Ceren Ceylan

YKS tercih dönemi heyecanı 2023 sınav tayfasını sarmış durumda. Her zaman söylenen bir gerçek, kısacık tercih dönemi aylar süren sınava hazırlanma sürecinden çok daha sancılı geçer. Peki bu sancılı dönemde adaylar nasıl doğru tercihleri yapacak?

Tercih yaparken en önemli husus hiç şüphesiz adayın kendisini tanımasıdır. Zira kişinin uzun yıllar her sabah kalkıp bu işi yapabilecek sabrı var mı, öncelikle bunu düşünmeli. Bunun için meslekler hakkında araştırma yapmak, üniversite ve bölüm programlarını incelemek ve gelecekteki kariyer hedeflerini göz önünde bulundurmak gerekir. Ayrıca tercih yaparken sadece popüler ve prestijli seçimlerde bulunmak yerine ilgi duyulan alanlara ve yeteneklere uygun olan bölümleri tercih etmek gelecek için daha uygun bir karar olacaktır. Aynı zamanda üniversitenin ve şehrin olanakları da yıllarca o şehirde olacağınızı göz önünde bulundurursak en önemli kriterlerden biridir.

Birçok kriteri sağlaması gereken bu tercihler kafa karıştırıcı olsa da doğru kararı vermek için alanlarında tecrübeli öğrenci veya meslek sahibi kişilerden tavsiye almak faydalı olacaktır. Bu hafta arafta kalmış YKS tayfası için alanında başarılı, hala öğrenci veya yeni mezun olmuş dostlarımdan aldığım tavsiyeleri derledim.

Arzu Çamanka - Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi / 2023 Mezunu

Sayısalcıların sırf eşit ağırlık puanları iyi diye hukuk yazmamaları gerekiyor çünkü çoğu sayısalcı eşit ağırlık puanı iyi olduğu için hukuk tercih ediyor. Tamamen ezber değil evet ama okuduğunu anlamakta zorlanan ve okumaktan çabuk sıkılanların tercih edebileceği bir bölüm değil. Sürekli okumak, sürekli çalışmak gerekiyor çünkü aşırı nankör bir bölüm. Asla akılda kalmıyor tekrar edilmediği müddetçe. İlk yıldan savcılık, hakimlik düşünmemek gerekiyor çünkü su anki alımlara ve atamalara baktığımızda okulda kalmak en iyisi. İş imkanını geçtim son yıl özellikle okulda kalmak daha cazip gelecek ama çoğunlukla - ben de dahil - ne de olsa hakimlik düşünüyoruz diye ortalama derdine girmiyoruz. Ortalamanın referans için bir katkısı olmayabilir ama okulda kalmak isteyenler için büyük avantaj. Şu anki aklım olsa okulda kalmayı düşünürdüm. Dersler ilk yıl kolay gelebiliyor ancak sınıf yükseldikçe zorluk derecesi de artıyor, dönem dönem pes etme noktasına gelebiliriz ben yaşadım ama pes etmemek gerekiyor. Zor ve meşakkatli bir yol. Yol bittikçe düzlük değil engebe geliyor. Onun haricinde prestijli bir bölüm, toplumda bir saygınlığı var. Direkt insanla muhatap oluyorsun. Özellikle adli yargı açısından derdin insan ve suç oluyor. Bir bakıma, suçluyu bulmak değil mesele bence suçluyu topluma kazandırmak, caydırmak. Dinlemeyi sevmeyen insan hakimlik savcılık yapamaz. Elbette diksiyon, akıcı konuşma, telaffuz çok önemli. Bunlar için de okumak. Bu bölümün bir adı olmasaydı herhalde o isim "okumak" olurdu. Okumadan ne derse çalışabiliyorsun, ne ezber yapabiliyorsun ne de muhakeme. Okumayı sevenler ilk sıraya koşarak yazsınlar. Soğukkanlı olmak, bir de. Çünkü asla masum bir meslek değil. Uğraştığınız insanlar suçlular ve suçluların mağdurları. Ve normal hayattan insanlar yok. Hayattan koparılmış, olağandışı şeyler yaşanmış olaylar var. Acı ama gerçek. Ekranlarda gördüğümüzde imrendiğimiz, öfkelendiğimiz her olay gerçek ve dosya olarak önünüze gelecek. Ben orta okuldan beri bu mesleği düşünüyordum, bana sürpriz olmadı ancak son dakika karar verilecek bir meslek olduğunu sanmıyorum. Toplumun adaleti sizin elinizde olacak bir nevi. Çok büyük bir sorumluluk.


