Kraliçe 2. Elizabeth'in vefatı ile 73 yaşındaki Prens Charles sonunda tahtını aldı. Düşes Camilla ise artık kraliyetin Konsort Kraliçesi. Ancak bugün hala halk tarafından en çok konuşulan isim "Kalplerin Kraliçesi Diana". Bu üçlü arasında neler döndü gelin en başından başlayalım.
Camilla Charles'ın hayatına nasıl girdi?
Camilla aslında evli adamı baştan çıkartan kadın olmadı. Gençlik aşkıydı. Bilinen hikaye şu şekilde: Charles o zamanlar genç ve çapkın bir delikanlı. Hayatına girip çıkan kadınlar oluyor. Bir gün arkadaşları ile otururken yanına gelen köpeği seviyor. Bunu gören bir kadın da kulağına eğilip bir şeyler söylüyor. Prense dışarıdan birinin bu denli yakınlaşması oldukça cesurca. Karşısındakinin kim olduğunun farkında ve son derece özgüvenli olan bu kadın Charles'i etkiliyor. Flörtleşmeye başlıyorlar. Fakat Camilla kraliyet için uygun bir gelin değil ve kendisi de bunun farkında. Ne kadar aşık olsa da Charles'ın evlilik teklifini kabul etmiyor. Bu sırada Prens Charles kraliyet görevleri nedeniyle saraydan uzaklaşıyor. Geldiğinde de Camilla'nın evlenmiş olduğunu görüyor. Kendisi de ailenin uygun görmesi ile Diana ile dünya evine giriyor. Yani Charles en başından beri Diana'ya hiç aşık olmuyor ve bunu saklamıyor da.
Ancak Camilla prensi tamamen kaybetmeye hazır değil. Charles'a Diana ile evliliklerinin daha ilk günlerinden mektup göndermeye başlıyor. Charles Diana'yı aldatırken Camilla da kocasını aldatıyor. Ne Camilla diğer kadın ne de Charles doyumsuz erkek aslında. Anlık hevesler ya da yasak aşk cazibesi değil onları bir arada tutan. Rachel Green der ki "Once cheater always cheater" -Bir kez aldatan her zaman aldatır-. Ancak bu Charles için geçerli değil. Ne kadar aldatan erkek de olsa Camilla, Charles'ın gerçek aşkı; bunu kabul etmek gerek. Camilla belki bu ilişkide ikinci kadın değil asıl kadındı. Ancak kendi yanlış seçimlerinin tüm bedelini ödemesi gereken Diana mıydı? Arkalarında duramadıkları aşklarına saygı bekleyebilirler mi? Yalnızca onurlu duruşlar takdiri hak eder.
İdeal gelin Diana!
Diana en başta ideal gelin olarak girmişti aileye. Soylu bir ailenin üyesiydi. Son derece güzeldi. 2 veliaht yetiştiriyor aynı zamanda birçok sosyal sorumluluk işinde öncü geliyordu. Desteğe ihtiyacı olan çocuklara, HIV ve AIDS virüsü taşıyan bireylere ve evsizlere yardım ediyordu. Başlarda kraliyet kurallarına uymaya da çalışıyordu ancak zorlanıyordu. Bu yüzden onları elinden geldiğince esneterek kendine uydurmaya çalışıyordu. Anneliğini de kendi tarzında yapıyordu. Bu yüzden "halkın prensesi Diana" da olsa kraliçe tarafından okları çekmeye başlıyordu. Prens William'ın okulunda düzenlenen velilerin koşu yarışına katılması ikonik anlarından biriydi bu konuda. Kraliyet kurallarınca bu kesinlikle yasaktı. Ancak çocuklarının mutluluğu daha önemliydi. Onları bir prens değil çocuk gibi yetiştirmeye çalışıyordu. Harry de annesine düşkünlüğü ile bilinen bir çocuktu.

Diana kendini çocuklarına ve sosyal projelere adamışken evliliği de son çatırdamalarını yaşıyordu artık. En başından beri Diana'yı -sevmeyi bırakın- tanımayı dahi düşünmemiş olan Charles, artık Camilla ile ilişkisini saklamaya da yeltenmiyordu. Kaybedecek bir şeyi olmayan adamdı. Hiçbir şey kazanmadan sahip olunan mutlak gücün verdiği korkunç kibri ile Diana'yı yok sayıyordu. Ayrıca Prens Diana'nın halk tarafından gördüğü ilgi ve sevgiden de rahatsızdı. Artık onu son derece aşağılıyor, hissizliği belki de öfkeye dönüşüyordu. Diana'nın evliliği içinde gördüğü psikolojik şiddetle birlikte bulimia nervoza hastalığının da arttığı söyleniyor. Aynı zamanda o dönemde Charles'ın ilgisini çekebilmek için kendine zarar verdiği de İngiliz basınında konuşuluyor.
Aldatma itirafı ve intikam elbisesi
29 Ağustos 1994... Diana Londra’daki Serpentine Galerisi’nde düzenlenen bir etkinliğe katılır. Aynı akşam tarihte ilk kez bir prens ekran önünde bir prensesi aldattığını itiraf edecektir. Diana olacakları önceden sezmiş gibi ilk hamleyi kendi yapar. Hali hazırda olan elbisesini giymek istemez. Stil ikonu Lady Di, o gece çok daha cesur bir elbise giyecektir. Kesinlikle kraliyet ailesinin kurallarına uymayan bu elbise tarihe de "intikam elbisesi" olarak geçer. Mutsuz geçen 11 sene ve uymaya çalıştığı zor yaşamını artık geride bırakmıştır. Bunu haykırmak ister gibi son derece cesur ve şık o ikonik elbiseyi giyer. Galler prensesi artık özgürdür. Charles'ın ne söylediğinin bir önemi yoktur artık. Herkes Diana'nın elbisesini konuşur.

