Şarapla ilişkiniz var mıdır? Varsa ne seviyededir? Süryani şarabı sever misiniz mesela? Kültür müdür sizin için şarap? Sizi heyecanlandırır mı? Nasıl yapıldığını, nereden geldiğini merak eder misiniz? Anlam yükler misiniz içtiğiniz şaraba? Yoksa sıradan bir alkol müdür? Ortamlarda denk geldiğinizde bir kadeh içer ve hayatınıza devam mı edersiniz?
Ben ikisinin arasındayım aslında. İyi şarap severim. Gündüz içilen şarabı ayrıca severim. Anlam yüklerim. Ama yüklediğim anlamın şarabın kültürüyle, geçmişiyle pek bağlantısı yoktur. İçtiğim anla ilişkilidir benim şarapla ilişkim. Ödül gibi gelir bana. "Şarabına gülümsersin ve bunu hak etmek için ne yaptım dersin." der ya Zardanadam. İşte tam olarak ondan.
Şarap tadımı
Bir süredir şarapla olan ilişkimi yeni bir boyuta taşımak istiyordum. Bu nedenle de bir şarap tadımı atölyesine katılma planı yapıyordum. Geçtiğimiz hafta önüme bir atölye ilanı düştü sosyal medyada. Ankara’daki tek Süryani Şarap Evi olan Vena’da küçük bir grupla tadım yapılacaktı. Hemen detayları öğrenip gerekli formu doldurdum. İlk tadım atölyemin Süryani şarabıyla olması ayrıca güzel olacaktı. Çünkü daha önce Mardin’den gelen Süryani şaraplarını bayıla bayıla içmiştim.
Vena Süryani Şarap Evi
İki kadının ortaklığıyla geçtiğimiz yıl açılan işletme, Ankara’daki tek Süryani Şarap Evi olma özelliğini hala koruyor. Konum olarak da Ankara’nın en karakteristik sokaklarından biri olan Büklüm Sokağı seçmiş bu samimi ikili. Doğru adreste olduklarından eminler. Çünkü tadilat aşamasında mahallenin çocuklarından bile destek görmüşler. Bahar Hanım açılış hikayelerini anlatırken heyecandan cümleleri toparlamakta zorlanıyor. Yirmi metrekare alanda o heyecan ve samimiyeti sıcacık hissediyorsunuz.

İş çıkışı koştur koştur yetiştim tadıma. Aslında daha resmi bir ortam bekliyordum. Ama Bahar Hanım’ın sıcak bakışları karşıladı beni. Bir köşede üç dört sehpa ve tabureler vardı. Boş olanlardan birine oturdum. Sehpalara da galeta ve su koymuşlardı. Tadım aralarında ağızda kalan tadı nötrlemek için sıklıkla bu ikili tercih edilirmiş.
Tanışma
Bahar Hanım’ın kendini tanıtması, Vena’nın kuruluş hikayesini anlatması ve hepimizi ayağa davet etmesiyle etkinlik başladı. Bir çember olduk ve hepimiz sırayla kendimizi tanıttık. Ardından da şarapla ilgili bir cümle kurduk. “Şarap benim için bir gelenektir.” diyen de oldu, “Sadece alkoldür." diyen de... Hatta şarabı hiç sevmediği halde Bahar Hanım için gelen de…
Tanışma ve ısınma turunun ardında şarapla ilgili doğru bilinen yanlışlar üzerine konuştuk.
- Şarap sadece oda sıcaklığında mı içilir?
- Sadece mantar tıpalı şaraplar mı kalitelidir?
- Altında tortu biriken şaraplar bozuk mudur? (Bu soruya “Şarap zaten bozuk bir şeydir.” cevabını vererek herkesi güldürdüm.)
- Şarapta kaliteyi belirleyen fiyat mıdır?
- Kırmızı şarap kırmızı üzümden, beyaz şarap beyaz üzümden mi yapılır?
- Bütün şarapların alkol oranı aynı mıdır?
Neden Süryani şarabı?
Bahar Hanım bize şarap tarihiyle ilgili güzel anekdotlar aktardı. Kendi adıma bilmediğim ve hatta merak etmeyi bile akıl edemediğim pek çok detay öğrendim. “Neden sadece Süryani şarabı?” diye sorduk kendisine. Diyarbakır Suriçi’nde pek çok farklı etnik kökenden, dinden ve ırktan insanla bir arada büyüdüklerini, Süryani olmadıkları halde Süryani geleneklerini sürdürmek istediklerini söyledi.
Süryani şarapları vegan yöntemlerle üretilirmiş. Hristiyan olan Süryaniler her yıl eylül ortalarında aldıkları ürünün şarabını noele yetiştirirlermiş. Hasat zamanı üzümler bağlardan toplanır ve aynı gece fermantasyona bırakılacak şekilde hazırlanırmış. O yılın ilk şarabı da İsa’nın doğum gününde içilirmiş.

Basit bir kimyasal mantıkla fermantasyon ne kadar çok olursa alkol oranı o kadar yüksek ve şeker oranı o kadar düşük olurmuş şarabın. Ultra sek olarak bilinen şarapların kalorisi neredeyse sıfır. İşte size gerçek bir diyet içeceği!
Tadım
Elimize aldığımız formlarla birlikte beş farklı şarap tadımı yaptık. Aralarında beyaz şarap da rose şarap da kırmızı şarap da vardı. Renk, koku, aroma, görüntü ve yoğunluk açısından değerlendirdik. İçlerinden bir tanesi mahlepliydi. Bana sorarsanız tek kadehlikti, üst üste içilemezdi. Kırmızı sek şaraplarına bayıldım. İçimi keyifli, alkol oranı da idealdi.
Bir küçük detay da beni ayrıca keyiflendirdi. İlk başta doldurduğumuz formlarda dinlemekten asla sıkılmayacağımız bir şarkı sormuşlardı. Tadım boyu çalan müzik listesini bu sorunun cevaplarına göre oluşturmuşlar. Bence küçük ama oldukça etkileyici bir detaydı.
Bir sonraki tadım akşamında Süryani masalları dinleyecekmişiz. Geleneksel şarap masalları… Bence günlük hayatın rutininden kopmak için oldukça keyifli ve romantik bir plan. Belki bir sonraki Vena Süryani Şarap Evi etkinliğinde bir araya geliriz. Ne dersiniz?