkında Stephen King de sosyal medyada gayet olumlu yorum yazmış. İşin erbabı sonuçta.
Değinilmesi gereken bir nokta da “kırmızı kapı” durumu. Baya gizemli bir durum bu ve sürpriz bozansız anlatamayacağım için fikir aşılayıp susuyorum. İzleyince bana hak verirsiniz.
Sonuçta sizlere mutlaka izlemeniz gereken bir dizi bırakıyorum. Küçük bir uyarı, evde yalnızken izlemeyin. Deneyen birisi olarak çok korktuğumu belirteyim.
Dizinin karavan puanı,
Çok güzel bir dizim daha var
Diğer bir haunting dizimiz ise, Bly Malikanesi. Netflix her sezon bu tip bir dizi çekip ana adın yanına ikinci bir isim ekliyor.
Bly Malikansi de bir roman uyarlaması. Henry James’in yazdığı, Yürek Burgusu kitabından uyarlanmış. Bu dizimiz de sadece korku kategorisinden uzak. Yine karşımıza aile dramı, daha önce yaşanılan büyük trajediler çıkıyor.
Dizimiz bir düğün öncesi toplanan insanlardan birinin hayalet hikâyesi anlatmasıyla başlıyor. Herkes, etrafına toplanıp pür dikkat onu dinliyor. Bu sayede 1987 yılına gidiyoruz. Karşımıza kocaman bir evde, anne ve babasını yitiren iki tane çocuk çıkıyor. Konakta bakıcı, aşçı ve bahçıvan ile yaşıyorlar. Bakımlarını amcaları üstlenmiş olsa da yanlarına uğramıyor. Çocuklar ile uzaktan ilgileniyor. Eğitimleri için yatılı bir mürebbiye işe alıyor. Bu mürebbiyenin, çocukların yanına gitmesi ile olaylar başlıyor.
Bly’de yaşayan herkesin geçmişte yaşadığı kayıplar yüzünden derin travmaları var. Büyük travmalar beraberinde büyük sorunlar ve üzüntüler getirir. Her bölümde farklı karakterin sorunlarını ve bunda malikânenin geçmişini görüyoruz. Sona yaklaşınca da hepsi birleşiyor.
Dizide aslında insanların en yakınlarını kaybetme korkusu ve bu korku ile başa çıkamamanın getirdiği duygusal yıkımlar temel alınmış. Bu yüzden "korku temelli psikolojik unsurlar içeren dram tadında bir gerilim" dizisi arayanlar kaçırmasın. En küçük yanlış bir sözüm, diziyi çözmenize neden olabilir. Ben sanırım dördüncü bölümde olayları tahmin etmiştim. Sonuç olarak artık susuyorum."
İki dizimiz de tam gerilim-korku dizisi sevenlerin isteyeceği türden. Tabi hangi perili eve giderseniz gidin mutlaka onları arayın. Kimi mi? Elbette “Ghostbusters.”