Yaşar, yazdığı ve söylediği şarkılarla aşka farklı pencereden bakan bir sanatçı. Duymaya alıştığımız elini masaya vurmalı şarkılardan çok uzak bir yerde yaşıyor Yaşar'ın şarkıları. "Ya benimsin, ya kara toprağın!" gibi teması olan klişe şarkılar asla değil. Aşkından geberdim, öldüm, yataklara düştüm falan değil de aşkınla büyüdüm, olgunlaştım der gibi. Yaşar, sevgiyi naif ve nazik bir şekilde anlatıyor. İsyan yok, boğmaca yok. Hatta sitemleri bile o kadar yumuşak ki.. Ne kimsenin ciğeri parçalanıyor ne de umutları yıkılıyor.
Yaşar şarkıları insana bir yaz mevsimi hissi veriyor. Yaz akşamında yüzünüzü okşayıp geçen rüzgar ya da gölgede oturmak gibi. Boğazınıza yapışan, boğan bir his yok o şarkılarda. Lise aşkı tadında, uçarı kaçarı ve zirvede. Özlediğiniz bir şeyleri hatırlattığı kesin.
Gitarıyla bir bütün Yaşar. Hatta gitar zaten onun şarkılarına ait bir enstrüman gibi. 1996'da Divane ile başlayan yolculuğunda, daha yolun başında bunu anlamak zor değildi. Doksanları kasıp kavuran bir sürü albümden sonra bu albüm doksanların son efsanelerinden biriydi. Bu albüme tam 5 klip çektikten sonra çok vakit kaybetmeden ikinci albüm geldi. 1998'de çıkan bu albümün adı Esirinim'di. Yaşar bu albümle de doksanlar rüzgarına son noktayı koymuş oldu.
Türk pop müziği adına doksanların sonu ve yeni yüzyıl başlarında birçok albüm büyük ses getirmişti. Bu albümlerin sahipleri Tarkan, Sertab Erener, Levent Yüksel, Sezen Aksu gibi dev isimlerdi. Ancak Yaşar, çıkardığı ilk iki albümle daha doksanlar bitmeden büyük bir efsane yaratmış ve bu isimlerin arasında yerini almıştı. İşte bu yüzden hiç şüphesiz doksanların son efsanesi Yaşar'dı.
Yaşar'ın üçlemesi
Bahsettiğim gibi ilk albüm 1996'da çıkan Divane'ydi. Albüme adını veren Divane şarkısı büyük bir patlama yaşattı adeta piyasaya. Albüm yok sattı, Yaşar ise Altın Plak ödülü aldı. Hemen ardından 1997'de o zamanların en meşhur ve en önemli müzik ödüllerinden olan Kral TV müzik ödüllerinde En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçı ödülünü aldı. Hazır hızını almışken 1998'de Esirinim albümünü çıkardı. Bu albümde çok ayrı bir makama sahip olan ve seyircilerin aşık olacağı bir şarkı vardı. Kuşlar isimli bu şarkı, Yaşar'ın en özgün eserlerinden biriydi.
Kuşlar için konserlerinde "Rabbim galiba beni bu şarkıyı söyleyeyim diye dünyaya göndermiş" diyor Yaşar. Hayranları ise bu şarkıdaki Yaşar'ın sesini akdeniz buğusu diye betimliyor. Bazen "Gitme!" diyemezsin de onun yerine "Sakın sen kuşlara uyma!" dersin.
Gönlün mabedimdir
Ömrüm al senindir
Gördüm gözümü ilk açışımla
Döndüm, dolaştım ellerine
Başım nasıl hasret dizlerine aşkım
Sakın sen kuşlara uyma
Aynı albümde (Esirinim) bulunan Sebepsiz Fırtına ise alışılagelmiş ayrılık şarkılarından çok farklıydı. Radyoda duyan, televizyonda klibini izleyen dinleyiciler; şarkının sadece söz ve müziğinden değil, hissiyatından da çok etkilenmişti. Zira insanın umut etmediğini söylediği anda bile kendine içten içe itiraf ettiği her şeydi bu şarkı.
Kardeşidir umut aşkın
Kalan elinde avucundaFırtınalardan kurtar beni ya
Batırma gemilerimi
Umutlar aşkın teknesi ya
Umutlarım tükendi, ay ay ay
2001'de Masal albümünü çıkaran Yaşar, böylece kendi tabiriyle üçlemesini tamamlamış oldu. Bu albümden de sonra artık Yaşar'ı durdurana aşk olsun tabii. 2002'de Masal Konserleri adlı çıktığı turnede ülkeyi dolaşıp her bölgede sesini yankılattı. Masal albümünün iki incisi elbette Aldanırım ve Acıtmıyor Sevdan olacaktı.
Acıtmıyor Sevdan, bir çocuk gibi "Acımadı ki!" dediğimiz her şeyin aslında acıdığını kabullenişimiz gibi bir şarkı. Şarkının orijinal klibinde Yaşar'ın elinde Cemal Süreya'nın Sevda Sözleri kitabı olması gibi güzel ayrıntılar var.
