Selin Şen

We <3 Kargala

The Last of Us dizisi 2013 yılında yayınlanan aynı isimli PlayStation  oyunundan uyarlanmıştır. Dizinin senaristleri arasında oyunun yaratıcısı olan Neil Druckmann ve Çernobil dizisinin senaristi olan Craig Mazin de yer alıyor. Bu sebeple  dizinin ilk sezonu oyunla birebir paralel bir şekilde ilerliyor.

Post Apokaliptik Bir Dünya: The Last of Us

The Last of Us bir salgın enfeksiyon sonucu hayatta tek başına kalmış olan Joel ve 14 yaşındaki bir kız çocuğu olan Elie’nin hayatlarını, hayatlarının nasıl kesiştiğini ve ikisi arasındaki bağın yolculukları sırasında nasıl güçlendiğini anlatıyor. Bir gün hayat sizin için normal akışında ilerlerken televizyonu açıyorsunuz, karşınızda insanların şiddet dolu haberleri ve siz ne olduğunu anlayamadan 20 yıl boyunca sürecek olan pandeminin tam ortasında yapayalnız kalıyorsunuz. Ana karakterlerimizden birisi olan Joel, tek başına yaşam mücadelesi vermeye devam eden 50'li yaşlarında olan bir karakter. Joel’in hayatı bir takas sebebiyle bir gün Ellie ile kesişiyor ve yolculukları başlıyor, vahşi ve acımasız bir hayatta kalma mücadelesi...

Ölüm ısırığı almadan yolculuklarına devam etmek zorundalar, Cordyseps tarafından yönetilen kuklalarla dolu bu yolculukta, sadakat ve dayanışmanın yanında sevdikleriniz için ne kadar ileri gidebilirsiniz? Mesela tüm dünyayı feda eder miydiniz? Bu sorulara cevap buluyor karakterlerimiz. Ellie Cordyseps'e karşı doğuştan bağışıklı ve onun yolculuğu bunun neden, nasıl olduğu sorularına cevap bulmak üzere hastanede son buluyor,  bu küçük kız çocuğu dünya için umut olmanın yanında Joel’in karanlığına ışık oluyor ve Joel belki de hayatının en önemli kararını veriyor. Yeni bir gerçek yaratıyor ve geride gerçek gerçeği bilen hiç kimse bırakmıyor.

Geçmişi içindekilerle birlikte siliyor...

DİKKAT SALGIN ALARMI!

Bu cümleye geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız pandemi sebebiyle alışkınız aslında. Virüsler, bakteriler, aşılar, maskeler... Hayatımızın bir noktasında bizlere eşlik etmiş olan şeyler. Peki ya  hayatımızın tamamını ele geçirseydiler? Öyle bir canlı düşünelim ki şu an arka bahçenizde karıncalara bulaşıyor, onları ele geçiriyor ve öldürmüyor, yönetiyor. İçten içe onlardan besleniyor ve konağını kendisine dönüştürüyor.

İşte tam da burada bahsettiğimiz canlı endoparazit bir mantar cinsi olan Cordyseps oluyor. Böcek ve eklem bacaklılar üzerinde yaşayabilen bu mantar onları 4 aşamada enfekte ediyor. Konağı üzerinde yeterince geliştikten sonra sporlarını yayıyor ve yayılıyor. Araştırmalar Cordyseps'in bilinen yaklaşık 400 türü olduğunu söylüyor. Bu türlerin etkilediği eklem bacaklılar da farklı olabiliyor. The Last of Us ise Ophiocordyceps Unilateralis  adındaki endoparazit bir mantar türünün kurgusal varyasyonunu ele alıyor. Ve karıncalara etki ediyor. Peki karıncaya ne oluyor? Karınca önce saldırganlaşıyor, hareketlerinde bozulma oluyor ve daha sonra kendini tamamen Cordyseps'e teslim ediyor.  Karınca yaşayan bir ölü oluyor. BBC ‘nin Planet Earth adlı belgeseline göre Cordyseps  beyindeki kimyasalların işleyişini bozuyor. Yeni kimyasallar salgılayarak konağını etkiliyor.

Öldürmüyor, kuklasının ipleri elinde olan bir kuklacı edasıyla yönetiyor.

Günümüzde tüm bunlar aslında gerçekleşiyor, arka bahçenizde... Ama merak etmeyin bilim insanlarına göre Cordyseps şimdilik insan vücudunda yaşayamıyor. Böcekler üzerinde yaşama imkanı buluyor 20-30°C sıcaklığı Cordyseps için ideal sıcaklık oluyor. Peki ya Dünya biraz daha ısınsa, Cordyseps'te ufacık bir mutasyon meydana gelse... Cordyseps için ideal sıcaklık 30-40 °C olsa?

İnsan vücudunda yaşama şansı bulsa ne olurdu?

Ölü bedenleriniz , yepyeni bir doğuma ev sahipliği yapardı...

Virüsler ve bakterilerle daha önce karşılaştık büyük kayıplar versek de eninde sonunda kazandık. Peki ya mantarlarla enfekte olursak?

...Aklı zehirlenmiş milyarlarca kukla sürekli tek bir hedefe odaklanmış durumda.

Peki ya... olursa?

Kaybederiz...