Elif Beyza Özer

We <3 Kargala

Zamana meydan okuyan, yazdığı eserlerle ana dilinden başka dillere çevrilse de yetkinliğini yitirmeyen, hem göze hem kulağa hitap eden eserlerin sahibi… İlk yazdığı eser hakkında kesin bir bilgi yok. Hayatındaki 8 seneyle ilgili hiçbir veri yok! Çocukken gittiği okul bile bilinmezliklerin içindeki tahminlerden; oyunlarında kaleme aldığı karakterlerin repliklerinden yapılan çıkarımlardan ibaret. O kadar fazla rivayet var ki hakkında. Bazı kaynaklar gerçekten yaşamadığını iddia ederken bazı kaynaklar gizli bir Müslüman olduğu hakkında iddialar sunuyor. Kimden mi bahsediyorum? Edebiyatın İngiliz Ustası: William Shakespeare!..

"Bütün dünya bir sahnedir.
Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu…
Girerler ve çıkarlar.
Bir kişi birçok rolü birden oynar, bu oyun insanın yedi çağıdır."

1.Perde 1. Sahne

26 Nisan 1564… Stratford-upon-Avon kentinde John Shakespeare, Holy Trinity kilisesine vaftiz edilmek üzere bir erkek bebek götürür. İsmini William olarak kayıtlara geçer. Böylelikle ’in hayat sahnesindeki perdesi aralanır.

"İlk rol bebeklik çağıdır,
Dadısının kollarında agucuk yaparken…"

Babası John Shakespeare, annesi Mary Shakespeare… William evin üçüncü çocuğu olarak başlar ilk rolüne. İki ablasının ölmesiyle evin en büyük çocuğu, kendinden sonraki 5 kardeşin ağabeyidir. John Shakespeare eldiven üreticisi ve Stratford İdare Meclisi üyesidir. Mary ise soylu bir ailenin kızıdır. Bu nedenle refah bir hayat sürer aslında Shakespeare ailesi. İlk iki çocuklarının ölmesiyle mutlulukları zedelense de William’ın doğumuyla yeniden kavuşurlar neşelerine.
O dönemin İngiltere’sine baktığımızda ise kayıtlarda veba salgınını görürüz. İnsanlar kendilerini kapatırlar ve ölümün acımasızlığını kabul edip kutsarlar. Devamında delirme boyutuna gelerek eğlence haline getirirler, tüm bu "hastalık ve ölüm" baskılarını. Bu şekilde dahil ederler hayatlarına eğlenme fikrini.

Baktığımızda o dönemin kraliçesi I. Elizabeth eğlenceye -dahası tiyatroya- meraklıdır. Bu da şimdilik evinde çocukluk ve ağabeylik rolünü üstlenen Shakespeare için büyük bir şanstır. Çünkü rolünün döneceği sahne o topluluklardadır. Çocukken bu toplulukları izleme, gözlemleme şansı bulmuştur ünlü şair ve oyun yazarı. Etkilendiği bu topluluklar biraz sonra kendi yaşamı haline gelecektir bu miniğin.

1. Perde 2. Sahne

Windsor’un Şen Kadınları oyunundan bir karakter William… “Artikeller zamirlerden alınır ve şu şekilde çekilir…”
1570’lerin İngiltere’si… William, kiliseye gitmeyi zorunlu kılan ve erkek çocuklarının eğitimini önemseyen bir kentte yaşıyordu ancak okuduğu okulla ilgili kayıtlarda net bilgiler bulunmaz. Mahallesindeki bir okula gittiği rivayet edilir. Yeni çağı başlar küçük William’ın.

"Sonra mızıkçı bir okul çocuğu…
Çantası elinde, yüzünde sabahın parlaklığı..
Ayağını sürerek gider okula..."

Mahallesindeki okulun eğitimi yetersiz geldiğindendir belki gramer okuluna başlar. Bunun yanında düzenli gidilen kilise ayinleri sayesinde İncil’e karşı aşinalık kazanır. Eserlerinde yer yer bu aşinalığın izlerine rastlarız. Gramer okuluna başlamasıyla birlikte yoğun ders temposu içinde Latincenin gramer yapısını iyice kavrar. 15 yaşına kadar yüksek tempoyla Latince, İngilizce ve dini eğitimler alır. İki farklı dil arasında çeviriler yapar, dini dua kitaplarını okur ve tam 8 yıl kendini bir elmas misali işler. Dili öğrenir. Dilin kurallarını, dilin kelimelerini sihirli sözcükler halinde kağıda dökmeyi… Kısacası dili lehine kullanmayı öğrenir. Gramer okulunun etkilerini kendi yazdığı karakterle anlatır Shakespeare. Üstelik karakterine kendi ismini verir. Otobiyografik repliğiyle bize dönemin gramer kurallarına aşinalığının bu dönemden geldiğini gösterir. William Shakespeare, Shakespeare olma oyununda en önemli adımı atar.