İbrahim S. - Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği / 2023 Mezunu

Ben makine mühendisliği bölümünü tercih ettiğim için çok memnunum ama çoğu kişiyi yoran ve bıktıran bir bölüm. Lise yıllarında fizik dersini, matematik dersini birazda kimyayı seviyorsanız bu bölümü seversiniz. Derslerde bolca formüller olacak ve bu formüller karşınıza çıkan sorulara göre değişeceği için soruyu yorumlamak çok önemli bundan dolayı formül ezberleyeceğinize niye o formül kullanılıyor diye mantığını anlarsanız daha kolay olur. Makine mühendisliğinin zorluklarından ilki, gerektirdiği yoğun matematik bilgisidir. Lineer cebir, diferansiyel denklemler ve sayısal analiz gibi matematik konuları, öğrencilerin başarıyla tamamlamaları gereken temel derslerdir. Ayrıca, bu matematik bilgisinin gerçek hayatta nasıl uygulandığını düşünme ve analiz etme becerisi de geliştirirsiniz. Diğer bir zorluk da, fizik ve mekanik konularının karmaşıklığıdır. Termal sistemler, hareket ve momentum gibi konular, öğrencilerin daha derinlemesine anlaması gereken konulardır. Bu konularla çalışırken, pratik problemleri çözme yeteneği ve analitik düşünme önem kazanır. Üniversite hayatında çok boş olamayacaksınız o yüzden iyi bir arkadaş grubu kurarsanız hem aynı anda çeşitli etkinlikler yapma ihtimaliniz fazla olur hem de birbirinize ders konusunda yardımcı olursunuz. İş hayatına girdiğinizde birçok işi yapabileceğinizden çalışma alanı geniş; enerji, otomotiv, havacılık, savunma, ve daha pek çok sektörde çalışabilirsiniz. Bu çeşitlilik, mezunların istedikleri alanda uzmanlaşma ve kariyerlerinde ilerleme imkânı bulmalarını sağlar. Okuldaki bilgilerinizi daha çok tasarım ve ar-ge şirketlerine girerseniz kullanıyorsunuz. Bakım ve üretimde de bazı bilgilerinizi kullanıyorsunuz fakat okulda yaptığınız çeşitli projeler de çok şey katıyor mühendislik hayatınıza. Yaptığınız stajlar çok önemli, aslında iş hayatını stajlardan öğreniyorsunuz. Bazı okullar 1 dönemi staja ayırıyor mesela bu çok iyi bir uygulama. Makine mühendisliği istiyorsanız gideceğiniz üniversitenin sanayi şehrinde olması sizin için çok iyi olur. Üniversitenizin oradaki şirketlerle yakın bir ilişkisi olabilir. Stajınızı iyi bir yerde yapma fırsatınız daha yüksek olur.


Ferahnaz Kurt - Necmettin Erbakan Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği / 2023 Mezunu

Türkçe öğretmenliği bölümü sayesinde, bireyin ana dil bilinci gelişir. Dilimiz, bağımsızlığımızın simgesidir. Dil yetkinliğine sahip olan öğretmen kendisinden sonraki kuşaklara bunu aktarır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk: "Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır." diyerek bizlere düşen sorumluluğu bildirir. Türkçe öğretmeni adayları okumayı, araştırmayı sevmelidir. Çünkü öğrencilere alışkanlık kazandırmanın en iyi yolu, onlara rol model olmaktır. Türkçe öğretmeni, yüksek hitap gücü ve etkili iletişim becerileriyle öğrencilerine ışık tutmalıdır. Türkçe öğretmenliğinde de her meslekte olduğu gibi yer yer zorluklarla karşılaşabiliriz. Fakat bir öğrencinin hayatına dokunduğumuzu gördüğümüz zaman her şeyi unuturuz. Bir şey öğretmenin verdiği haz, bizleri mutlu eder.


