Özkan Uğur dün verdiği yaşam mücadelesini kaybetti ve hayata gözlerini yumdu. Bu durum sevenlerini derinden etkiledi. Elbette beni de.
Kargala için yaz tatili yazı depolayıp bir ay Onur Ömer'in Karavanı dahil hiçbir şey yazmama kararı almıştım. Hatta Witcher, Titans gibi dizileri bile izlememe rağmen bilgisayar başına oturmadım ama bu durum istisna. Kendime verdiğim "Bir ay asla çalışmayacağım," sözünü Özkan Uğur için bölebilirim. Çünkü hem benim için hem de Türk müziği için gerçekten iz bırakan bir kişiydi kendisi. Bir çok konsere gittim ama "aklında en çok ne kaldı?" diye bir soru sorarsanız "ilk beşe İzmir 2007 Alsancak Konseri ve Özkan Uğur'un seyirci ile oynadığı ses oyunu girecektir," derim.
Özkan Uğur müzik ile ilkokul çağlarında mandolin ile tanışmış. Büyük ihtimal öğretmen okulu mezunu bir sınıf öğretmeni ilk müzik aletini ona vermiş. Özkan Uğur büyüdükçe müzik aleti bas gitara evrilmiş. Kendisi ile özdeşleştirdiğimiz perdesiz Fender Bas gitar ise öyle birinden hediye ki senelerce ona gözü gibi bakmış. Gitarı Barış Manço ona hediye etmiş. O andan sonra da başka bas gitar kullanmamış. Videoları izlerken "Ne kadar eski gitar," derseniz bilin ki o kadar mazisi ve anısı var o gitarın.
Özkan Uğur ve Yer Aldığı Gruplar
Özkan Uğur her müzisyen gibi kendini ait olduğu yeri bulana kadar farklı deneyimler yaşamış. Kurtalan Ekspres, Ersin ve Dadaşlar, Kaygısızlar gibi dönemin popüler gruplarında çalmış. Fidanın yeşereceği toprağı bulması önemli. Özkan Uğur da yeşereceği toprağı Mazhar Özkan ve Fuat Güner ağabeylerinin yanında bulmuş. MFÖ üyelerinin hepsinin arasında iki yaş var. Elbette bu hiyerarşi yüzünden en küçük olan Özkan Uğur ekmek almaya da gitmiş gaz almaya da.
Mazhar, Fuat ve Özkan 1970'li yıllardan beri tanışıyormuş. Ama MFÖ 1980 de oluşuyor. Grup başlarda ünlü isimlerin arkasında çalıyor ve para biriktiriyor. Daha sonra Ferhan Şensoy'un Şahları da Vururlar ve Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı oyunlarında müzisyen oyuncu olarak yer alıyor. MFÖ yeterli parayı bulunca Ele Güne Karşı albümü ile ilk albümünü yapıyor ve şöhreti yakalıyor. Grup günümüze kadar verdiği çoğu konserin giriş şarkısını da Ele Güne Karşı yapmıştır. Sanırım eskiye özlem ve küçük bir teşekkür babında. Albümde ayrıca Bodrum, Yalnızlık Ömür Boyu, Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da ve Güllerin İçinde gibi dillere pelesenk olmuş şarkılar da vardı.
Özkan Uğur grup içinde solo albümü olmayan tek isim. Aslında kendinin hem MFÖ için hem başka sanatçılar için yazdığı bir çok şarkı var. Ama solo olarak bizim aklımıza gelen G.O.R.A. filminin müziği Olduramadım oluyor. Özkan Uğur şarkılara bas gitarı ile eşlik ederken tenor olarak üst perde seslere çıkışı ile de şarkıya farklı bir tat katar. Yazının başında bahsettiğimiz ses oyunlarında da bu yeteneğini kullanır. Elbette kullandığı yetenek de anlamsız kelimeleri bu oyuna dahil etmesi. Anlamsız sözlerden güzel şarkılar da doğmuştur ki Sude bunun en güzel örneği.
Sinemadaki İzleri
Özkan Uğur denilince aklımıza Garavel Usta, Beter Ali ve Ejder karakterleri de geliyor. Haklısınız, çünkü kendisi aynı zamanda başarılı bir oyuncuydu. Onu beyaz perdede ilk 1996 da Yavuz Turgul'un yönettiği Eşkiya filminde usta aktör Şener Şen ile gördük. Son olarak da 2020 de Karakomik Filmler 2'de Deli Tuncay olarak. Fazla bilinmeyen ama çok sevdiğim bir dizi olan Yeter Anne'de Suna Pekuysal ile de beni çok güldürmüştür.
İnsan yaşamı pamuk ipliğine bağlı. Özkan Uğur lenfoma kanseri ile girdiği savaşı bir sefer kazansa da ikincisini kazanamadı. Kendinin dediği gibi "Ama kopuktu kopuktu zincir, olduramadım, Ne yapsam ne etsem olduramadım... Yarabbim."
