Spor Toto Süper Lig deplasman mücadelesinde Fenerbahçe SK’nün rakibi Yukatel Kayserispor (YK). Ligimizde ne yaptığını bilen takımlardan olan YK, hocası Çağdaş Atan yönetiminde, şehrinin büyüklük ve güzelliğine yakışır bir konumda lig sıralamasında Avrupa potası için üst sıraları zorluyor. Tüm bunları da transfer tahtası kapalı olduğu halde yapıyor.
Maç öncesi
Ev sahibi ekip; etkili oyuncusu Onur Bulut’un transfer olmasıyla sağ bek mevkiinde Gökhan Sazdağı ile maça başladı. Fenerbahçe SK’de ise artık alıştığımız geri beşli yerini almıştı. Gene nefret ettiğimiz iki ön libero sistemi ile sahadaydı Arao ve Crespo birlikteliğinde. Formsuz isimlerden İrfan Can Kahveci (İCK), Arda Güler’e yerini bırakırken; bir diğer formsuz isim Rossi sahada idi tıpkı King gibi. Ligimizin gol kralı ise yerindeydi elbette. Yedek klubesi ise Emre Mor ve İCK dışında maçı çevirecek kalitede değildi.
Oyun
İlk düdüğün çalmasıyla beraber, ev sahibi YK açık oyunu tercih ettiğini gösterdi. Zevkli bir mücadele izleyeceğimiz aşikar gibi görünüyordu. Demeye kalmadan müthiş organizasyon ile, 8 pas sonrası Lincoln’ün ortasına KRAL’ın kafası ile dokunuşu skor tabelasını 6. dakikada Sarı Kanarya lehine değiştirdi: 0-1 Kral teri soğumadan Arda Güler’e asist yazacaktı ama heyacandan olsa gerek küçük kral net golü kaçırdı. Bu dakikadan sonra ilk yarı rölantide geçti karşılıklı pozisyona dönülemeyen ataklarla. İlk yarı Arao’nun stoperlerimiz arasından çıkmaması, King, Rossi ve Crespo’nun sahada olmaması, Samet’in "ben stoper değilim" haykırışları ve Arda Güler’in golü kaçırdıktan sonra sahada olmayışı ile 0-1’lik skorla sona erdi.

İkinci yarıya son derece etkisiz olan Crespo yerine Zajc ile başladı Jorge Jesus (JJ). 60. dakikaya kadar oyunda pek değişiklik olmadı. Arda Güler yerini son zamanların en çok eleştirilen ismi İCK’ya bıraktı. Sonrasında dakikalar 67’yi gösterirken, Zajc’ın asistinde sezonun Fenerbahçe adına en iyisi Ferdi’nin yaradana sığınarak yaptığı vuruş tabelayı değiştirdi: 0-2 Oyun skorunu korumak istercesine bunaltıcı geçerken, maçın en kötülerinden King yerini Emre Mor’a bıraktı. Üst üste gelen değişiklerle Serdar parantezinde Aziz ve Dursun; Enner ve Rossi yerine oyuna dahil oldular. Bu değişiklikler de oyuna maalesef heyecan katamadı. Maç sonu skoru, Ferdi’nin olağanüstü golünden sonra; YK’un bir korner organizasyonunda Emrah’ın kafasından bulduğu golle noktalandı: 1-2
Maç sonrası
Zorlu Kayseri deplasmanı, beklenen zorluğun aksine Fenerbahçe SK adına kolay geçti. Bunda YK’un cesur ve göze hoş gelen futbol oynama çabasının yanı sıra; Fenerbahçe SK’nün de en azından gollerde ve bazı ataklarda organize olmasının rolü çok büyüktü. Bir deplasman maçı için fazla eleştirinin manası yok hele ki 3 puan da gelmiş ise fakat Arda Güler’in böyle zor bir maçta ilk 11 olması yanlış tercihti bana göre. Kadıköy’de maç 3-0 olunca oyuna alınmaktan imtina edilen Arda Güler, böyle kalbur üstü bir deplasmanda net golü de kaçırınca demoralize oldu. Etkisiz kaldı maalesef.
Oosterwelde ise neden alındığı belli olmadan Bruma gibi gidecek sanırım. Bana göre geçen maçta gayet yeterli idi. Oynamamasındaki sebep Lincoln’ün çok iyi olması mı yoksa onun yetersiz olması mı bilemiyorum. Lincoln gerek savunmadaki kritik hamleleri gerekse yaptığı asist ile maçın adamı olmaya koşarken; Ferdi “ben buradayım.“ dedi müthiş golüyle. Maçın adamı kürsüsüne oturdu haliyle. Sezon başından beri müthiş oynayan Ferdi, bu maçta da üstüne düşeni fazlasıyla yaptı.
Uzun lafın kısası: Zor deplasman: 3 puan. Fazla söze gerek yok. Fenerbahçe SK’nün bundan sonraki ilk maçı İspanya deplasmanında, UEFA Ligi mücadelesinde kendi liginde düşmeme mücadelesi veren Sevilla ile.