İrem Ceylan - Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı / 4. Sınıf

Kitap okumayı sevmek ve Edebiyat öğrencisi olmanın farkı…Evet eğer ki bir Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisiyseniz dört yıl boyunca çevrenizdeki herkesten duyacağınız sitem budur. Maalesef ki bölümümüzün kitap okumayı sevmek ,dil bilgisi konularını çok iyi bilmek ve lisede gördüğümüz Edebiyat dersleri ile alakası yok. Osmanlıca'ya hakim olmak başta olmak üzere birçok dili bilmeyi gerektiren bu bölümde sevgilinin kaşlarından güneş sistemine uzanan bir mevzuyu konuşurken bulabilirsiniz kendinizi. Okuduğunuz üniversitenin bu alandaki köklülüğüne göre zorlaşır her şey sizin için ve zorlaştıkça da kendinizi daha yeterli hissedersiniz. Okuması kazanmasından daha zor olan bu bölümde bilinenin aksine ‘zannımca’ çok da ezberi gerektirecek bir durum yok. Bütün mesele bir şeyi tartışabilecek kadar düşünebilmek ve mantığa oturtabilmek. Mantığa oturttuğunuz ve her bilgiye ‘ortamda satılacak bilgi’ olarak baktığınızda ise o sizin kafanızda zaten net bir yer ediniyor. Doğru okudunuz eğer ki yıllarca sizi atanamayacağınızı söyleyerek zorbalayan bir çevreniz varsa onlara bu bilgileri satarak kendinizi yüceltebilirsiniz. Nereden biliyorsun diye sormayın…Hep zorluklarından bahsettiğimiz bu bölümün biraz da eğlenceli tarafından bahsedersek şairlerin hayatlarına dair tüm magazinleri öğrenmek paha biçilemez. Mazmun meselesinin ise tamamen bir beyin jimnastiği olduğunu düşünüyorum. Bir beyit üzerinden çıkarmaya çalıştığınız anlam için aynı amfide elli farklı fikir ortaya atılıyor ve müthiş kafa açan bu olay sizlere günlük hayatımızda da benzer durumu yaşamayı garantiliyor, bir kelime sizin için her zaman çok daha fazlası oluyor.
Mehmet Celâl’e göre şair: “Mahzûn, çehresi solmuş, nûr-ı zekâ neşreden gözlerine sirişk-i teessür dolmuş, ara sıra içini çeker, hazîn hazîn dolaşır, ekseriyâ zulmette, fırtınalı gecelerde bir mezarın mermerine dayanmış, elini başına koymuş, gâh bir necme bakar, düşünür, gâh bir yaprak sadâsı duyar, ağlar bir insan. Tabîat tarafından bedbahtlığa mahkûm olarak dünyaya gelmiş, handesi iğbirâr-ı girye içinde, giryesi tebessüm-i mükedderâne arasında meşhûn bir tali’siz; baş dönmesine, helecân-ı kalbe, mütemâdiyen ağlamaya, bazen düşünürken ansızın titremeye müptela olmuş bir mahlûk-ı garîb, gözyaşlarının iri damlalarını bir taş üstüne serperek meçhûl bir hisse tebaiyet ettiğini lisân-ı hâli ile gösteren bir adam gördünüz mü, işte o şairdir.”  Bana göre bu durumlar bir Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi için de geçerlidir…


