İzlediğim andan itibaren en sevdiğim filmler listemin başlarına oturdu Körkütük. 2020 yapımı bir Thomas Vinterberg filmi olan Körkütük (Another Round) filminin başarısı, akademi tarafından da tescilli. Yabancı Dilde En İyi Film Oscar'ı başta olmak üzere pek çok ödülü başarı hanesine yazdıran film, varoluşsal sancılar çeken dört öğretmen arkadaşın hikayesini anlatıyor. Başrolde izlediğimiz Mads Mikkelsen ise hem oyunculuğu hem de dansçılığıyla baştan sona su gibi akıyor.
Biraz alkol?
Uyuşmayı sever misiniz; bilmiyorum. Ama filme konu olan psikiyatrik çalışma beni heyecanlandırmadı değil. Norveçli bilim insanı Finn Skarderud, insanların kanlarındaki alkol oranının olması gerekenden biraz düşük olduğunu savunuyor. Gün içerisinde alınan ve kandaki promili yükselten alkolün insanlardaki özgüveni arttıracağını; buna bağlı olarak da insanların daha enerjik, daha mutlu ve daha başarılı olacağı hipotezini öne sürüyor. Mads Mikkelsen ve üç öğretmen arkadaşı, sıkışıp kaldıkları iş ve özel hayatlarında, kaybedecek bir şeylerinin olmadığını düşünüyorlar. Aydınlanma yaşadıkları bir buluşmada ise Finn Skarderud’un bu hipotezi üzerine çalışabileceklerine karar veriyorlar. Körkütük filminin hikayesi böyle başlıyor.

Körkütük, özellikle Netflix platformunda yayınlandığından beri daha da ilgi çekti. Final sahnesindeki What A Life şarkısı da çoğumuzun müzik listelerine eklenmiş durumda. Mads Mikkelsen, yaşamakla ilgili derdi olan, varoluşsal problemler yaşayan, zaman zaman sıkışıp kaldığını hisseden herkesi kalbinden vuran bir performans sergiliyor filmde. What A Life eşliğindeki dans gösterisiyse hafızalardan silinecek gibi değil. Danimarka’da yapılan pek çok ankette ülkenin en seksi erkeği seçildiği gerçeğini de unutmamak gerek.
Mads Mikkelsen
Mads Mikkelsen, son yıllarda Hollywood’da da dikkat çeken karizmatik bir Danimarka erkeği. Evli ve iki çocuk babası. Eşiyle 1987 yılından beri birlikte oldukları detayını da atlamayalım. Oyunculuk kariyerine, on yıl profesyonel dansçılık yaptıktan sonra başlıyor. Aldığı ödüllere bakılırsa her ikisinin de hakkını fazlasıyla vermiş görünüyor. Körkütük filminde de Martin karakterine hayat veriyor.
Martin
Martin, kendisini son derece yorgun ve bıkkın hisseden bir lise öğretmeni. Eşi ve çocuklarıyla iletişimi pek iyi değil. Üstelik okul hayatı da son derece vasat. Belki de tek sosyal aktivitesi, aynı okulda birlikte çalıştığı üç arkadaşıyla vakit geçirmek. Hatta kendisini “yaşıyor” gibi hissettiği tek zaman da arkadaşlarıyla geçirdiği bu zamanlar. Üstelik arkadaşlarının durumu da Martin’den farklı değil.

Vermek istediği mesajı göze sokmayan, ana fikirden çok karakter oyunculuğuna odaklanan filmelere bayılıyorum. Körkütük baştan sona karakter oyunculuğu izleyeceğiniz bir film. İzlerken her birinin varoluşsal sancısını ayrı ayrı hissedeceksiniz. Filmi ilk izlediğimde, "refah düzeyi en yüksek ülkelerden birinde yaşarken de bu sancılar çekilir mi?" diye düşündüm. Ama sonra bunu sorgulamaya fazlasıyla vakitleri olduğuna karar verdim. Sonuçta ekonomik kriz yok, yaklaşan bir savaş yok, seçim kaygısı yok. Gençler lise mezuniyetlerini sokak sokak gezerek ve eğlenerek kutlayabiliyorlar. Gelecek kaygıları yok. Yani bu kadar rahatlıkta bir parça varoluşsal sancı olsun değil mi?
Sizi Körkütük filminin What A Life ile taçlanmış muhteşem final sahnesiyle baş başa bırakıyorum. Bu kadarını izleyince sürpriz bozulmuyor; merak etmeyin. Çünkü bir sürpriz yok. Danimarka’da sıradan bir gün…