Efsun Bilge Bilginer

We <3 Kargala

Hazırsanız gizemli bir yere götürüyorum sizi. 4000 yıl öncesine doğru, yerin 8 kat altında bir yolculuğa başlıyoruz. Okumaya başlamadan önce önemli not. Kalp hastaları, astım hastaları için burayı gezmek uygun değil. Bir de boyu 190 ve üstü olanlar için... Şimdi düşününün ki Kapadokya bölgesinde yaşıyorsunuz, 1960'lı yıllar. Evinize tadilat yapıyorsunuz kazmayı vurdukça bir tünel çıkıyor karşınıza. Ne yapardınız? Ben sanırım korkup kaçardım ama neyse ki cesur köylümüz eline el fenerini aldığı gibi tüneli takip etmiş, ettikçe de karşısına bambaşka bir dünya çıkmış. Gizlendiği yerde gün yüzüne çıkmayı bekleyen koca bir tarih… Derinkuyu...

Yeraltı ülkesi Kapadokya

Yaklaşık 4 yıl süren kazı çalışmaları sonunda dünyanın en büyük ve en derin yeraltı şehri meydana çıkıyor. Derinkuyu’ya giden ilk kazma ne zaman indi; tam belli değil. Şu an müze olan kısmı, şehrin %10'luk bir bölümünü oluşturuyor. Yerin 8 kat altına kadar inebiliyoruz. 

Tarihçilere göre Derinkuyu, Hititlerden önce var olduğu artık bilinen Hatti Uygarlığı zamanında yapılmış. Muhtemelen en az 4000 yıllık tarihi var. Savunma amaçlı yapıldığı kesin ama antik dönem astronomlarına göre uzaylılardan korunmak için yapıldığı bile söyleniyor.?Tabii yaygın görüş ve bana göre de daha mantıklı açıklaması, uzaylılardan ziyade o dönemde sürekli istila ve dini baskı gören halkın burayı korunma amaçlı yapmış olması. Roma İmparatorluğu putperest iken Hristiyan halkın, zulümlerden kaçmak ve Hristiyanlığı yaymak için de burada korunduğu fikri ağır basıyor.

Yerin 8 kat altını nasıl kazdılar?

Şu an 8 katı açık olan bu şehri, günümüzdeki 17 katlı bir gökdeleninin yerin altına doğru olduğunu düşünün. Günümüz teknolojisiyle en az 5 yıl süren metro çalışmalarını düşünürsek o dönemde kazarken çıkan o kadar toprak, taş, moloz (tahmini 5 milyon ton) yukarıya nasıl taşındı? Görmeden nasıl alta kata indiler? Tüm bunlar ayrı bir gizem. Gerçekten inanılmaz. 

50.000 kişinin güneş görmeden aynı anda yaşadığı bu gizemli şehirde hava boşlukları, su kanalları, okullar, mezarlıklar, ahırlar, haberleşme delikleri mevcut. Yani yerin üstündekinin aynısından aşağıya da inşa etmişler.  

Derinkuyu şehrini gezerken bazen yan bazen de ikiye katlanarak yürümeniz gerekiyor. İçinizi daraltan efsunlu bir yer. Eğer düşman şehri bulur ve katlara inmeyi başarırsa diye 300 kiloluk dev sürgü kapılar var. Kapıların ortasında da delikler var; düşmana oradan saldırmak ve görmek için...

Kapadokya bölgesinde tahminlere göre 200'den fazla yeraltı şehir var ve bu şehirler tünellerle birbirine bağlı. Yani "Kapadokya bir yeraltı ülkesi” desek yanlış olmaz. 

İstanbul’un da altında üstündeki kadar bir yeraltı şehri olduğu bu şehrin tünellerle Roma’ya kadar bağlandığı söyleniyor. “Her yol Roma’ya çıkar” sözü de buradan geliyor. Mümkün mü? Bence mümkün! Çünkü böyle keşiflerden sonra Antik dönem insanları için imkansız diye bir şey yokmuş gibi geliyor. Peki siz bir yeraltı şehrinde güneş görmeden kaç gün yaşamayı göze alırdınız?