Fatma İrem Demirci - Akdeniz Üniversitesi İç Mimarlık / 4. Sınıf

İç mimarlığı seçme sebebim başta sadece mobilya tasarlama isteğimden geliyordu. İstediğim üniversitelerde endüstri ürünleri tasarımı kazanamayacağımı fark ettiğimde iç mimarlık okumaya karar verdim. Şimdi Akdeniz Üniversitesi iç mimarlık bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. Bu işi yapmak istediğimden çok emin olarak başlasam ve hala aynı düşünsem de her an okumak isteyip istemediğimi çok kez sorguladım. Çünkü bu bölümü okurken alışık olduğumuz eğitim sisteminden çok daha farklı bir eğitim tarzının içindeydim artık. Bu bölümü tercih edecekseniz “dersi dinlerim sonra da vize-final zamanı çalışırım” diyecek bir öğrenci olmamanız gerekiyor. Ben öyle umuyordum ama kesinlikle öyle değil. İlk iki seneden sonra çok teorik dersiniz kalmıyor çoğu ders uygulamalı. Proje yetiştirmekte en iyi öğrencilerin bile zorlandığını bilmeniz gerekiyor. Her hafta çeşitli derslerden projeler veya sunumlar hazırlayarak hocalarımızdan kritik alıyoruz. Kritikler kimi zaman eleştiri kaldırabilen bir insan olmanızı gerektirebiliyor. Şunu da eklemeliyim ki her hafta dersleri takip edip söylenenleri yapmaya çalışırsanız hocalar size yardımcı olacaktır.
Tercih edecek olanlara öneri olarak her an kendinizi geliştirmeye açık olmalısınız. Çünkü tasarım bakış açınızı geliştirebilmelisiniz. Tasarım öznel olduğu kadar nesnel de olduğu için her hafta kritiklerle en doğru olanı bulmaya çalışıp her hafta yeniden başlamanız anlamına gelebiliyor. Bu yüzden uykusuz geceler mimarlık fakültelerinin vazgeçilmezidir. Gittiğiniz her mekanı incelemeyi bir alışkanlık haline getirmeniz gerekirken bir de farklı bakış açıları için farklı tarzda tasarımcıları takip etmeniz gerektiğini söyleyebilirim. Bizim okulumuzda ilk iki sene el çizimi ağırlıklı olsa da sonraki hayatımızda bilgisayar bizim vazgeçilmezimiz oluyor. Öğrendiğiniz her modelleme ve render programıyla kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Hiç bilgisayar bilmeyen biri zaman içinde programları öğrenebilir. El çizimi yeteneği çok önemli veya önemsiz diyemiyorum ama gerektiği kadar eğitimi alabildiğinizi söyleyebilirim. Üstüne eklemek her zaman sizin sorumluluğunuzda-diğer tüm alanlarda olduğu gibi-. Ayrıca hocanın tahtaya iki soru yazdığı zamanları okula başlamadan unutmanızı öneriyorum :) Bu yola çıkıyorsanız geleceğinizi şekillendirmek için en çok kendinize ve araştırma ruhunuza ihtiyacınız olacak.
 Akdeniz üniversitesini de kampüsüne hayran olduğum için tercih ettim. Kampüsüne hayran olarak tercih etsem de belki bölümümden belki karakterimden dolayı artık önemsiz bir kriter olduğunu düşünüyorum. Zaten tüm gün okulda durduktan sonra okulda çok zaman geçirmek istemeyebilirsiniz. Bunun yerine her bölüm için şunu önerebilirim; okuduğunuz okulun seçtiğiniz bölüme olan ilgisi ve imkanlarını araştırmanızı öneririm. Çünkü bence kampüs bir noktada önemini kaybedebiliyor. Bu konuda kampüse göre tercih etmeyi düşünenlere önerim asıl üniversite hayatından beklediklerini göz önünde bulundurarak tercih etmeleridir. Burada kendi pişmanlıklarımı dile getirdikten sonra okulun düzenli bir şekilde faaliyetine devam eden bir çok topluluğu olduğunu ve bir çok alanda kendinizi geliştirmek için farklı fırsatlarla karşılaşabileceğinizi söylemek isterim. Bu arada kampüs gerçekten çok güzel.. 
Umarım seçtiğiniz okul ve bölümden hiç şüphe etmeden mutlu bir eğitim-öğretim hayatı geçirirsiniz..

