Onur Ömer Düzgün

#onuromerinkaravani

Palto, Gogol'un bilinen en ünlü eseridir. Çarlık Rusya'sını anlatan bu eser dramatik bir öykü ile dönemi eleştirir.

Akakiy Akakiyeviç düşük kademeli bir devlet memurudur. Hatta onun babası, babasının babası ve babasının babasının babasının adı da Akakiy Akakiyeviç'tir ve devlet memurudurlar. Akakiy Akakiyeviç kendi halinde, evden işe işten eve gidip gelen, kimseye bulaşmayan bir insandır. Mesai arkadaşlarının onunla dalga geçmesine dahi ses çıkarmaz.

Bir gün Akakiy Akakiyeviç'in eskimiş paltosu yırtılır. O da soluğu terzide alır. Terzi de Akakiy Akakiyeviç ile dalga geçer ve paltoyu tamir etmeyi reddeder. Terzi Akakiy Akakiyeviç'in yeni bir palto yaptırması gerektiğini söyler. Bu kahramanımızın içine oturur çünkü yeni palto yaptıracak parası yoktur.

"Rahat bırakın, ne diye üzüyorsunuz beni"

İşte Palto isimli öyküde önce Akakiy Akakiyeviç'in yeni bir paltoya sahip olmak için geçirdiği sıkıntılara şahit oluyoruz. Zaten kıt kanaat yaşayan bir insanın daha ne gibi sıkıntılar çektiğini, o sıkıntılardan yeni paltosuna kavuşunca yaşayacağı mutluluğu hayal edip sineye çektiğini görüyoruz. Sonrasında ise paltosuna kavuşan Akakiy Akakiyeviç'in hayatının bir anda nasıl değiştiğine şaşırıyoruz. En sonda ise bizi trajik bir son bekliyor.

Gogol, Palto isimli eserinde hicivsel bir dil kullanır. Dönemi mizahi bir şekilde eleştirir. Çarlık Rusya'sının soğukluğunun bürokrasiye de geçmesini, insani ilişkileri, insanların zayıflığını ve insanların birbirlerine yabancılaşmasını okuyucusuna sunar.

Gogol'un Paltosu

“İnsan denilen varlığın ne kadar acımasız olabildiği gerçeğini gördükçe, derinden sarsıldı.

Eser bu sene Erzurum Devlet Tiyatrosu tarafından sahnede sergileniyor. Geçen sene Hiç Kimse oyunu ile bizleri büyüleyen oyuncular bu sefer Palto oyunu ile seyir zevki büyük bir gece bahşettiler. Palto Gogol'un eseri ve tiyatroya Jean Cosmos uyarlamış. Türkçe çevirisini ise Cemal Süreya yapmış. Oyunda bizi Gogol'u da bir karakter olarak görmek şaşırtıyor. Ayrıca farklı bir hava katıyor. Biz oyuna 15 dakika erken gittik. Koltuğumuza oturduğumuzda Akakiy Akakiyeviç'i canlandıran Yılmaz Karakuzu sahnede masasına oturmuş oynamaya başlamıştı. Role öyle bir girmiş ki 15 dakika kendi kendine konuşmasını ve yazıp çizmesini izledim. Palto oyununda oyuncular birden çok karakteri canlandırıyor. Simon Petkoviç ve Stepan Varlamoviç Rondin'i canlandıran Ergenekon Cemil Başdoğan'da oynadığı iki karakterde devleşiyor. Özellikle terzi Petkoviç rolünde izleyenleri mest ediyor. Oyunun dekoru da çok başarılı. Birden çok mekanda geçen öykü, dekor sayesinde konu bölünmeden işleniyor. Aynı şekilde kostüm tasarımı da oldukça başarılı.

Gogol'un Paltosu

Yalnızlık soğuktan da soğuktur.

Gogol'un Paltosu Rus Edebiyatı'nda önemli bir yer tutar. Çoğu yazarlar ona atıfta bulunur. Dostoyevski "Hepimiz Gogol'un Paltosu'ndan çıktık." der. Dostoyevski gerçekçilik akımının köklerini Palto isimli esere dayandırır.

Gogol'un Palto isimli eserini okuyunca veya izleyince aklımıza hemen Nasrettin Hoca ve kürkü geliyor. Aslında benzer konular benzer şekilde işlenmiş. Gogol'un Paltosu varsa Nasrettin Hoca'nın Kürkü var. Özetle coğrafya ve zaman farklı olsa da insanlar ve ilişkileri aynı olabiliyor. Haksız mıyım?

Oyunun karavan puanı, 4.