Efsun Bilge Bilginer

We <3 Kargala

Yurt dışını gezmeye başlamak gibi bir niyetiniz varsa size ilk önereceğim ülke kesinlikle İtalya. Burada hem kültürel, tarihi ve sanatsal bir doyuma ulaşacaksınız hem de evinizden çok uzaklaşmadığınızı hissedeceksiniz.

Anadolu’da uzun bir dönem hakimiyet kuran Romalılardan aşina olduğumuz bir çok yapı, kültür ve yaşayışı İtalya’da hala canlı bir şekilde görmek mümkün. Tarihine sahip çıkan bir medeniyet. Bunda asırlardır aynı coğrafyada yaşamanın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Ancak  İtalyanlar bizim aksimize inisiyatifsiz ve net insanlar. Bu yüzden buraya gitmeden önce bilmeniz gereken şeyler var. Eğer bunları bilerek gelirseniz daha mutlu bir tatil geçirirsiniz. Haydi başlayalım.

Kahve ve kahvaltı kültürü

İlk olarak bilmeniz gereken Starbucks’ı sormayın. Çünkü İtalyanlar Starbucks’ı sevmiyor, “biz kahvenin en iyisini zaten yapıyoruz sizden öğrenecek değiliz” mottosuyla Starbucks’a karşılar. Dolayısıyla her köşe başında espresso içebileceğiniz, latte yudumlayabileceğiniz küçük dükkanlar var. Kahve bizdeki gibi keyifle yapılan bir şeyden öte sabah alışkanlığı şeklinde. Bir “espresso shot“ yapıp güne başlıyorlar.

Kahvaltı kültürü; Türk kahvaltısı usulü bir alışkanlıkları asla yok. Bir kek ya da kruvasan ile güne başlıyorlar. Tatlı yemeyi seviyorlar tuzlu ile pek araları yok. O yüzden yanınızda giderken tuzlu bir şeyler götürebilirsiniz.

Pizza-makarna Kültürü

Makarna konusuna gelelim. Makarnaları dünyaca ünlü fakat damak zevkleri bizden farklı.  Makarnaları neredeyse çiğ. Yani çok az haşlıyorlar oldukça sert geliyor biz Türklere. Onlar ise protein değerini kaybetmemesi için yüzyıllardır bu şekilde tüketiyorlar.

Pizzalarına gelecek olursak;  başınızı çevirdiğiniz her köşede bir pizzacı görme ihtimaliniz yüksek.  Fiyatları oldukça makul 5- 10 euro arası.  En çok tercih edilen türü ise “Margarita”. Pizzalar bizdeki gibi bol malzemeli değil; efendim ben sucuklu, kavurmalı, dana kaburgalı bir pizza yiyeyim derseniz bulamazsınız. Sebzeli ve margarita pizzaları tavsiye ederim.

Ne zaman gitmeli?

Yaz aylarında gidecekseniz sakın Ağustos’un 2. Haftasına kalmayın. İtalyanların Ulusal Bayramı “Ferragosto”   zamanları var. 1 ay çalışmayı bırakıp tatile çıkıyorlar. O tarihten sora İtalya’nın keyfi de kalmıyor, tüm resmi yerle, dükkanlar ve restoranlar kapanıyor. Bu da bizim mantığımızla çok ters bir uygulama. Bizde yaz sezonu en çok çalışılan sezonken; onlar kendileri  için tatile çıkıyor. Bu tatil aileleriyle, arkadaşlarıyla vakit geçirip stres attıkları bir dönem oluyor.

Gece hayatı

Gece hayatından bahsedelim. Daha doğrusu “olmayan gece hayatından”. Bizdeki tatil yerlerinde gördüğünüz bin bir çeşit gece kulübü, eğlenceli mekanlar pek yok. Roma’da ya da başka bir tatil şehrindeki tatil anlayışları “akşamları dondurma yiyip parkta oturmaktan” ibaret. Şaşırtıcı değil mi?

Hizmet anlayışı

Bizden en büyük farkları hizmet anlayışlarında. İtalya’da gittiğiniz herhangi bir restaurantta Türkiye’de restauantlarda gördüğünüz hürmetin yarısını  bile göremezsiniz. Garsonlar sanki size zorla hizmet ediyormuş gibi davranıyor. Bahşiş olayına hiç girmeyin zaten “coperto” dedikleri akıllıca bir uygulamaları var masalardan kişi başı 2-3 euro gibi bir ücret alıyorlar hizmet bedeli için.

Otel hizmeti

Hizmet demişken otellerden de bahsedelim. Bizdeki lüks otel anlayışı burada yok. Bizim 2 yıldızlı otellerimiz onların 5 yıldızlı otellerine eşit. Açık büfe yemekli, her şey dahil oteller yaygın değil.  Oda ve kahvaltı usülünde çalışıyorlar. Hatta Türkiye’ye geldiklerinde çok şaşırdıklarını duydum. Bu açık büfe olayını israf ve gereksiz olarak bakıyorlar. Otelde kaldığınız süre için ek olarak günlük  kanalizasyon vergisi ödemek zorundasınız. Ayrıca gittiğiniz her şehir için de şehir giriş ücreti ödemeniz gerekiyor.

Pazarlık

Alacağınız en küçük şeyden en büyük şeye kadar pazarlık yapmak çok zor. Bu konuda da oldukça net davranıyorlar. Bizde pazarlık adettendir derler ama İtalya’da öyle bir adet kesinlikle yok hatta pazarlık isteyince terslemeleri de muhtemel.

Tüm bu olumsuz deneyimleri  İtalyanların turiste doymuş olmalarına hatta turistleri sevmemelerine bağlıyorum. Sonuçta yılın 4 mevsimi turist dolup taşıyor ülkelerinden. Yoksa gayet güler yüzlü, eğlenceli insanlar. Yani kendi aralarında bağırarak konuşmaları ve sürekli kahkaha atmalarından bunu anladım. İtalyanlar çocuklarına ve evcil hayvanlarına çok düşkünler. Sokaklarda hiç başıboş hayvan göremezsiniz, evlerinde mutlaka bir evcil hayvan besliyor.

Gittiğimde gördüklerimi size aktardım. Tüm bunlara rağmen gezmesi çok keyifli, hayran kaldığım bir ülke. Coğrafi olarak bu kadar benzeyip kültürel zenginliklerin bizde de onlar kadar fazla olmasına rağmen neden İtalya kadar popüler bir turizm ülkesi olamıyoruz bu da düşündüren bir durum maalesef.  Şimdiden size keyifli gezmeler diliyorum.