Onur Ömer Düzgün

#onuromerinkaravani

Karavan yolculuğumda bana eşlik eden sana selam olsun. İlk yazımda Amazon Prime dizileri üzerine kısa bir değerlendirme yapmıştım. İlerleyen zamanlarda detaylıca konuşacağımızı söylemiştim. Gelin bu sefer bu diziler hakkında konuşalım.

Önceliği ilk izlediğim diziye veriyorum. Good Omens’e, referansına çok güvendiğim bir arkadaşımın tavsiyesi ile başlama kararı aldım. Dizinin, kitap uyarlaması olduğunu ilk bölüm sonunda öğrendim. Neil Gaiman ve Terry Pratchett’ın yazmış olduğu, ülkemizde Kıyamet Gösterisi adıyla yayınlanan bir kitaptan esinlenilmiş. O an bir pişmanlık hissettim tabii. Böyle durumlarda (yani kitabın dizi veya sinemaya uyarlanması) önce kitabı okumaya özen gösteririm ama ilk bölüm bile o kadar güzeldi ki izlemeyi bırakamadım.

Kitabı okumadım (henüz, okumam yakındır) ama okuyanlar kitap ile dizinin bağının koparılmadığını söylüyorlar. Zaten bunun sözü verilerek projeye başlamış ve sözü tutabilmek için Neil Gaiman yapımcı kadrosuna eklenmiş. Böylece ortaya güzel bir eser çıkmış.

Peki dizi ne anlatıyor?

Dizi, yeryüzünde çok uzun zaman geçiren melek Aziraphele ve iblis Crowly’nin dünyayı kıyametten kurtarmaya çalışmalarını anlatıyor. Melek ile iblis hiç arkadaş olur mu diye sormayın, oluyor. Hem de nasıl eğlenceli bir arkadaşlık anlatamam. İkili çok uzun yıllar yeryüzünde vakit geçirince insanlara karşı da hassaslaşıyor. Bu süreç içerisinde Deccal karışıyor, melekler Aziraphele’e, iblisler Crowly’e cephe alıyor ama bizim ikilimiz kıyametin önüne geçmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Kitap içinde yan konu olarak ilerleyip, finalde bütünlük sağlayan eğlenceli bir diğer husus ise Cadı Agnes Çatlak’ın Dakik ve Kat’ i Kehanetleri. Nesilden nesile aktarılan tek nüshası kalmış bir kehanet kitabı var. Bu kitabı esas alarak hayatını geçiren genç bir cadı, bu kitaba ve cadıya düşman bir cadı avcısı ile karşılaşıyor. Sonrasında neler oluyor neler...

Dizinin oyuncu seçimleri oldukça başarılı olmuş. Michael Sheen, melek Aziraphele rolünde büyüdükçe büyümüş ama beni asıl şok eden Crowly rolünde David Tennant oldu. Eski zamanlarda Doktor rolü ile gördüğümüz Tennant’ı ben en son Broudchurch ve Criminal: Uk yapımlarında izledim. Yani ciddi rollerde görmeye alışınca böyle eğlenceli bir rolde olması başlangıçta beni şaşırttı. Sonra ise gülmekten şaşkınlığım gitti. Hele o yürüyüş neydi? Kaptan Jack Sparrow kadar komik yürüyordu. Bu konuda bir anket bile yapabiliriz. Hangisi daha komik yürüyor?

Dizinin müzikleri de özenle hazırlanmış ve seçilmiş. Mesela hiç beklemediğiniz bir anda Bohemian Rhapsody çalabiliyor.

Dizi kitabın diğer yazarı olan, 2015 yılında hayata gözlerini yuman Terry Pratchett anısına yapılmış. Altı bölümlük, tadı damakta kalan bir eser. Kitap da bitmesi gereken yerde final yaptı. Devamı gelir mi? Bana göre esere bağlılığı bozulmamalı. Neticede güzel bir anı bırakmak amaçlanmış.