Gittiğinde yazdı sonbahar geçti
Ve bütün mevsimler
Bittiğimi yazdı okumadın mı
Beni manşetlerden
Üçlemenin ardından : Sevda Sinemalarda
2003 yılında kendi şarkılarına kısa bir ara veren Yaşar, Sevdiğim Şarkılar albümünde buluştu sevenleriyle. Bu albümde yalnızca yorum gücünü ortaya koydu. Ve böylece sevilen şarkıları Yaşar'dan dinlemenin zevkini de tattırmış oldu. 2005 yılında kendi şarkılarıyla Hatırla adlı albümle geri döndü. Bu albüm daha çok ara albümmüş gibi gelir bana zira 2006'da çıkan Sevda Sinemalarda albümü üçleme kadar güçlü bir albümdü.
Albüme ismini veren şarkıyla piyasaya gök taşı gibi çarptı Yaşar. Bu şarkının yorumu da anlamı da aslında sözlerinde. Zira sözleri ömrü aşkı beklemekle geçenler için...
Kimi yirmi beşinde, kimi bilmem kaçında
Kimi yok der inanmaz, kimi bulur anlamazSevda uzak değil ki, sevda başucumuzda
Sevda pek yakında sinemalarda
Bu albümden sonra sıra tabii ki en sevilen şarkıların akustik yorumlarına gelmişti. Sadece sevenlerinin oylarına göre seçtiği şarkıları akustik yorumlayan Yaşar, 2008'de Akustik Best-Of Dem albümünü çıkardı. 2010 yılında ise Eski Yazlar albümüyle yeni şarkılardan oluşan albümüyle devam etti.
Bu arada ise 2009 yılında o meşhur şarkıda Yıldız Usmonova'ya eşlik etti. 2009 ve sonrasının bitki örtüsü haline gelen bu şarkı, ayrılığı tam olarak Yaşar tadında anlattı seyirciye. Sözleri ve özellikle müziğiyle büyük bir yankı yarattı. O dönemlerin telefon zil sesi olarak hafızalara kazındı.
Bu arada yeni şarkılara bir süre ara vermiş olan Yaşar, daha çok özel hayatında gelişmeler yaşadı. 2011 yılında Merve Oğuz ile hayatını birleştiren Yaşar'ın 2012 yılında Kerem adını verdiği oğlu dünyaya geldi. Hala Merve Oğuz ile evli ve mutlu bir hayatı olan Yaşar, şarkılarında haksız çıkmamış oldu. Umut ettiği aşkı bulmuştu.
Son yıllarda Yaşar
2013 yılında Cadde şarkısıyla piyasaya geri döndü. Anlatamıyorum adlı çıkış parçasıyla YouTube TTNET ve ITunes gibi dijital platformlarda birinciliği yakaladı. 2017'de son albümü olan Şehir Yalnızlığını çıkardı. Yaşar'ın bu albümdeki göz bebeği ise Nara'ydı. Hiç şüphesiz bu şarkı da Yaşar ile büyümüş, sevmiş, aşık olmuş, üniversite senelerini Yaşar konserleriyle geçirmiş herkese bir hediyeydi.
Aman naralar atıp atıp
Aman adını göğsüme yazıp
Günahını boynuma seni koynuma alıp
Bu gece İstanbul'u aşka boğasım var
Yaşar şarkıları tadında
Doksanların son efsanesi, şarkılarıyla büyük bir iz bıraktı bizlere. Konser yorumlarını da okuduğum Yaşar'ın sahnesiyle ilgili tek kötü yorum da görmedim. Zira kendisinin sahnesinin de oldukça iyi olduğuna şüphe yok.
Hayatı Yaşar şarkıları tadında yaşamak kadar ne güzel olabilir ki zaten? Hiç hayal kurmayan insanları bile başka diyarlara o güzelim şarkılarıyla götürür Yaşar. İyi ki aşkı ve sevdayı bizlere şiddetsiz, boğmadan ve böyle naif anlatan biri var.
Bonus olarak da ilk albüm olan Divane'den bir şarkıyla bitirelim. Yaşar Kör Bıçak adını verdiği bu şarkıyı 10 dakikada yazıp bestelemiş. Ancak bu şarkının en az kırk senelik hatırı olduğu yadsınamaz. Yaşar'ın şarkıdaki son sözleri Simyacı adlı kitapta geçen "Bulduğun şey, saf maddeden yapılmışsa hiçbir zaman çürümeyecektir. Ve oraya bir gün geri döneceksin." cümlelerine bir selam çakar. Simyacı için için çok iyi yorum yapamayacak olsam da bu olayın kusursuz bir ayrıntı olduğunu söylemeliyim.
Gözlerimi kor demirle delseler
Üzerimi topraklarla örtseler
Saplı durur rengi gözlerinin
Sana kayar, sana kaçar yine deli aklım benim