Gamze Erdem Özcan

We <3 Kargala

Samed Behrengi, halkla iç içe yaşamış, masallar, hikayeler, halk edebiyatından derlemeler yapmış bir yazar. Köy, köy dolaşarak öğretmenlik yapmış. Bir gün 29 yaşında yazdığı kitaplar nedeniyle bir cinayetin kurbanı. Fakat Aras Nehri'nde yüzmeye gittiği ve boğulduğu gerekçesiyle cinayetinin üstü kapatılmış bir yazar. Kısacık ömründe bir çok eser veren yazar, aynı zamanda, benim ve mutlaka ki sizin Küçük Kara Balık'ımızın yazarı. Küçük Kara Balık'taki düzen karşıtlığını, Püsküllü Deve'de düzeni anlatarak işlemiş. Giriş ve sonuç bölümleri dikkat çekse de; kesinlikle gelişme bölümünün anlattıkları, dönemin Şah düzeninin halk üzerindeki etkisini anlatması bakımından çok etkileyici. Kitabın çevrilen diğer isimleri, "Bir Günlük Düş ve Gerçek", "24 Huzursuz Saat".

Yoksul bir aileye sahip olan Latif, kısmen de olsa ailesinin geçimini sağlamak için babası ile şehre gelir. Burada kendisine bir arkadaş çevresi kurar. Mahalledeki bir oyuncak dükkanının camında bir deve vardır. Satın alamayacağını bilir. Onunla hayallerinde oynar, konuşur. İşte bu hayaller sırasında kuzey ve güney Tahran hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Zengin- fakir ilişkileri, sosyal sınıf farklılıkları, yoksul kesimin yaşadığı taraf ve zengin kesimin yaşadığı taraf, yaşanan psikolojik eziklik, zenginin yoksula insandışı muamelesi gibi sorunları okuyoruz. Hayallerinde sahiplendiği deveyi, tam da Tahran'dan ayrılacağı gün, saatlerce onu izlerken zengin bir kız babasıyla satın alır. Latif'in, o deve satılık değil, serzenişleri boşa çıkar. Devesi artık gitmiştir.

Hiçkimsenin benim sesimi duyduğunu sanmıyorum. Sanki birden dilsiz olmuştum, gırtlağımdan hiç ses çıkmıyordu. Sonra biri beni arkamdan yakaladı. Ellerimi arabadan ayırdılar, yüzüstü kaldırıma devrildim. Başımı kaldırdım, devemi son bir kez gördüm. Ağlıyordu, boynundaki çıngırakları öfkeyle sallıyordu. Yüzümü burnumdan akan kanın oluşturduğu göle gömdüm. Tepinerek hıçkıra hıçkıra ağladım. Tek istediğim şey dükkan vitrinindeki makineli tüfeğin benim olmasıydı.

Püsküllü Deve kaç yaş için?

Püsküllü Deve, Behrengi'nin devletin politikasına karşı yazmış olduğu onlarca kitaptan sadece biri. Onun amacı batılı toplumlardan uyarlanma kitapların, İranlı çocuklar için anlamsız olduğunu kabullendirmekti. Bir eğitimci olarak, halkın önce kendi gerçekleriyle yüzleşmesi gerektiğine inanıyordu. Bu düşüncelerini de şöyle ifade etmiştir: " Şimdi çocuk edebiyatında iki konuya dikkat etmemizin zamanıdır: 1) Çocuk edebiyatı, çocukların, hiçbirşeyden habersiz, tatlı rüyalar ve hayaller dünyası ile; büyüklerinin toplum çevrelerinin acı, ızdırap verici ve zorlu gerçekliklerine boğulmuş karanlık ve bilinçli dünyası arasında bir köprü olmalıdır. 2) Çocuğa dakik bir dünya görüşü verilmelidir. Ona göre çeşitli ahlaki ve toplumsal konuları, toplumun sürekli değişen koşul ve durumları içerisinde değerlendireceği bir ölçüt verilmelidir."

Bu anlayışla yazmış olduğu bir çok kitap çocukların ve sınıfların kitaplığında yerini almıştır. Fakat Behrengi'nin kitapları pedagojik olarak incelendiğinde 10 yaş ve üstüne hitap eder. İlkokul kitaplığı için biraz ağır olaylar işlenmektedir. Bazı müstehcen ifadelere yer verir. Her çocuğun bilişsel gelişiminin de farkedeceğini göz önüne alırsak, Behrengi'nin belirttiği amaçlara ulaşması için bazı eserleri ie soyut işlemler dönemine girdiğinde tanışmasını tavsiye ederim. Bununla birlikte, okunma zamanı geldiğinde tüm çocukların, önce Küçük Kara Balık'la sonra Ulduz ve Kargalar'la devam eden tüm kitaplarını mutlaka okumasını tavsiye ederim.

Eleştirel bakış açısının işlenmesi bakımından Behrengi'yi okurken, sanki Yaşar Kemal okuyormuşum gibi gelir. İkisinin de anlatımlarının doğallığı ve duruluğu, kalemlerini cesurca savurmaları aynıdır. Birinin ağalığa, birinin şaha karşı dik duruşu ve dönemi tasvirleri birbirini hatırlatır. Yaşar Kemal yetişkinlere yazarken; çocuklar için yazılmış Behrengi eserleri, yetişkinler için içerdiği çarpıcı mesajlarla her kesimden okuru kendisine çeker.