Kripto dünyası son bir yıldır yatırımcılarını üzüyor. Özellikle NFT trendi ile yükselen piyasa son dönemlerde kendisine yeni bir hikaye arayışı içerisinde. Çünkü NFT piyasası da yavaş yavaş hacim ve heyecan kaybına uğradı. Üstelik Apple, Samsung, Google, Nike, Versace, Lacoste gibi firmaların katılımına rağmen... Büyük firmaların kripto dünyasına adım atmalarına karşın beklenen heyecanı yaratamaması, muhtemelen bu bölgenin tamamen kendine has dinamiklere sahip olmasından. Tabii dışarıdan -başta Amerika olmak üzere- devletlerin ve FED'in yoğun baskısı da var ama içerideki hacimsizliğin sebebi heyecansızlık. Yani kripto varlıkları tekrar yükselişe sokacak yeni bir hikaye lazım belki de. İşte o hikaye için yeni bir token standardı var: PBT - Physical Based Token!.. Yani fiziksel destekli token...
Peki nedir bu fiziksel destekli token? Nasıl bir model? PBT ne işe yarar? Kullanım alanı var mı? Bu sorulara biraz bakalım.
Öncelikle fikri ortaya atan ekibin tanımına bakalım: Fiziksel bir öğeyi Ethereum (şu an için sadece Ethereum ağında) blokzincirindeki dijital bir tokene bağlayan açık kaynaklı bir token standardı. Yani en temel amaç, dijital dünya ile fiziksel dünyayı birleştirmek! Çok ciddi bir iddia. Eğer başarılı olursa hem blokzincirler hem de NFT'ler için yeni bir döneme geçiş olacaktır. Zira bu güçlü iddiayı gerçek kılarlarsa özünde geçmiş ile geleceği de birbirine bağlayacaklar. Dijital kimlikleri sokağa indirmek gibi bir şey... Bu trend liselerde, AVM'lerde, kadınlar arasında karşılık bulduğunu düşünün. PBT, NFT'lerden biraz daha fazlasını vaat ediyor. NFT son derece dijital bir ürün iken PBT onu bir adım ileriye taşıyıp yanına gerçekten fiziksel desteği alıyor. Belki de böylece "sokakta" karşılık bulması kolaylaşacak!
Fikrin sahibi NFT dünyasının en güçlü koleksiyonlarından biri olan Azuki'nin CEO'su @Zagabond. (Bu yazıda fikri ortaya atan Azuki ve @Zagabond'a değil; fikre odaklanacağız.)
PBT standardı, merkezi bir sunucu olmadan, tamamen zincir üzerinde bir standart. Fiziksel öğelerin tam sahiplik soyunun merkezi olmayan kimlik doğrulamasını ve takibini sağlayan bir çözüm.
Azuki
Sahibinden sahibine
Bu ifade ile şunu anlıyoruz. Fiziksel ürünleri kişiler kendi aralarındaki bir sözleşme ile takas edebilecekler. Bu takas tamamen kişiler arasında olacak. Yani merkezi bir sunucunun izninde değil! Ancak yine de sözleşmeye tabi olacak ve böylece güvene dayalı olmayan merkeziyetsiz bir çözüm sunacak. Aslında düşündüğünüz zaman günümüzde muazzam bir çözüm olabilir. Henüz elbette bu seviyede değil ama telefonunu noter vazifesi görebilir! Peki bu nasıl olacak?

Azuki ekibine göre; "fiziksel bir öğeyi temsil eden bir dijital belirteç oluşturmak yeni değil, ancak öğenin yaşam döngüsü boyunca öğeyle bağlantılı olmasını sağlamak hala zor". Yani siz fiziksel bir ürüne ID verebilirsiniz ama onu tüm döngüsü boyunca sahibinde tutmak için bir standart yok. İşte PBT bunu sağlıyor. Üstelik bu standart ile sözleşme sadece iki kişi arasında gerçekleşirken bile herkese açık bir halde olacak.
PBT'nin çalışma prensibi basit. Donanım üzerinde kendi kendine şifre oluşturan bir çip olacak. Bu çip setinin adı BEAN (Blockchain Enabled Authentication Network); yani Blockzincir Etkin Kimlik Doğrulama Ağı! Çip üzerinde oluşan asimetrik kod sadece donanıma özel olacak ve tarama ile keşfedilebilecek. Bu kısım teknik tarafı. Son kullanıcı tarafı ise çok basit.
Çipi telefonunuzla tarayın. Böylece PBT'yi basın veya sahibinin cüzdanına dijital olarak aktarın. Bu kadar! Artık fiziksel bir öğenin, doğrulanabilir bir şekilde kimliğinin sahibisiniz. Bu kod, öğeyi kendi seçtikleri cüzdandaki dijital bir jetona bağlayan PBT'ye de sahip olmasını sağlar. BEAN'in amacı bu! Kulağa basit ve anlamsız gelebilir. Ama şu an... Dijital gelecekte -tamamen herkesin görebildiği- sahiplik soyunu PBT ile sağlayabiliriz. Evet, bir çanta için saçma! Ama Mercedes marka arabanızın sahipliğinin basit bir token ile size ait olması veya alacağınız aracın gerçekten o kişiye ait olması?.. Bir tarama ile bütün bir işlemin hallolması?..
Ne vaat ediyor?
Azuki ekibi bu konuda gerçekten heyecanlı. Yepyeni bir deneyim sunduklarını düşünüyorlar. Bu yüzden de PBT standardının şu amaçlara hizmet edeceğine inanıyorlar.

- Malların merkezi olmayan kimlik doğrulaması: Fiziksel bir öğeyi telefonunuzla tarayarak doğrulayın.
- Fiziksel ürünlerin sahiplik kökenini izleme: Öğenin geçmiş ve şimdiki sahiplerini doğrulanabilir bir şekilde kanıtlayarak markaların hedef kitleleri için ürün deneyimleri oluşturmasını sağlar.
- Dijital deneyimler oluşturmak için fiziksel ürünleri kullanma: Dijital bir jetona sahip olmak fiziksel düşüşlerin kilidini açabilir ve şimdi fiziksel bir ürüne sahip olmak dijital deneyimlerin kilidini açabilir.
Aslına PBT gerçekten heyecan verici olabilir. Özellikle ticari bir değer yaratması muhtemel. Kişiden kişiye bir sözleşme ve sadece tarama ile... Zaten sloganları da bu: Sahip olmak için tara! Gerçekten basit bir model. Uygulama geliştirme kısmı son derece zahmetli. Ama başarılı olursalar -daha doğrusu insanlar bunu anlayıp inanırsa- takas çok daha basitleşecek. Sarı sayfalarda ticaret yaparken endişe duyan biz Türkler için harika bir çözüm olduğu kesin. Dolandırılma riskini kaldıran, ürünün geçmişini sergileyen, tek tarama ile takası yapan bir model. Üstelik en önemlisi de bunu herkese açık ve merkeziyetsiz bir şekilde yapacak!
PBT heyecan verici bir çözüm. (Aslında Vitalik'in bahsettiği SBT de var ama başka bir yazının konusu olsun.) Karşılık bulacağına inanıyorum. Çünkü sadece alıcı ile satıcı arasında köprü kurmuyor. Gerçekten dijital dünya ile sokakları birleştirmeyi vaat ediyor. Sizce başarabilecek mi?