Ezgi Demir - Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği / 2022 Mezunu

Eğitim fakültesi mezunu bir İngilizce öğretmeni olarak seçtiğim meslekten çok memnunum. Öğretmen olmak isteyenlere de kesinlikle eğitim fakültesinde okumalarını tavsiye ederim. Her bölümün olduğu gibi bu bölümün de zorlukları var tabii ki. Ancak, gelecek nesillerin yabancı dile hakim; bilinçli bireyler olabilmeleri için bugün ülkemizde nitelikli yabancı dil öğretmenlerinin yetişmesi büyük önem arz ediyor. Bunu yapmak çok fazla sabır ve özveri gerektiren bir şey. Kesinlikle sevmeden yapılabilecek bir meslek değil. Öğrencilerinizin anlattıklarınızdan verim alabilmesi ve kalıcı öğrenmeler sağlayabilmeleri için “Ben dersimi anlatır çıkarım, ister dinleyin ister dinlemeyin.” düşüncesiyle derse girmemeniz gerekir. 
Bölümde zorlayıcı birkaç ders olsa da genel anlamda keyif alacağınız Çocuklara Yabancı Dil Öğretimi, İngiliz Edebiyatı, Çeviri gibi dersler de var. Yani çoğu ders ders gibi değil sohbet tadında geçiyor. Bu bağlamda, anlattıklarımı göz önünde bulundurduğunuzda; şartlara uyum sağlayabileceğinizi ve bölümü severek okuyup sonrasında işinizi severek yapabileceğinizi düşünüyorsanız kesinlikle İngilizce öğretmenliğini tercih etmelisiniz.


İrem Civelek - Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Gıda Mühendisliği / 4. Sınıf

Öncelikle Gıda Mühendisliği iyi ki seçmişim dediğim bir bölüm. Lise yıllarında fiziği çok sevmediğim için hep kimya biyoloji alanlarına ilgim vardı o yüzden bu bölüme yöneldim gerek ders içeriği olsun gerek gündelik hayatla iç içe olması nedeniyle çok yönlü bir bölüm. Günlük hayatta yediğimiz şeyleri içeriğini merak ediyorsanız hangi alan olursa olsun et meyve sebze süt vb.. bu bölümü tercih edebilirsiniz. İster laboratuvar ister üretim olsun çalışma alanı geniş bir bölüm. Tabi ki bu bölümü kazanmak yetmiyor kendinizi geliştirmenizi isteyen bir bölüm. Sizde yediklerim nasıl yapılıyor içine ne konuluyor hangi analizler yapılıyor satışa gelene kadar hangi aşamalardan geçiyor diye bilmek görmek istiyosanız bu bölümü tercih edin. Eğer bu bölümü tercih edicekseniz Aydın Adnan Menderes'in gerek öğretmen kadrosu gerek olanakları gayet zengindir. %100 ingilizce eğitimiyle farkını ortaya koyar.


Arzu Efe - Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi / 6. Sınıf

Bir tıp fakültesi son sınıf öğrencisi olarak fakültenin gerçekten zorlayıcı ve disiplin gerektirdiğini söyleyebilirim. Sınav yoğunluğu bir yandan, sosyalleşmeye çalışmak bir yandan, okuması gerçekten yoran bir bölüm. Ancak hayattan istediklerinize göre de bu zorluklar size bambaşka bir tatlılıkta gelebilir. Kendi adıma söyleyecek olursam challenge gibi geliyor ve başarabildiğimi görmekten haz duyuyorum. İnanılmaz bir tatmin duygusu da veriyor insanlara bu şekilde yardım edebilmek. Okuyacağınız üniversitenin gerçekten köklü bir üniversite olduğundan emin olmanızı tavsiye ederim. Her yerde aslında eğitim aynı olsa da köklü bir okulun size sosyalleşmek ve yurt dışı açısından açacağı pek çok fırsat olacaktır. Sonrası için konuşursak da günümüzdeki şartlarından ötürü çoğu konuştuğum hekim yurt dışına çıkmak istiyor, ki ben de onu hedefliyorum. Bitirdiğimde yaparım dediğim şeyleri şu an hayal dahi edemiyorum. Ancak yine de tabii ki öneririm herkese. Başka bir meslek yapamazmışım mesela, okurken onu daha iyi anladım. Sadece mezuniyet sonrası için tereddüt edip tıp yazmayacaksanız da önünüzde çalışma imkanı bulabileceğiniz pek çok ülke var ve her yerde hekim açığı var endişeniz olmasın.


