Ayşen Gürler

We <3 Kargala

İran'da, güvenlik güçleri tarafından ülkenin kıyafet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Amini öldü. Amini'nin ölümüyle ilgili protestolar ve uluslararası eleştiriler devam ediyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri vekili Nada Al-Nashif'in yaptığı açıklamaya göre; Amini, geçen hafta İran'ın "ahlak polisi" tarafından saçını düzgün bir şekilde kapatmadığı öne sürülerek tutuklandı. Özellikle twitterda viral olan videoları gerekçe gösterilerek yapılan bu girişim, Amini'nin ölümüne neden oldu.

Resmi açıklamada, Amini'nin gözaltı merkezinde komaya girdiği ve üç gün sonra öldüğünü belirttiler. İran polisi, Amini'nin kalp krizinden öldüğünü ve yere düştüğü anı gösteren görüntüleri yayınladığını söyledi. İran devlet televizyonunun yayınladığı görüntülerde de Amini'nin polis merkezine getirildikten ve bir görevliyle konuştuktan sonra aniden fenalaşarak yere düştüğü görülüyor. Ancak ailesi yerel basına, kızlarının kalp rahatsızlığı öyküsü olmadığını dile getirdi. Üstelik tanıklar da onun bir polis arabasına itildiğini doğruladılar.

Babası Amjad Amini, bir İran haber sitesi yetkililerinin protesto olasılığını azaltmak için kızını gece gömmesi yönünde baskı yaptıklarını söyledi. Cumartesi günü Mahsa Amini ölümünün ardından ülke genelinde binlerce protestocu sokaklara döküldü. İranlı gazetecilerin sosyal medyada paylaştığı videolara göre, polis çok sayıda göstericiyi tutukladı. Memleketi olan Saqez'de göz yaşartıcı gaz, silah ve tazyikli su kullanarak kalabalığı dağıttı.

Mahsa Amini

Ölümün Dünya'ya yansımaları

Al-Nashif, Mahsa Amini ölümü ve ardından gelen protestolara güvenlik güçlerinin şiddetli tepkisi konusunda endişelerini dile getirdi. Yaptığı açıklamada; “Mahsa Amini'nin trajik ölümü ve işkence iddiaları bağımsız bir yetkili makam tarafından derhal soruşturulmalıdır” dedi. ''Yetkililer, başörtüsü kurallarına uymayan kadınları hedef almayı, taciz etmeyi ve gözaltına almayı bırakmalı” diye ekledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken; İran hükümetini kadınlara yönelik sistematik zulmü sona erdirmeye ve barışçıl protestolara izin vermeye çağırdı. Blinken'in sözleri, ABD'nin İran ile 2015 senesinde masaya oturduğu nükleer anlaşmasını canlandırmaya çalıştığı sırada geldi. Dolayısıyla bu da başka bir boyuta daha dikkat çekiyor. İran nükleer anlaşması üzerindeki gerilimler Biden'ın İsrail'deki planlarını bozuyor. Avrupa Birliği liderleri de bir bildiri yayınladılar; ''Amini'nin ölümünün kabul edilemez olduğunu ve bu cinayetin faillerinden hesap sorulması gerektiğini" söylediler.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Amirabdollahian ise eleştirileri reddetti. Twitter'da Mahsa Amini ölümünün yargı ve meclis komisyonları tarafından araştırıldığını söyledi. İran Cumhurbaşkanı Ebrahim Raisi pazartesi günü BM Genel Kurulu'na hitap etmek için New York'a gitti. Amini'nin ailesine bir telefon görüşmesinde soruşturma emri verdiğini ve davayı sürdürme sözü verdiğini söyledi. “İran için insan hakları, onu -düşmanlara karşı- bir araç olarak görenlerin aksine, doğal bir değere sahiptir” diyerek mesaj verdi.

Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamaya göre, İran polisi son aylarda devriyelerini genişletti. Üstelik "gevşek başörtüsü" taktığı düşünülen kadınları sözlü ve fiziksel olarak taciz etti. BM İnsan Hakları Ofisi, kadınların başörtüsü takmadıkları için yüzlerine tokat atıldığı, coplarla dövüldüğü ve polis araçlarına atıldığına dair çok sayıda doğrulanmış videonun kendilerine ulaştığını söyledi. Ofis, tutuklanması sırasında Amini'nin kafasına copla vurulduğunu ileri sürdü. Üstelik kafasını bir araca çarptığı yönünde haberler olduğunu da belirtti.

Son söz

İran Adli Tıp Kurumu direktörü Mehdi Forozesh Cumartesi günü devlet televizyonunda açıklama yaptı; Mahsa Amini otopsisinin sonuçlarının tıp uzmanları tarafından daha fazla gözden geçirildikten sonra yayınlanacağını dile getirdi. İranlı kadınlar İrşad Devriyelerini -ahlak polisi- protesto etmek amacıyla saçlarını keserek videolar çekmeye başladı. Tahran'da protestolar sürerken İranlı kadınlar, başörtülerini çıkararak tepki gösterdi. Kadınların başörtüsü takmasının zorunlu kılınmasına isyan eden pek çok kadın ''Saç yoksa günah da yok'' diyerek saçlarını kazıttı. İran rejimi, ayaklanmaları durdurmak için bazı bölgelerde interneti kesti. 

İran'da 1979 senesindeki İslam Devrimi'nden bu yana kadınların başörtüsü takması zorunludur. Hatta 2017'de de onlarca kadın protesto için başörtülerini çıkarmıştı. Aslında İran'ın yarısı zorunlu olan başörtüsü bırakmak istiyor. Ancak yönetim buna izin vermiyor. Mahsa Amini ölümü var olan sistemin zamanının dolduğunu hissettiriyor. Peki İran için yeni bir devrimin ayak sesleri geliyor diyebilir miyiz? Hep birlikte izleyip göreceğiz.