Onur Nurdoğan

We <3 Kargala

Bugün göğüs dekoltemde yapıştırma var. Nitekim, yapıştıran yapıştırana... Hepimiz hepimiz!

Son üç yıldır yaz tatilinde tercihimiz Bozcaada. Ağustos ortası gibi yine yola koyulduk. Geyikli’den Bozcaada’ya giden feribota araçlı geçiş bileti almak için iki seçeneğiniz vardır. Biri, önceden internet üzerinden bilet almak; diğeri de bilet almayıp feribota bineceğiz gün kuyruğa girip beklemek. Geçtiğimiz yıla kadar online bilet almak biraz daha uygun fiyatlı oluyor ve feribota biniş için sıra beklemiyordunuz. Bu yıl da sıra beklemeden geçiyorsunuz fakat bileti 860 TL’ye aldım; ki ilgili seferde online bilet satış adedi arttıkça bilet fiyatları 1.000 TL civarlarına kadar çıkabiliyor. Neyse, rahat bir şekilde adaya vardık. İkinci yahut üçüncü akşam merkeze doğru inerken, feribot kuyruğunu gördüğümde Didem’e “sence neden insanlar online bilet almıyor, bilmiyor olabilirler mi?” diye sordum. “Ekşi’de başlık açılmış bunun için, sıraya girip bilet almak 550 TL gibi bir rakammış” dedi. Anlaşılan o ki; online bilet almak VIP geçiş olmuş! VIP olmayan bizler için güzel bir “yapıştırma” olmuş da diyebiliriz.

bozcaada gün batımı

Diyebilir misiniz? Hatırınızda mı yani? “200 lira bozabilir misiniz?” diye en son ne zaman bir bakkala girdiniz? 200 lira artık bozuk mu oldu, yoksa etrafınızdaki bakkal sayısı mı azaldı? Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından 2020 yılında yayınlanan bir raporda discount marketlere yönelik bazı tespitler söz konusuydu. Kimdir discount marketler? BİM, A101, Şok başlıcaları...

“Holdinglerin ve discount market zincirlerinin de katılımıyla ülkemizdeki süpermarket sayıları günden güne artmakta, buna karşılık bakkal sayısı her geçen gün azalmaktadır” denilen TPF raporunda, “Discount marketlerin yakın mesafelerde yeni mağaza açılış algoritmasının gözden geçirilerek sınırlandırılması, küçük esnafın ve yerel marketlerin rekabet yarışında ayakta kalmasını sağlayacaktır. Milyonlarca dolar sermaye ile yatırım yapan bir discount ya da uluslararası markaya sahip bir market mağazasıyla aynı mahalledeki bakkal, büfe ya da yerel küçük işletmelerin rekabet etmesi günümüz şartlarında imkansız hâle gelmiştir” diye yazıyordu. BİM, A101 ve ŞOK'un Türkiye'deki toplam şube sayısı olmuş 30 bin, TPF de tespit yapmış ve ''hopp!'' demiş. Yıllarca yapıştır; sonra ''hopp!'' Öte yandan, 200 liranın artık bozuk para olup olmadığını yazmaya takatim yok vallahi...

Yetmemiş ama! Birkaç ay öncesinde Bozcaada Belediyesi feribota binerken tatilcilerden otomobil başına “Çevre ve Trafik Düzenlemesi Katkı Ücreti” adı altında 50 TL almaya başlamış bir de. Adadan dönüşte bu parayı ayrıca ödüyorsunuz ve aracın cinsi değişince fiyat da artıyor. Minibüs 100 TL, kamyon 150 TL idi yanlış anımsamıyorsam. Avrupai yaklaşımla turistlerden alınan şehir vergisi misali buna şimdilik “yapıştırma” diyemem. Umarım bu paralarla en azından adadaki en popüler aktivitelerin başında gelen gün batımı izlemek için gidilen lokasyonun havsalanın almayacağı derecede kötü olan dönüş yolu en azından bir kepçeyle düzeltilir. Beton yahut asfalt demiyorum; 50 TL olur 250 TL! Bir de bu katkıyı turistin adada kaldığı güne göre alırsanız daha mantıklı olabilir mi? 1 gün kalanla 20 gün kalan aynı ücreti ödememeli sanki...

Olur mu bir gün? Dinlediğimiz şarkılara, oy verdiğimiz partilere, giyim kuşamımıza, kutlayıp kutlamadığımız özel günlere, selam verirken kullandığımız kelimelere göre birbirimize yaftaları yapıştırmadığımız bir gün olur mu? Yapıştırmak kolay olanı; mühim olan bunların kök nedenine inerek asgari müşterekte birbirimize olabildiğince yapışmak! Filenin Sultanları ile ancak günü kurtarırız. Sürdürülebilir yapışmak şart!