Gamze Erdem Özcan

We <3 Kargala

Zaman zaman içimizi kemiren soruların yanıtlarını, kendimize daha acımasızca veririz. Hele ki konu annelik olduğunda, elimizden geldiğince çaba sarfedip, sonra en çok kendimizi hırpalarız. "İyi bir anne miyim?" sorusu sık sık annelerin aklına düşen bir sorudur. Bununla birlikte bu soru genellikle kendi motivasyonunu düşürecek şekilde yanıt bulur. Çünkü yine sıklıkla yaptığımızı düşündüğümüz hatalara, yetersizliğimize odaklanırız. İşte o noktada sana, bana, bize iyi gelecek bir ses "Korkma! İyi bir annesin" olur.

Sevgili anne! Sırtına elimi koyup eğilip gözlerinin içine bakmak istiyorum. Gözlerinin içine baka baka "yalnız değilsin, bak hepimiz aynı yollardan geçiyoruz, hepimiz benzer şeyleri hissediyoruz." demek istiyorum.

İşte bu kitap sırtındaki elim, gözlerinin içine bakan gözlerim. Ve elim elinde, gözlerim gözlerinde, yürekten ta derinlerden bir yerden diyorum ki;

Korkma! İyi Bir Annesin

Sosyal medyadan yakından tanıdığımız Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal -nam-ı diğer akademisyen annenin-, kaleminden çıkan kitabımız, annelere hem motivasyon hem de bir rehber niteliğinde. Kucağımıza aldığımız ilk andan itibaren, "Ah bir büyüse, Ah bir yürüse, Ah bir besinlere alışsa..." gibi cümleler biriktirdiğimiz dönemlere iyi gelen kitaplardan. Hatta her doğumdan sonra elinizin okumak için gideceği, sonra zaman zaman karıştıracağınız tatlı dilli bir kitap.

Ele alınan konular neler?

Kitabın kapağında tırnak içinde belirtilen başlıklar kitabın özetinin özeti niteliğinde. Korkma; iyi bir annesin! Ama şuraya dikkat et:

  • Kucakla, oyna, sınır koy.
  • İletişim engellerini kaldır.
  • Kendine zaman ayır.
  • Güvenli bağlan.

Ağlar, uyur, alışır, keşfeder, paylaşır, tanır, bırakır, tuvalete alışır, özgüveni gelişir. İşte bu başlıklar tüm annelerin kafasını kurcalayan sorular. Senin gibi bir çok anne dert etti "kucağa alışır mı?" sorusunu. Hem koşulsuz sevgiyi hem de sınır koyma işini yapmaya çalışırken çaresiz zamanları oldu. Meğer annenin kendine zaman ayırması bebeğine de iyi gelecek bir şeymiş; öğrendi. Çocuğun paylaşmadığı zamanlarda suçluluk hissettin. Oysa ki o da gelişiminin bir parçasıydı.

Yalnız değilsin, bebek sahibi olunan ilk aylar duvara çarpmak gibi bir şey! O duvara çarpmak gibi bir şey! O duvara ben de çarptım! Hepimiz çarptık. Ruhumuzu yaraladık sandık, yaralarımızı bebek kokusuyla sardık ve gördük ki annelik tam olarak buymuş! Bir delilik haliymiş. Evet evet, yanlış okumuyorsun, tam bir delilikmiş! Hatta daha da enterasan yanını söyleyim mi, bu delilikten zevk alma haliymiş annelik...

Kitabın kahramanı Zara, taze bir anne ve kızı Zara'yı kucağına aldığında tüm annelerle benzer kaygıları yaşıyor. Onun annelik serüveni üzerinden biz annelere sesleniyor. Çünkü her anne çocuğunun güvenli bağlanmasını istiyor. Etkili iletişim kurmak, huzurla sınır koymak istiyor. "Teknoloji bağımlısı olmasın, okula kolayca alışsın" istiyor. Buna rağmen, "denemediğim yol kalmadı, sabrımı zorluyor" da diyor. Bu yüzden hatalı davranmaktan korkuyor. Sonra bunu nasıl telafi edeceğini de bilmek istiyor. Akıcı dili, rahatlatan üslubuyla kesinlikle tavsiye ettiğim ebeveynlik kitaplarından biri.

Çocuk gelişimi alanında akademisyen olan yazarımızın size seslenmesine ve hayatınızı kolaylaştırmasına izin vermek isterseniz, bu sese kulak verin: "Korkma! İyi Bir Annesin"