1.Perde 3. Sahne


Yaklaşık 1579-1580 yılları... Ekonomik krizin patlak verdiği bu dönemlerde Shakespeare ailesi de bir krizin içine düşer. Refah hayat süren aile John Shakespeare’in yaptığı birkaç kötü davranışın ceremesini saygınlığını kaybederek çekerken genç delikanlı William babasına yardım etmeyi görev bilir kendine. Gramer okulunu bırakır ve babasıyla çalışmaya başlar. Başta kötü gözükse de ilk karamalarını burada yapar. Dahası… İlk kez çarpar kalbi.. Başlar böylelikle üçüncü çağ.

"Daha sonra aşık delikanlı gelir,
İç çekişleri ve sevgilinin kaşlarına yazılmış şiirleriyle…"


Anne… William’ın kendinden 8 yaş büyük ilk aşkı... 18’ine dahi basmadan içinde yaşadığı tutkulu aşka yenik düşen William Shakespeare, Anne ile evlenir. Resmi olarak 1582’de evlenen çiftin 1583’te Susanna isminde 1585’te ise Hamnet ve Judith isminde toplamda üç çocuğu olur. Böylece hayat sahnesinde baba rolüne geçer Shakespeare. 7 çağın üçünü yaşar.

1.Perde 4. Sahne


Ünlü şairin 1585-1592 tam 8 senesi kayıptır. Hiçbir kayda rastlanmaz. Sadece 1587’de bir davada bahsi geçer. Onun dışında hiçbir yerde rastlayamayız şaire. Oyunculuğa nasıl başladığı bilinmez, yazarlığını duyurma aşaması bilinmez, ilk yazdığı eser bilinmez. Hatta kaleme aldığı, oynanan eserlerinin hangi yıllarda yazıldığına dair bile elde kanıt yoktur. Bu yüzden koca bir bilinmezliktir Shakespeare. Üstlendiği tüm rolleri başarıyla oynar hayat sahnesinde ama oyununun metni bölük pörçük, boşluklarla doludur bizim için.

2.Perde 1. Sahne

1592… Londra Sahnesi… Tiyatroyla ilgili bir metinde Shakespeare’in adını ilk defa duyarız. 1593 yılında ise tiyatro metniyle değil şair kimliğiyle selamlar bizi. Yazdığı şiirle basılı yayında kendine yer bulur. Ardından bir diğer şiiri yayınlanır ve şair kimliğiyle dikkatleri üzerine çeker. 1596 yılında Heralds College tarafından bir armayla onurlandırılır yazar. O ve onun soyundan gelenlere "Master" unvanıyla adlandırılma hakkı tanınır. Böylece dördüncü -şöhret- çağı başlar.

"Sonra asker olur, garip yeminler eder.
Leopara benzeyen sakalıyla onurlu ve kıskanç,
Savaşta atak ve korkusuz,
Topun ağzında bile şöhretin hayallerini kurar…"

Yayınlanan ilk oyunu, 1594’te Titus Andronicus’tur. Ancak bilinenin dışında birçok oyun kaleme aldığı kayıtlara geçmiştir.
Oyuncu olarak ismi; diğer oyuncu arkadaşıyla I. Elizabeth için sahneledikleri bir oyunda geçer. Bu zamanlarda bir tiyatro topluluğuyla yolu kesişen William, yıllarca bu topluluk için yazmaya başlayacaktır. Üstelik bu topluluğun hisse sahibi rolünü de üstlenecektir kendi sahnesinde. Sonuçta bu topluluğun hem oyuncusu hem yazarı hem hisse sahibi olarak maddi kazançlar da elde edecektir.

2. Perde 2. Sahne

Ününü eline alan William bu sefer anlatmaya başlar. Hayatındaki 8 senelik eğitimin ardından yetkin İngilizcesiyle anlatır. Dünyayı anlatır, iyiyi anlatır, kötüyü anlatır, ülkeyi anlatır, dönemi anlatır. Oyunlarını sahnelenmesi için yazar. Ama anlatmaktan vazgeçmez. Böylece başlar beşinci rolü. Ustalıkla oynar William Shakespeare bu rolü.

"Sonra hakimliğe başlar,
Şişman göbeği lezzetli etlerle dolu,
Gözleri ciddi, sakalı ciddi kesimli…
Bilge atasözleri ve modern örneklerle konuşur
Ve böylece rolünü oynar."

William’ın en ünlü oyunu, babasının hayaletiyle konuşup ölümünün intikamını almak isteyen Hamlet’in ana karakter ve isim babası olduğu “Hamlet” oyunudur.

