Gamze Erdem Özcan

We <3 Kargala

Rüzgarlı bir tepede, gri yüksek binaların arasında bir dükkan. Uzun yıllardır varlığını koruyor. Acaba bu dükkanda ne satılıyor. Koşturup durduğumuz, elimizi uzattığımız bir çok şeye sahip olduğumuz zamanlar; aynı zamanda sabır duygusunu da kaybettiğimiz zamanlar oluyor. Çocuklarımıza, öğrencilerimize sabretmeyi öğretmeye çalışırken, biz ne kadar sabırlı davranabiliyoruz. Hemen her istediğimiz olsun derdini belki çocuklar kadar çok güdüyoruz. Evet, Gültaze Teyze, rüzgarlı tepedeki dükkanında sabır reçeteleri satıyor. Hem de emekli olmayı hiç ama hiç düşünmeden otuz yedi yıl, beş ay, üç gün ve sekiz saattir bu işi yapıyor.

Gültaze Teyze Rüzgarlı Tepe'deki konağında Hişt ve Pişt diye seslendiği ve çok iyi bakmakla övündüğü hem uzun hem de gür sakallara sahip iki inatçı keçiyle birlikte yaşardı. Bu keçilerden birinin siyah kürkünün üzerinde beyaz benekler; diğerinin de beyaz kürkünün üzerinde siyah benekler vardı. Keçiler ev işlerinde Gültaze Teyze'ye yardım eder, bazen de kendi kendilerine verdikleri yıllık izinlerini kullanmak için akrabalarını ve arkadaşlarının yaşadığı arka tepelere kısa tatillere çıkarlardı. Gültaze Teyze gittiklerini fark eder etmez tepeden aşağıya doğru "Hiişşşttttt! Pişşşştttt! Neredesiniz?" diye bağırır, irili ufaklı gri binalarda yaşayan insanlar da aralarında Gültaze Teyze'nin yine keçileri kaçırdığını düşünüp kıkırdaşırlardı.

Sabır satın alınır mı?

Sabretmeyi çocuklara öğretmek, bilgi alışverişinin çok hızlı olduğu bu çağda bir dizi sorunu da beraberinde getirir. Hemen harekete geçmenin çok önemli olduğu gerçeği sabretmekle çelişiyor gibi görünebilir. Oysa sabretmek düşünme ve davranmada kontrollülüğü ve duyarlılığı gerektirir. Tüm bunlar da hayatı kontrollü bir şekilde yürütüp, onu göğüslememize yardımcı olur. Sabırla ilgili tüm beklentilerimizde öncelikle bizlerin örnek olması gerekir. Örnek olmanın yanında çocuklarımızla yaptığımız etkinlikler, oynadığımız oyunlar, okduğumuz kitaplar önemli bir role sahiptir.

Rüzgarlı Tepedeki Dükkan, müşterilerinin tamamını sabır reçeteleriyle memnun ediyor. Bu kez sabretmeyi öğrenmek isteyen üç müşterisi var. Hepsinin geliş amacı sabır, sabrı kullanmak istedikleri yerler farklı. Bununla birlikte İmparator Penguenleri araştırmak için sabır isteyen, editör olmak için sabır isteyen, öğretmenlik yapabilmek için sabır isteyen üç müşteri. Gültaze Teyze her biri için ayrı ayrı reçeteler yazıyor. Reçeleri uygulayan, onun reçeteye yazdıklarını bulanlar sabrı da buluyor. Ama nasıl? Kurgusu ve çizimleriyle uzun zamandır karşılaşmadığım sıcaklıkta bir kitap. Tuğba Coşkuner'in ise okuduğum ilk kitabı.

Kitabın Gültaze Teyze ismiyle başlaması bile ayrı bir güzellik değil mi? Tarık, Corbik ve Ayşenaz'ın reçetelerine ulaşma hikayelerini çok seveceksiniz. Sabrın sonunu selamete bağlayan üç eğlenceli ve samimi maceraya ortak olacaksınız. 7- 12 yaş aralığında mutlaka okunmalı dediğim eserlerden. Bence her yetişkin için de sabra ulaşma yolunda harika bir yetişkin masalı. Aslında yedi yaş üstünü mutlu edecek, amacına ulaştıracak bir kitap. Tuğba Coşuner kalemiyle tanıştığım için çok mutluyum, diğer kitaplarını okumak ve incelemek için sabırsızlıkla bekliyorum.

Meraklı bir çocuk için hayat gerçekten zordu. O yüzden yanına yapıştırıcı almakla iyi etmişti Corbik. Onu hayal kırıklıklarını birleştirmekte kullanıyordu.

....

Islık çalmanın iyi gelmediği çok az şey olduğunu söylerdi. Ben hiç denemedim bilmiyorum.

Tuğba Coşkuner Kimdir?

Yazar, editör ve eğitimci. Yayın dünyasına öğretmen lisesinde okurken yerel gazetelerde yazarak girdi. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun olduktan sonra oyun terapisi, masal terapisi, çocuk resimleri analizi eğitimlerini tamamladı. Daha sonra edebiyat eğitimi de aldı. Şu an hem bir çok yayınevi ve derginin editörlüğünü-yayın danışmanlığını yürütüyor. Hem eğitim- öğretim alanında kurumlara müfredat hazırlama ve uygulamada destek veriyor. Hem de büyük bir iştahla öğrenmeye, okumaya, yazmaya devam ediyor.