Uzun zamandır polisiye gerilim okumuyordum. Yakın bir arkadaşımın önerisiyle bu hafta Berlinli Apartmanı kitabını aldım. Daha önce Yaprak Öz okumamıştım. Bence okumak için geç de kalmışım. Bir solukta okunabilecek kitaplar listesine eklenmeli. Çünkü gerçekten dizi izler gibi okuyabileceğiniz bir kurgu. Karakterlerini, olay örgüsünü ve anlatımındaki o basit dili çok sevdim. Hatta 2013 yılından beri neden bir yapımcı keşfedip, dizi haline getirmemiş diye de şaşırdım. Bir gecede tüm bölümlerini izleyip bitirdiğimiz dizilerden olurdu eminim. 

Oya

Berlinli Apartmanı, baş karakter Oya’nın, Kadıköy’ün eski ve tatlı aile apartmanlarından birinde ev almasıyla başlayan bir hikaye. Cinayet romanları çeviren Oya, büyük bir heyecanla yerleştiği yeni evinde, çevirdiği romanları aratmayan olaylar yaşıyor. Aslında hikayenin en başlarında bile olay örgüsünü yavaş yavaş kafanızda canlandırıyorsunuz. Ama anlatım öyle akıcı ve güzel ki bu örgüyü büyük bir keyif ve merakla Yaprak Öz kaleminden okumak istiyorsunuz. Yazarın 2013 yılında yazdığı bu kitap, polisiye gerilim alanındaki ilk ürünü. Bence son derece tatmin edici.

Kendimi iyi hissetmeye başlayınca , gözlerimi açtım. İlk gördüğüm şey, tavandaki belli belirsiz şekiller oldu. Birkaç dakika boyunca, yanlış mı görüyorum, yoksa gerçekten tavanda bir şey mi var, diye uzandığım yerden yukarıya baktım. Sudan çıkıp küvetin kenarına bastım, tavana doğru parmaklarımın ucunda yükseldim. Kanım donmuştu. Tavanda, yaklaşık iki parmak kalınlığında, Arapça sözcükler yazılıydı. Gözlerime inanamıyordum. Çabucak bornozumu giydim, banyoya tanıdığım bir sandalyenin üzerine çıkıp yazıları inceledim. Siyah boyayla yazılmışlardı. Korkudan kalbim deli gibi çarpıyordu. Üzerime aceleyle bir şeyler giydim, ıslak saçlarımdan damlayan sulara aldırmadan üst kata çıkıp Fara Hanım Teyze’nin kapısını çaldım, telaşla gördüğüm şeyi anlattım.

Berlinli Apartmanı

Kadıköy

Kadıköy’e olan hayranlığım da beni bu kitaba daha çok yaklaştırdı sanıyorum. Gerçek bir Ankara sevici olan tarafımın aksine İstanbul’a olan özlemim de artmış olabilir. Berlinli Apartmanı tadında eski bir Kadıköy apartmanında yaşayan halamlarda geçirdiğim yaz tatilleri geldi aklıma. Canım sıkıldığında denk geldiğim ilk vapura atladığım zamanlar... "Karaköy mü Eminönü mü?" diye bakmadan sadece saatine bakıp bindiğim vapurlar...

İstanbul’da işiniz ve sorumluluğunuz yoksa ve Kadıköy rıhtımda kalıyorsanız hayat çok keyifli olabiliyor. Akşam serinliğinde Bahariye’de bir yürüyüş yapıp yolun sonuna doğru bulduğunuz bir banka oturabilirsiniz. Sadece gelip geçen insanları izleyerek bile saatler geçirebilir, o insanların yaşadıklarıyla ilgili tahminlerde bulunabilirsiniz. Değişik değişik duyumsadığınız parfüm kokuları sizi canlandırır. O anı tekrar yaşamak için koku hafızanıza atarsınız. Hep mi enerji doludur bir cadde? Her saat mi yaşar? Dolu dolu yaşayan, size de yaşadığınızı hissettiren mekanlar ne güzeldir.

Asuman çikolataları

Asuman’da bir Asuman çikolatası yersiniz mesela. Erimiş çikolata ve kremanın muhteşem uyumu kan akışınızı hızlandırır. Nabzınız yükselir. Ama zihniniz yavaşlar. Sadece o anda kalırsınız. Belki kronik diyettesinizdir ama kalori hesabı yapamayacak kadar mutlusunuzdur. Belki fonda sakin sakin Ezginin Günlüğü çalıyordur: Kadıköy…

Viktor Levi ve No:6

Moda’da bir şarap içmek istersiniz belki sonra. Viktor Levi olanca güzelliğiyle size kucağını açmıştır. Bir No:6 istersiniz. Kırmızı candır, No:6 yumuşaktır. Şarabınıza gülümsersiniz ve bunu hak etmek için ne yaptım dersiniz (Zardanadam’a yaşı yetenler devam etsin). Sardalyacılığı bırakıp şarap işine giren Viktor Levi’nin ruhuna teşekkür edersiniz. İşte o an, ömrünüzün sonuna kadar unutmayacağınız ve her detayıyla çok seveceğiniz bir andır. 

Berlinli Apartmanı ve Yaprak Öz beni nerelerden alıp nerelere götürdü. İyi yazılmış bir polisiye gerilim kurgusundan başlayıp Viktor Levi romantizminde buldum kendimi. Konudan daha fazla uzaklaşmadan Yaprak Öz’e döneyim en iyisi. 2013 yılında Berlinli Apartmanı ile başladığı serüveninde 2019 yılında Farahnaz’ın Çiçeği adlı eseriyle de Türkiye Polisiye Yazarlar Birliği tarafından Kristal Kelepçe ödülünü almış. Aynı zamanda ödüllü şiir kitapları da mevcut. Demek ki o da benim gibi heyecan sevse de zaman zaman romantizme düşüyor. İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümü mezunu olan Yaprak Öz ve şiirleri, Washington Amerikan Üniversitesi’nde tez konusu olarak incelenmiş. Bu yazıyı bitirdikten sonra hemen bir kitabevine gideceğim ve Yaprak Öz tarafından yazılmış bir şiir kitabı edineceğim. 

Berlinli Apartmanı polisiye Türk edebiyatında yeni bir pencere oldu benim için. Belki bir gün kendisiyle tanışma fırsatımız olur. Belki ona Viktor Levi’de bir No:6 ısmarlarım. Bana yazmaya nasıl başladığını anlatır uzun uzun. Ben de size anlatırım. Ama önce siz bir Berlinli Apartmanı alın, ben de Şiirli Müzik Kutusu. Bu kalemin hakkını verelim.