Nur Doğan - Atatürk Üniversitesi Matematik / 4. Sınıf

Öncelikle ‘ Matematik’ kelimesini dahi görünce ön yargılarına yenilen insan yığınının yanısıra, bu kelimeyi görünce sempati duyan nadide insanların arasındaki uçurumdan bahsetmek istiyorum. Biz insanlar sonuca bir an önce ulaşmak isteriz. Hazıra konmak biz insanların en sevdiği şeydir. Oysa bir şeyler adım adım, emekle anlam ve değer kazanır. Bir oluşun geçirdiği süreci bilmek, anlamını bilmek demektir. Anlama koyamadığın hiçbir şeyi beynine işleyemezsin. Matematikte tam olarak böyledir. Ben matematiği hayata yoranlardanım. Bir işlemi çözerken neyin nasıl elde edildiğini bilmek bana zevk verir. Matematik her zaman karşımıza çıkan ve çıkacak olan bir dildir aslında. Matematiği sevmeyen insanlar onun zor olduğu algısından çıkamadığı sürece bu dersi sevmek için hiçbir adım atmamış olanlardır bence. Biraz katı ve kesin cümleler konuşmak gibi oluyor söylediklerim biliyorum ama ben insanların beyninde matematiğin bu kadar elinin tersiyle kenara atılmasına, düz tarafından bakmaya engel algılarına anlam veremiyorum. Bir diğer yandan bu algıları yaşayan ve yaşatan bir toplumda bu bölümde okuduğumu söyleyebilmek bana gurur veriyor. Her sınavda karşımıza çıkan, ortak noktada buluşunca en yüksek getiri sağlayan matematik, bu kadar yargılara hapsedilmemeli. İçine girince zevkli hale gelen, bir soruyu çözerken doğru sonuca vardığın an ki his ancak yaşanılarak tadılır. Bir başka açıdan bakacak olursak, bu dersi bu bölümü sevmek ya da sevmemek durumundan ayrı olarak, her insanın kendine has yatkın olduğu alan vardır elbette. Matematik Yapamıyorum diye sevmiyorum algısı değişmeli. Bu bölümü okumak için kendinize inanmanız ve çok çalışmanız gerekiyor. Matematik sürekli insana bir şeyler öğreten bir derstir. En iyi matematikçi bile her gün başka bir yol bulur. Bakış açısı bu dersin temelinde de var olan bir şey bence. Bu yazdıklarım bir insanın yatkın olduğu şeyleri değiştirme amacı gütmüyor. Herkes matematikçi olmayacak zaten. Her insanın farklı kökleri vardır.


Şeydanur Demir - Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği / 2022 Mezunu

Resim yapmak, insanın kendini ve yeteneklerini fark ettiği, içe döndüğü keyifli bir yolculuk. Hayata herkesten farklı bir pencereden bakmak, her şeyde güzeli arayıp bulmak gibi. Bu bakış açısını çocuklara, gençlere, yetişkinlere geçirmek ise işin en önemli kısmı. Bir çocukla yaptığı bir resim üzerinden iletişim kurmak, kendini keşfetme sürecine tanık olmak, sanatı anlatmak, ufkunu genişletip parlayan gözlerine bakmak paha biçilmez bir duygu. Bence bu bölümü tercih eden birinin, sanatı özümsemiş ve misyonu haline getirmiş bir şekilde paletindeki en güzel renklerle tüm hayatlara dokunmaya istekli olması gerekir.