“Olmak ya da olmamak… İşte bütün mesele bu!”

Döneme baktığımız zaman tiyatro anlayışının dışında bir eserdir Hamlet. Satırlarda bir karakterin adım adım delirme halini okuruz. Ancak William kıvrak kalemiyle bize dünyayı aktarır ve bunu hiç zorlanmadan "usta" unvanına uygun şekilde yapar.

“Zaten dünya ne iyidir ne kötü. Düşüncenize bağlıdır iyilik, kötülük…”

Macbeth eseri ile iktidar hırsıyla kavrulan Macbeth’in gözünü kırpmadan işlediği cinayetleri ve yaptığı tüm kötülükleri kaleme alır William. Ama Macbeth’in sonunu ilmek ilmek işleyerek ilerler.

“Oysa hep bilirsiniz nedir,
Ölümlülerin başını yiyen:
Kendine fazla güven…”

Gelelim herkesin bildiği o oyuna. Romeo ve Juliet… 2 düşman ailenin çocuklarının imkansız aşkını konu alan trajediye…
Shakespeare’in bu oyunu ne zaman yazdığı bilinmez. Burada ünlü yazarın etkilendiği kişiler çıkar karşımıza. Romeo ve Juliet aslında varyant bir oyundur. Çünkü konusu "özgün" değildir.
Ancak hakim rolündeki William Shakespeare, edebiyata olan egemenliğini kullanarak varyant sayılan bu eseri biricik yapar. İnsanlar birbirine kavuşamayan iki düşman ailenin çocuklarından çok ötede, onların acısını içlerinde hissettikleri için benimserler bu oyunu.

“Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar,
Ölümleri olur zaferleri,
Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.”

Ünlenir! Eserleri sayısız dile çevrilir. Hatta Romeo ve Juliet birçok ülkede birçok oyuncunun karakteri haline gelir. Bilge atasözleri ve modern örnekleriyle ilgisini çeker insanların. William beşinci rolünü de hakkıyla oynayarak devam eder sahnesine.

2. Perde 3. Sahne

Kraliçe I. Elizabeth tiyatroya önem veren bir hükümdardır. Bu nedenle dönemin İngiltere’sinde sahneye ve oyuna değer verilir. Normalde yazarların tutunmakta zorlandığı o dönemlerde William, hisse sahibi olduğu tiyatro topluluğuyla (Lord Chamberlain’s Men) dünya tiyatrosuna yön verir. Elizabeth’in ölmesiyle Kral I. James bu topluluğun ismini değiştirir ve King’s Men yapar. 1600’lerin en büyük tiyatro topluluğu olarak kayıtlara geçer.

“Altıncı çağında ise palyaço giysileriyle,
Gözünde gözlüğü, yanında çantası,
Gençliğinden kalma pantalonu zayıflamış vücuduna bol gelir.
Ve kalın erkek sesi, çocukluğundaki gibi incelir.”

Başlar Shakespeare’in ‘altın’cı çağı! 50’li yaşlarında yavaş yavaş ve emin adımlarla ilerlediği başarının meyvelerini yemeye başlar. Tiyatro topluluğundan kayda değer paralar elde eder. Ayrıca I. James’in desteği tamdır şaire. Bu da King’s Men’i ilerletmeye ve refah içinde yaşamaya başladığı döneme denk gelmektedir. Ancak son çağına yaklaştığından habersiz, gözünde gözlüğü, yanında çantasıyla ilerler sona.

2. Perde 4. Sahne (Son Sahne)

1616… 52 yaşında… Ardında yine kocaman bilinmezliklerini bırakarak sahnesinin perdesini kapatır.

“Son çağda bu olaylı tarih sona erer.
İkinci çocukla her şey biter.
Dişsiz, gözsüz, tatsız, hiçbir şeysiz..”

Ölümüyle ilgili birçok rivayet vardır. Ama kesin bir kayıt maalesef yoktur elimizde. Bilinmezliktir William Shakespeare! Anlatılanlar; rivayet, ufak tefek kanıt ve notlardan ibarettir. Bunun dışında eserleri vardır. Elimizde, dilimizde, sahnemizde… Yıllarca öğretilen, ana dilde olmayan şiirin etkisini kaybedeceği düşüncesini yok edercesine hem de… Bilinmezlikteki ünün hikayesidir Shakespeare’in hayatı. İşte bu yazı da Shakespeare’in yedi çağı…

"Bütün dünya bir sahnedir.

Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu…

Girerler ve çıkarlar.

Bir kişi birçok rolü birden oynar, bu oyun insanın yedi çağıdır."

Sahnenizde yedi çağınıza uygun rolleri oynarken kendi hayatınızın ustası olmanızı umarım.