The Bear, Christopher Storer tarafından yaratılan bir Amerikan komedi-drama televizyon dizisi. Başrollerinde Shameless’ten birçoğumuzun tanıdığı Jeremy Allen White yer alıyor. Ona Ebon Moss-Bachrach, Ayo Edebiri, Lionel Boyce, Liza Colón-Zayas ve Abby Elliott eşlik ediyor. Dizi, özellikle oyuncu kadrosunun yönetmenliği ve performansları ile büyük beğeni topladı.
Dizi dünyanın en iyi restoranında çalışan şefin bir aile bireyini kaybettiğini öğrenmemizle başlıyor. Bir anda karakterlerini tanımadan başrolümüzün ne yapmaya çalıştığını anlatıyor. Büyük tempoyla izleyicilerini ekrana kilitliyor. Hatta o kadar hızlıydı ki bir ara gerçekten başım ağrıdı, yetişemedim. "Yapılana mı odaklanayım, konuşmalara mı yoksa sahnelere mi?" derken cidden zorladı beni. The Bear komedi dizisi olarak listelenmiş. Ancak ilk bölümlerde dram, çok daha fazla ağır basıyor.

Tempodan ve mutfaktan kopamıyorsunuz
Ben mutfakta basit yemekler yapmaktan ötesini göremedim. Ancak diziyi beraber izlediğim gastronomi öğrencisi arkadaşım durumu şöyle özetledi:
- Otel mutfağında bile tempo had safhada iken alakart restoranlarda bu daha da fazla. Bence dizideki tempo da bu yüzden. Dizi bence mutfak ortamını çok iyi yansıtmış.
Oyuncu performanslarından bahsetmeden The Bear’ın hakkını tamamen veremem. Jeremy Allen White inanılmaz bir oyunculuk sergilemiş. Uzun zamandır -kült olmuş filmler haricinde- bir performanstan bu kadar etkilendim. Yan karakterlerin de bu müthiş performansa ayak uydurması da diziyi güzelleştirmeye yetmiş. Shameless, Chicago PD, Chicago MD gibi sağlam dizilerden sağlam oyuncular görmek çok güzel. Bir drama dizisinin olabileceği en akıcı hali bence. Genel olarak bakarsak eksikleri olan bir dizi mi? Elbette... Ancak bunlar göze batmıyor. Çünkü o eksiklere dikkat edecek zamanı bulamıyorsunuz izlerken.

Komediyse neden sürekli ağlıyorum?
Niye komedi yazmışlar anlamak mümkün değil; çoğu sahnede gözyaşları var. Mükemmel oyunculuklar, ilginç bir hikâye, samimi, gerçek ilişkiler... Her bölümden sonra yemek yapma ihtiyacı hissi doldu içime. (8. bölümden sonra nefis bir incik haşlama ve bulgur pilavı yaptım.)
Eksiklere bakacak olursak, daha yeni stajyerlikten çıkmış bir kıza yardımcı şef görevini vermek biraz saçmalıktı. Ancak Carmy’nin de kafası da tam olarak yerinde değil. Sonuçta tek başına koca ve neredeyse batmış bir yeri işletmeye çalışıyor. Tabii bir stajyere göre fazla vizyonu gelişmiş olduğu ve ilerisi için çok doğru planları olduğundan bu sorumluluğu ona verdiğini düşünüyorum.
Her şeyi iyi mi?
Richie gibi bir karakter olmazsa olmaz. Bu karakterler gündelik yaşamımızda da karşımıza çıkıyor. Richie ve Richie gibi adamlardan nefret ediyorum. Yarı cahil, başarısızlığını ego saçarak kapatmaya çalışıyor. Başarabildiği tek şey kargaşa yaratmak olan, aşağılık kompleksli, kırılgan erkekliği yüzünden her şeyin içine eden, yenilikten ölesiye korkan işe yaramaz herifin teki. Eğer The Bear izlerseniz bu yazıya geri döndüğünüzde bana hak vermiş olacaksınız.

Özellikle finale yaklaşan bölümlerde oyunculuklar ve senaryo mükemmel. Bölümlerin kısa olması da çok yerinde olmuş. Gerçek hayatta iş yürütmeye, insanlara iş yaptırmaya, sorun çözmeye çalışan birisi olarak burada yaşananları çok iyi anlıyorum. Özellikle bizim ülkemizdeki gibi yetişmiş, disiplinli ve iş etiğine sahip personelin az olması nedeniyle benzer durumlar çok yaşanıyor. Hem basit hatalarla tüm ekibi hatta şirketi zora sokup hem de en zor zamanda insanları ortada bırakan insanlar, ülkemizde çok daha fazla.
Eleştirmenler çok sevdi
Diziyi beğenen sadece ben değilim ki bir sürü ödüle aday olarak gösterildi. The Bear, ilk sezon için Eleştirmenlerin Seçimi Ödülleri ve Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Komedi Dizisi dallarında aday gösterildi. White, Eleştirmenlerin Seçimi Televizyon Ödülleri, Altın Küre Ödülleri ve Screen Actors Guild Ödülleri'nde Komedi Dizisinde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Ek olarak, Edebiri Eleştirmenlerin Seçimi Ödülleri'nde Komedi Dizisinde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterildi. Dizinin oyuncu kadrosu ise Komedi Dizisinde En İyi Performans dalında aday gösterildi.