Melisa Kapot - Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi / 2023 Mezunu

Öncelikle hemşire olmak için merhamet yoksunluğu riskini göze almak gerekir. İnsanlarla iletişim kurabilmek çok önemli, eğer bu konuda eksikliğiniz varsa yorulabilirsiniz. Bu meslekte hızlı ve atik olmak çok önemlidir zira en ufak dikkatsizlik insan hayatına mal olabilir. Gözlem yeteneği iyi olmalı aynı zamanda da araştırmaya ve öğrenmeye açık olmalı, günceli takip etmeli.
Hemşireliğin en iyi yanları özellikle tedavi sonrası alınan doyum hissi. Hastaların iyi tavırları ve sözleri tüm her şeyi unutturuyor. İnsan hayatına dokunma hissi zaten çok mutlu ediyor. Kötü yanları ise dikkatsizlik asla kabul edilemez ve hemşireliğin ikinci bir şansı yoktur.
Doktor tedaviyi planlar fakat doğru uygulama ve hastanın öz bakımı hemşireye kalır işte bu yapılan öz bakım hastanın yaşam kalitesini artırabilir de azaltabilir de. Hemşire olmak isteyen arkadaşlar meslekteki bu durumlara dikkat etmeliler.


Ceren Ceylan - Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi / 5. Sınıf

Eczacılık, büyük bir el becerisi, hafıza ve kimya bilgisi gerektiren bir meslektir. Bizim mesleğimiz ülkemizde en dimdik ve kendi içinde birlik olmayı başarabilen ama en hak ettiği değeri göremeyen meslektir. Bir söz vardır, eczacının eczacıdan başka dostu yoktur diye. Bu sözün değerini fakülteye başladığım ilk günden beri daha da iyi anlıyorum. Tüm bu meslekteki psikolojik zorluklara rağmen bilinenin aksine 5 yıl boyunca ilaçtan raf alıp vermek için okumadığınızın bilincinde olursanız girdiğiniz fakülteden geleceğin bilim insanı olarak çıkarsınız.
Çok fazla uygulama ve laboratuvar dersi içeren bu mesleğin ilk amacı tedavi ve insan hayatıdır. Üretmek, üretmek ve daha çok üretmek. Gelişen teknolojiyle insan sağlığını kolaylaştıracak minik ama etkisi hayat kurtaracak dünyalar yaratmak. Eğer o filmlerde gördüğünüz laboratuvar ortamları dikkatinizi çekiyorsa ve kendinizi orada mutlu hayal edebiliyorsanız eczacılık kesinlikle size göre.
İş imkanı konusuna gelirsek, artık eczane eczacılığı yapmak günümüzde imkansız hale geldi. Bunu hayal ederek yola başlayacaksanız sonradan umudunuzun kırılacağını söylemek isterim. Onun dışında özel şirketlerde işe girmek için kendinizi 5 yıl boyunca oldukça geliştirmelisiniz. Hastane eczacılığı derseniz onun için de Ankara'da ayağı yere sağlam basan bir dayınız olursa çok iyi olur.
Tüm bunların dışında bilmeniz gereken şeylerden biri, yazın tatil yapmayacağınız. Eczacılık fakültelerinin neredeyse hepsi bütün yaz tatillerinde stajı zorunlu tutar. Bunun dışında eczane eczacılığı için de mezun olduktan sonra bir sene boyunca yardımcı eczacılık yapmak zorundasınız. Yani aslında eczane eczacılığı isteyen bir eczacı için okul 5 değil 6 sene. Tüm bu zorluklara rağmen yıllar geçtikçe benimseyeceğiniz ve sahipleneceğiniz bir meslek olacak. Bu fakülteyi bitirebilmek zor olsa da hayatınızın güzel yılları olarak aklınızda kalacak.