Mehtap Temur

#psikolojikdanışmangözüyle

Bu yazıda çocukluk çağı korkularından bahsedeceğim. Sahi niye korkarız? Siz çocukken nelerden korkardınız hiç düşündünüz mü? Ya da siz korktuğunuzda ebeveynleriniz nasıl bir tutum sergilerdi? “Korkulacak ne var bunda?” diye söylenirler miydi mesela? Yoksa neden korktuğunuzu anlamaya mı çalışırlardı? Aslında kaygı ve korkularımızın temeli, sevilen kişiden ayrılığa, onun yokluğuna dayanır. Çocuklarda en sık karşılaştığımız korkular; aileden ayrılmak ve ayrı kalmak, hayvan veya böcek korkusu, hastane korkusu (doktor, hemşire, diş hekimi vs.),  ölüm ve karanlık korkusu, gerçekte olmayan korkular (canavarlar vs.).

Çocukların korkularının nedenleri

Çocuklar bazen bilgi eksikliğinden kaynaklı korkular yaşar. Örneğin; gök gürültüsü sesinin nasıl oluştuğunu bilmeyen çocuk için bu ses ürkütücüdür. Çünkü bilgi eksikliği yanlış düşüncelere yol açar. Bazen anne karnında yaşanan olumsuz deneyimler, doğum anındaki travmalar, bebeklikteki ihmaller vb. gibi durumlar çocukluk çağı korkularının temelini oluşturur. Aynı zamanda çocuklar, ebeveynlerinin korkularını da çok iyi gözlemler. Bu durum da bir takım korkuların ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca yakın birinin kaybını yaşayan çocuklarda da ölüm korkusu gelişebilir.

Ebeveynler çocuklarını nasıl destekleyebilir?

Öncelikle çocuğunuzun korkularını dinleyin. Aynalama yapın. Onu anladığınızı hissettirin. Örneğin; “Banyo yapmanın seni korkuttuğunu görüyorum. Ama birlikte bu korkunun üstesinden gelmenin bir yolunu bulabiliriz.” gibi bir cümle çocuğu rahatlatacaktır. Duygularını ifade etmesine imkan tanıyın. Ayrıca çocukluk çağı korkularının nereden kaynaklanabileceğini de düşünün. Bu korku, ne zamandır var, araştırın. Çocuğun duygularını ve yaşadıklarını küçümsemeyin, alay etmeyin, yargılamayın. Çocuğunuzun korkusunu tarif etmesini ve kendisini ifade etmesini sağlayın. Çocuğunuzun korkusu her ne olursa olsun güvende olduğunu ifade edin. Gerekirse güvenlik için aldığınız tedbirlerden bahsedin. Çocukluk çağı korkularıyla ilgili ona çarpık mesajlar vermeyin. Örneğin: “Bir bakayım, zombi var mıymış, yok muymuş?”, “Eğer iyi bir çocuk olursan zombiler senin yanına gelmeyecektir.” gibi söylemlerden kaçının.  Duygu termometresi oluşturabilirsiniz (Korkuna 1’den 100’e kadar puan verecek olsan kaç verirsin?). Ayrıca çocuğunuzun korkularını çizerek anlatmasını sağlayabilir, korkularına mektup yazdırabilirsiniz. Oyunlarını gözlemleyebilir, birlikte hikaye oluşturabilirsiniz. Konuyla ilgili çocuğun yaşına uygun öykü kitapları okuyabilirsiniz. Çocuğunuzla konuşurken onun dilinden konuşmanız ve ihtiyacı olandan fazlasını aktarmamanız önemlidir. Özellikle çocuklara izletilen filmlerin, okunan kitapların, oyunların içeriklerine dikkat edin. Korkular konusunda çocuğa model olmaya çalışın. Çözümü çocuğunuzun bulmasına olanak sağlayın. Ona “Senin daha az korkmana nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorabilirsiniz. Bir sonraki yazıma kadar karga.la da kalın.