Öznur Biçer

Değişik bir kitap kurdunun günlüğü.

Geçtiğimiz haftalarda Karahantepe’de yeni buluntular ortaya çıktı. Medyada sansüre uğramasıyla gündem olan heykel 2.3 metre boyunda, penisini tutar bir şekilde ve gerçekçi bir yüz ifadesine sahip ayrıca ölü bir insanı çağrıştıran kaburga, omurga ve omuz kemiklerinin öne çıktığı, oturur vaziyette bir zemine sabitlenmiş bir şekilde bulundu.

Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul kazılardan güzel sonuçlar aldıklarını belirterek muhabirlere şöyle açıklama yaptı:

"Burada bu yıl bir özel yapı daha kısmen açığa çıkardık. Yaklaşık 20 metre çapında köşeleri yuvarlatılmış bir mekandan söz ediyorum. Bir bina olduğunu düşünüyoruz. Bunun içerisinde yine merkezde dikili taşların yerleştirilmesi söz konusu. Aynı zamanda iki dikili taşlı olarak tanımlanan bir alanın içerisinde adeta bir sunak gibi sekinin oluşturulduğu bu sekinin üzerine taş tabaklar bırakıldığını görüyoruz. Hemen yanında suyun içerisine monte edilmiş bir akbaba heykeliyle karşılaştık. Yine aynı alanın bitiminde de bir insan heykeli bulundu. Bu heykelin boyu yaklaşık 2 metre 30 santim ki henüz taban seviyesini bilmiyoruz orada kazmaya devam ediyoruz. Oran olarak bir insandan daha cüsseli bir görünüme sahip üstelik oturur pozisyonda olmasına rağmen bu yükseklikte, dolayısıyla oldukça anıtsal. Bu da bize şunu gösteriyor. Bu tür heykelleri aslında özel kamusal yapıları anlamlandıran buluntular diye tanımlıyoruz. Bir bakıma onların yüklendiği anlamı tamamlayan buluntular diyebiliriz."

 

Karahantepe Hakkında

Karahantepe (halk arasında bilinen ismiyle Keçilitepe) Şanlıurfa kent merkezine 50 km uzaklıkta yer alan, dünyanın en eski Neolitik dönemine (Çanak Çömleksiz Neolitik A ve B) ait arkeolojik sit alanıdır. UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan ve tarihin sıfır noktası kabul edilen Göbeklitepe’den 400 yıl daha eski bir tarihe sahiptir, 12 bin yıl önce yerleşimin var olduğu bilinmektedir. Göbeklitepe gibi Harran Ovası çevresinde kurulmuş ve benzer yerleşim özellikleri göstermektedir. Buradaki yapılar işlenmesi kolay olan kireçtaşından yapılmıştır. Ancak burası bir yerleşim yeri değil tapınma bölgesidir. Bu yapıların işlevleri bittikten sonra gömülmüş olmaları günümüze dek gelmelerine olanak sağlamıştır.

140.000 metrekarelik alanda 2019 yılında başlayan kazı çalışmaları neticesinde Karahantepe’de de tıpkı Göbeklitepe’de olduğu gibi T biçiminde dikilitaşlar bulundu, Göbeklitepe’de daha çok hayvan figürlü dikilitaşlar varken buradaki dikilitaşlarda ise insan figürü ve bu figürlerin başlarında korktukları hayvanlar resmedilmiş. Buradan çıkarılan eserler Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Taş Tepeler

Göbeklitepe ve Karahantepe’deki buluntular neticesinde ülkemizin 12 farklı yerinde Taş Tepeler adı altında çalışmalar başlatıldı. Göbeklitepe, Karahantepe, Gürcütepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe, Yeni Mahalle bölgesinde kazılar sürüyorken Ayanlar, Yoğunburç, Harbetsuvan, Kurt Tepesi ve Taşlıtepe yerleşimlerinde de kazı çalışmalarına başlanacağı bilinmektedir.

Bu yerlerin tamamı tepelerde olması sebebiyle avcılık için ideal alanlardır. Çevrede bulunan avcılık ile ilgili aletler bu fikri pekiştirmektedir.

 

Karahantepe Yapıları

Karahantepe kazılarında 4 farklı yapı ortaya çıkarılmıştır. Bunlar; AB, AD, AA ve AC yapılarıdır.

AB Yapısı (Ritüel Odası)

Ana kaya içerisine 8×6 metre boyutlarında oyularak yapılmıştır, burada boynu yılanı andıran bir erkek başı (sakalından ve yüz ifadesinden dolayı erkek olduğunu düşünülmektedir) bulunmaktadır. AB ve AD yapısını bağlayan yılan biçimindeki kanal sayesinde odadan akan su diğer taraftaki havuza doğru aktarılabiliyordu.

Erkek başının karşısında ise ön sırada dört, arka sırada altı adet fallus şeklinde dikilitaşlar bulunmaktadır. Bu odaya bir merdivenle inilip ritüele katıldıktan sonra bambaşka bir insan olarak diğer merdivenden çıkıldığı düşünülmektedir.

 

AD Yapısı

AB ve AD yapısı arasında geçiş olduğu için bu bölümlerin bir kompleksin bölümleri olduğu düşünülmektedir. AD yapısının büyük bir kısmı ana kayaya oyularak yapılmıştır.

Buradaki yapıdan edindiğimiz bilgiler ışığında o dönemde yerleşik hayata geçenlerin olmasının yanı sıra avcı-toplayıcıların da olduğunu yani karmaşık bir toplum diyebileceğimiz bir topluluk olduklarını söyleyebiliriz.

Bu oval yapıda her biri birkaç kişiyi alacak şekilde ikişer sekiden oluşan üç özel oturma alanı bulunmaktadır. Bu oturma alanlarının “özel kişiler” için bir loca olduğu açık. Locanın karşısında ise sunak benzeri (hemen önünde sunu tabaklarının gömülü olmasından dolayı sunak olduğu düşünülmektedir) bir yapıya rastlıyoruz. Bütün bu bilgiler ışığında AD yapısının sunu yapılan özel törenlerde kullanıldığı düşüncesine ulaşmaktayız.

AA Yapısı

2 basamakla inilen bu yapının zemininde boydan boya uzanan bir yılan, basamakların altında ise bir tilki betimlemesi bulunmaktadır.

AC Yapısı

Güney duvarı boyunca bir seki (toprak üstündeki yükseklik, doğal set) yer almaktadır. Bu yapı da kasıtlı olarak doldurularak gömülmüştür.

 

Bu bölgede sürdürülen çalışmalar bizlere Neolitik toplumların etkileyici dünyası hakkında birçok bilgi sunmaktadır. Tek Tek Dağları üzerindeki Karahantepe insanlık için oldukça önemli bir yer olması sebebiyle kesinlikle görülmesi gereken bir yerdir. Yolunuz Şanlıurfa’ya düşerse mutlaka uğramanızı tavsiye ediyorum.