Stilisti Anne Harvey o gün için şöyle söyler: "Milyon dolarlar gibi görünmek istiyordu. Daha önce fazla gösterişli bulduğu için giymeye cesaret edemediği, gardırobunda 3 yıl boyunca asılı duran Christina Stambolian tasarımının o akşamın yıldızı olacağını hissetmişti. Vücut hatlarını kusursuz gösteren bu siyah elbiseyle tarihi bir stil anına imza atacağını tahmin etmiyorduk ama o biliyordu."
Resmen boşanmaların 1996'da olsa da ikisi de evliliklerinin son yıllarını ayrı ve başka ilişkilerde geçiriyor.
Sonrası malum, tam yeni hayatına başlamışken boşandıktan bir sene sonra şüpheli bir kaza sonucu hayatını kaybeder. Yıllardır hala bir gelişme olmasa da kaza olduğuna pek inanılmaz. Kimisi Elizabeth'i suçluyor. Diana'nın BBC röportajı ve otobiyografi kitabı ile aile içindeki olayları açıkça konuşmasının bedeli olduğunu düşünüyor. Kimisi Charles ve Camilla'yı... Bilinmezliklerle dolu bu ölümün ardından bugün hala Kraliçe'nin ölümünden çok Diana konuşuluyor. Halkın bu denli sevdiği Diana varken Camilla hiçbir zaman kabul görmüyor. Lady Diana boşanmanın ardından dahi Galler prensesi olarak anılırken Camilla, hala yalnızca Camilla halk için.
Diana'nın oğlu Harry
Çocuklar konusu da bir başka mevzu aslında. Annelerinin ölümünde daha olgun olan William ne yapması gerektiğini bilen bir delikanlı iken daha toy olan 13 yaşındaki Harry öfkeli bir çocuk oluyor. Prens bile olsanız bir çocuk için çok büyük bir travma bu. William'ın yaşanılanlardan ders aldığı Harry'nin ise intikam güdüsü olduğu düşünülüyor. Görülen ile yaşanan ne kadar farklıdır bilinmez ama aslında eş seçimleri de bu travmanın bir sonucu gibi. William kraliyet için son derece uygun bir kadın ile evleniyor ve her zaman son derece kusursuz ilerliyorlar. Kate şuanda Diana'nın yüzüğüne sahip çıkan düşes fakat Diana'yı ne kadar yansıttığı şüpheli. Belki de Diana'nın başlangıçta olmaya çalıştığı ancak bir türlü olamadığı kadındır Kate. Ancak Harry aileye hiçbir konuda uygun olmayan Meghan Markle ile evleniyor. Melez, bakire olmadığı yetmezmiş gibi sex sahnesi de olan bir oyuncu.
Kraliyet tarafından hiçbir zaman kabul görmeyen Meghan'ın zamanında Kraliçe tarafından "karnındaki bebek melez olursa varis olamaz" gibi ağır ırkçılıklara uğradığı da söyleniyor. Sular bir türlü durulmayınca Meghan ve Harry tüm kraliyet hak ve sorumluluklarından çekiliyorlar. O günden beri İngiliz basınında da her şeyi geride bırakıp yerleştikleri ABD basınında da yaptıkları her şeyle eleştirilere maruz kalıyorlar. Herkes Meghan'ın yeni Diana olmak isteyip Harry'yi manipüle ettiğini ve aileyle arasını açtığını söylese de ben buna pek katılmıyorum. Harry gençliğinde paparazzileri yumruklayacak kadar öfkeli ve kinliydi zaten. Taht varisliği endişesiyle hareket eden Charles ve William'ın aksine kraliçeye pek de uyan bir prens de olmamıştı hiçbir zaman. Bizzat kendisi NTV'ye verdiği röportajda "Sonumuzun annem gibi olmasından korktum." da diyor.
Soğuk cenaze buluşması
Harry hala travmaları olan o asi çocuk; abisi gibi ağırbaşlı ve itaatkar değil. Abisi ile aralarındaki soğukluğun sebebinin Kate ile Meghan kavgasından çok bu iki farklı karakterin zıtlığı ve yaşanılan ağır olaylara verilen uç tepkiler.

Geçtiğimiz günlerde Elizabeth'in cenaze töreninde bu dörtlü yeniden bir araya geldi. Orada da görüldü ki Meghan ile Kate yakınlaşırken iki kardeş birbirlerinden çok uzaktılar. Yine törenin sonunda Kate normal bir şekilde araca binerken Harry'nin Meghan'ın arkasında siper olarak onu dikkatlice araca bindirmesi eleştirildi. "İlgi görmeye çalışan klasik Harry ve Meghan"... Belki de sadece annesine düşkünlüğü ile bilinen bir prensin şüpheli bir şekilde kaybettiği annesinden sonra ona benzettiği eşine karşı olan korumacı tavrı.