Geçtiğimiz günlerde @karabogaf1 Youtube kanalında bir video paylaştı. Kendisi telif konusunda sorunlarını dile getirdi. Ben görsel veya video ağırlıklı içerik üretmesem de bu durum; F1 sektöründe gerek profesyonel gerekse amatör bir şeyler yapanları ilgilendiriyor. Anlatımında kullandığı şu cümle beni ateşleyen etken oldu: "F1 konusunda hem birbirimizden besleniyoruz hem de birbirimizi besliyoruz." Bazen bilmediğimiz şeyler öğrenirken bazen bildiğimiz şeylere farklı açılardan bir bakış elde ediyoruz. Bazıları dostlukla paylaşırken; bazıları rekabete yönelik hareketler yapsa da aynı gemideyiz. İşte bu noktada kendisine teşekkürlerimi ve gönülden desteklerimi sunuyor; mücadelesinde başarılar diliyorum.
Liberty Media dönemi
Formula 1 yönetimi 2017 yılından beri Amerikan Liberty Media'nın elinde. Tabii ki yayın hakları da onlarda. Daha ilk zamanlar büyük çınar Lauda bu konuda endişelerini dile getirmişti. Odak noktasının spordan çok şova kayacağının endişesiydi bu. Ben de geçmiş yazımda reyting kaygısına değinmiştim. Yarışlarda izlenilirlik uğruna uygulamaların nasıl değiştiğine değindim. İşin doğruya doğru kısmı F1' in tanınırlığını ve izlenirliğini artırdıkları konusu. Pazarlama ve sosyal medya konusunda çığır açtıkları da bir gerçek. Fakat telif konusundaki sert tutumları, tekelci ve zorba bir tavra dönüşmüş durumda. Bunun yanında bir tüketim çılgınlığı gibi yarış sayısını artırma hedefleri de sporcular ve takımlar adına büyük baskı oluşturmakta. Fazla yarış sayısı takımlar için de kazanç demek olsa da uzayan takvim sporcular için köleliğe doğru kaymakta.
