Alp Eren Akkaya

#direnZ

On iki yıl önce Noxus İmparatorluğu Ionia'yı işgal etti. Orduları ancak yıllar sonra Ionia halkının büyük çabaları sonucu püskürtüldü. Savaşın etkileri bu toprakları tamamen enfekte etmişken havada ise çok kırılgan bir barış havası hakim. Çizgi romanın ilk başında bizi Shen'in öz, Zed'in manevi babası Kusho karşılıyor. Zed'i Kushonun heykeliyle baş başa görürken Zed onu babası gibi gördüğünden ve bildiği her şeyin onun sayesinde olduğundan bahsediyor. Gözlerinde ise büyük bir hüzün var ancak soğukluğunu duygusallığına rağmen korumayı başarıyor. Belki de gözümüzdeki Zed ve -Gölgelerinin kalıplamış halinden dolayı- Zed'i hüzünlü göremiyoruz.

Derler ki "Sana can veren annen olsa da yaşamına amaç veren ustandır. Bunun için ona borcun vardır."

Kusho

Peki neler oldu?

Zed köylü bir ailenin çocuğuydu ve halk arasında değersizdi. Bir gün Shen ve babası Kusho antrenman yaparken etrafı temizliyordu. Shen antrenman tahtasına ardı ardına tekmeler atarken onu izlemeye daldı. Bunu farkeden Kusho onu çağırarak antrenmana katılmasını istedi. Ardı ardına tekmelerin hedefi olan Zed her defasında yerden kalkmayı bildi. Kafasında dayanıklılığı ile Kushoyu etkilemek vardı. Ancak beklediği gibi gitmiyor Kusho onu gözden çıkartmayı düşünüyordu. En sonunda -Zed'in seneler sonra farkedeceği- bir şey oldu. Shen bir tekme savururken Zed savuşturdu ve Shen'i yere düşürmeyi başardı. Sonradan ortaya çıktı ki Shen, Zed'in hayatını değiştirmek için rol yapmıştı. Shen'in planı işe yaradı ve Kusho Zed'i öğrencisi olarak almayı kabul etti. Seneler Zed ve Shen'in eğitimiyle geçti. Bu yolculuk uzun ve yorucuydu.

Tanıdık yüzler

Kayn'ı çizgi romanlarda pek görememize rağmen Zed'in çizgi romanında Kayn'ı görmemek ayıp olurdu. Aynı zamanda Akali ve Jhin karakterlerini de çizgi romanda gördük. Kayn bildiğiniz üzere Zed'in öğrencisi. Noxus'lu olarak dünyaya gelen Shieda Kayn, pek çok yaşıtıyla birlikte çocuk yaşta orduya katılmıştı. Ionialıların merhameti, sömürülmesi gereken bir zayıflıktı. Savaşçıları, masum olduğunu düşündükleri kişileri öldürmekte tereddüt ederdi. Eline tutuşturulan kılıcı zar zor taşıyan Kayn'in ilk savaşının, ayrıca son savaşı olacağı tahmin ediliyordu.

Sebep oldukları katliam tam anlamıyla şok ediciydi. Noxus öncüleri, çiftçileri, avcıları -hatta birkaç vastayayı- çok kısa sürede katletti.

Aradan iki gün geçip haberler güney bölgelerine yayıldıktan sonra, Gölge Tarikatı bu korkunç manzaranın olduğu yere geldi. Zed bu bölgenin herhangi bir stratejik önem taşımadığını bilirdi. Kıyımın amacı bir mesaj göndermekti. Noxus asla merhamet göstermeyecekti.

Parlak bir çelik parçasının ışıltısı gözüne çarptı. On yaşından büyük olamayacak bir çocuk çamurun içinde yatmış, sıkmaktan bembeyaz olmuş elleriyle kırık orağını usta suikastçıya doğru tutuyordu. Çocuğun gözlerinde yaşını çok aşan bir acı vardı. Yine de Kayn'ın gözleri savaşı iyice kanıksamış bir savaşçının tüm öfkesiyle alev alev yanıyordu. Zed geride bırakılmış bu Noxus'lu çocuğu, onu buraya ölmeye gönderen kişilere karşı doğrultulabilecek bir silah olarak değerlendirdi. Elini uzatıp, Kayn'i Gölge Tarikatı'na kabul etti.

Kardeşim ve en büyük düşmanım

Burdan sonrasında spoiler olarak birkaç bilgiye yer vereceğim. Çizgi romanı okumak isteyenlerin bu kısma göz atmamasını öneririm. Ionia vs. Noxus savaşında, Kusho tapınağı savaşa karışmayacağını açıkladı. Zed bu gelişmelerin üstüne tarikattan kaçtı. Kendince haklı sebeplerle halkını korumaya gitti. Zed Bir çok savaşta savaştı. Ancak Noxus'luların güçlü silahları karşısında daha önce savaşmamış Ionia'ların karşı koymasına imkan yoktu. Kendi birliği ile beraber Noxus kuvvetlerince püskürtüldü. Zed ve Ionia askerleri Kusho tapınağına kadar çekildi. Kusho'nun yanına gitti ve ona savaştan, ölenlerden, ölecek halktan bahsetti ama Kusho'nun öğretisi bir kaç insan için bir nesli tehlikeye atmamayı öneriyordu. Zed bu fikre daha fazla dayanamadı ve gölgelerin gücünü kendine istedi. Kusho ise bunun onu tüketip bitireceğini ve kötülükten başka fayda sağlamayacağını göstermek için onu gölgelere götürdü.

Zed yükselişi başlıyor

Tam olarak ne yaşandığı daha açıklanmamış olsa da odaya iki kişi gitmelerine rağmen sadece Zed geri geldi. Üstelik üstünde dövme şekilde gizlenen gölgelerle beraber. Shen, babasının nerede olduğunu sordu ama Zed'de sadece soğuk bir bakış kalmıştı. Shen silahını çekti ve kardeşine uzun uzun baktı. Birlikte büyüdüğü, beraber Jhin iblisinin peşinden (bir sonraki yazımda paylaşacağım üzere) senelerce koştuğu kardeşi artık soğuk bir anıdan ibaretti. Shen daha önce böyle bir güçle karşılaşmamıştı. Zed onu yeni güçleriyle kolayca alt etti ve içinde Akali'nin de ailesinin bulunduğu tarikat savaşçılarını katletti. Shen ve bazı tarikat üyeleri kaçmayı deneyince Zed kaçmalarına izin verdi ve kendi gölge tarikatını o an kurduğunu ilan etti. Shen ve Zed'in iki kardeşin savaşı ise böyle başlamış oldu. Zed bu olaylardan sonra elde ettiği güç ile Noxus kuvvetlerine karşı büyük zaferler elde etti ve halkını korudu.

League of Legends evreninde birkaç karakter hariç çoğu karakteri kötü olarak değerlendiriyoruz. Ancak Zed örneği en önemlileri olmak üzere birçok karakterin böyle bir back story'si var. Zed'in kesinlikle kötü olduğunu söylemek, çok zor. Kendi halkını korumak için savaşan bir savaş kahramanıyken babasını öldüren bir katil... Peki sizce Zed haklı mıydı? Yorumlarınızı bekliyorum.