Ayşen Gürler

We <3 Kargala

Harper Lee, Bülbülü Öldürmek eseriyle ölümcül önyargılarla dolu bir dünyaya, genç bir kızın gözünden bakıyor. Şefkatli, dramatik ve dokunaklı olan eser, okuyucuları insan davranışının köklerine, masumiyet ve deneyime, nezaket ve gaddarlığa, aşk ve nefrete, mizah ve hüzne götürüyor. Eser, Büyük Buhran sırasında Alabama da, Maycomb adlı kurgusal bir kasabada geçiyor. Lee, kitabında toplum, kadın cinselliği ve dostluk, inanç, acı, bilim ve batıl inanç, adalet ve yargı gibi temalara değiniyor.

Bülbülü Öldürmek, 1960 senesinde ilk yayımlandığında anında çok satanlar listesine girdi. Daha sonra yine bir klasik olan Akademi Ödüllü bir filme dönüştürüldü. Şimdi 20 milyondan fazla basılan ve kırk dile çevrilen, Alabamalı genç bir kadının bu bölgesel öyküsü evrensel bir ilgi görüyor.

Harper Lee

Harper Lee

Nelle Harper Lee, 28 Nisan 1926 senesinde dünyaya geldi. Ev hanımı Frances Cunningham ve avukat Amasa Coleman Lee'nin dört çocuğun en küçüğüdür. Ailesiyle birlikte Alabama, Monroeville'de büyüdü. Lise yıllarında genç Lee, İngiliz edebiyatına ilgi duyuyordu. Ancak mezun olduktan sonra babasının ısrarı üzerine hukuk okuma başladı. Fakat asla bitiremedi. 1949 senesinde Lee, boş zamanlarını yazmaya ayırırken farklı işlerde çalıştığı New York'a taşındı. Burada en önemli romanı olacak olan Bülbülü Öldürmek için çalışmaya başladı. Roman 1960 yılında, Amerika Birleşik Devletleri sivil haklar hareketinin zirvesinde yayınlandı. Eser, hızla başarı yakaladı ve 1961 Pulitzer Kurgu Ödülü'nü kazandı. Lee'nin sayısız ödülü arasında Cumhurbaşkanlığı Özgürlük Madalyası ve Ulusal Sanat Madalyası bulunmaktadır.

Harper Lee, New York'a taşındığında yazar Truman Capote ile arkadaş oldu. Lee ve Capote yaşamları boyunca birbirlerine yakın oldular. Birlikte yazıyorlar, birbirlerine yardım ediyorlardı. Hatta her iki yazarın eserlerinde de arkadaşlıklarından ilham alan karakterler görmek mümkündür. Lee'nin Bülbülü Öldürmek eserindeki Dill ve Truman Capote'nin Başka Sesler Başka Odalar eserindeki ana karakteri sadece bir örnektir.

''…ama diğer insanlarla yaşamadan önce kendimle yaşamalıyım. Çoğunluk kuralına uymayan tek şey insanın vicdanıdır.”

Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek

Bülbülü Öldürmek

Eserin hikayesi, kitabın çocuk kahramanı Scout'un bakış açısından anlatılıyor. Maycomb kasabasında meydana gelen çeşitli olaylar ve özellikle de bir mahkeme davası aracılığıyla okuyucuya aktarılıyor. Scout'un babası Atticus Finch, savunma avukatı olarak görev yapıyor. Atticus, haksız yere korkunç bir suçla itham edilen siyahi bir adamı savunma görevini üstlenir. Genç bir beyaz kadına tecavüz etmekle suçlanan siyahi Tom Robinson, çok sayıda ırkçı saldırıyla karşılaşır. Irksal kahramanlığın en kalıcı kurgusal imgesi olarak tanımlanan Atticus, ilk başlarda olayı ailesinden saklar. Ancak tüm kasabada herkes tarafından bilinmeye başladığında, tüm insanlara eşit davranılması gerektiğini görmesi için olayları Scout'a anlatır.

Roman bir kurgu eseri olmasına rağmen, Lee bazı otobiyografik unsurlardan ilham almıştır. Scout gibi, Lee de Alabama kırsalında büyüdü. Üstelik Lee'nin babası da tıpkı Atticus gibi mahkemede siyahi bir adamı savunan bir avukattı. Eserdeki kurgusal kasaba Maycomb, Lee'nin memleketi Alabama, Monroeville ile büyük benzerlikler taşıyor.

''Olayları onun bakış açısından değerlendirmeden bir insanı gerçekten anlayamazsınız...”

Bülbülü Öldürmek
Tespih ağacının gölgesinde

Tespih Ağacının Gölgesinde

2015 yılında, Lee'nin ölümünden bir yıl önce yayınlanan Go Set a Watchman, yazarın ikinci romanıdır. Tesbih Ağacının Gölgesinde başlığıyla ülkemizde yayımlanmıştır. Kitap, Bülbülü Öldürmek'in bitiminden yaklaşık yirmi yıl sonra geçiyor. Scout, babası Atticus'u ziyaret etmek için memleketine döner ve orada 1950'lerin Alabama'sının ırksal gerilimleriyle yüzleşmek zorunda kalır.

Başlangıçta eser, Bülbülü Öldürmek'in devamı olarak görüldü. Ancak daha sonra aslında Bülbülü Öldürmek'in ilk taslağı olduğu ve o yayınlanmadan önce yazıldığı keşfedildi. Yaşlı Lee'nin ömür boyu başka bir kitap yayınlamama konusundaki ısrarını bozması, bazılarında şüphe uyandırdı. Aslında tartışmalı olan, el yazmasının Lee'nin kiralık kasasında bulunması ve romanın Bülbülü Öldürmek'in devamı olarak biraz yanıltıcı bir şekilde pazarlanmasıydı.

''Kirli bir sözcük olan önyargı ve temiz olan inanç, ortak bir şeye sahiptir: İkisi de aklın bittiği yerde başlar.” 

Tespih Ağacının Gölgesinde
Bülbülü Öldürmek - Tespih Ağacının Gölgesinde

Karşılaştırma ve temalar

Hem Bülbülü Öldürmek hem de Tespih ağacının Gölgesinde baba avukat Atticus Finch, ahlaki bir pusula işlevi görür.  Bekar bir baba olarak çocukları Scout ve Jem'e güçlü ahlaki değerler aşılamaya çalışır. Bunu yaparken katı ama naziktir. Onlara doğruyu yanlıştan ayırt etme, vicdanlarına uyma ve ne olursa olsun ilkelerine bağlı kalmayı aşılar. Atticus'un empatisi, doğru ile yanlışın, iyi ile kötünün karmaşıklığını gösterir. Lee'nin romanlarında insanlar her zaman basit değildir ve doğru olan her zaman net değildir.

Önyargı, ırkçılık ve ayrımcılık Lee'nin romanlarında önemli temalardır. Lee her iki eserde de Güney Buhran dönemindeki, sivil haklar hareketi sırasındaki ırkçılığı inceliyor. Bununla birlikte Lee, marjinalize edilen ve sınıf, meslek, cinsiyet veya acımasız söylentiler temelinde ayrımcılığa uğrayan karakterleri de canlandırıyor.

Bülbülü Öldürmek başlığının romanının konusuyla hiçbir ilgisi yok. Ancak hikayede önemli bir semboldür. Bülbül, şarkısıyla dünyayı güzelleştirmek için var olan masum, zararsız bir canlıdır. Birini öldürmek korkunç bir şeydir. Ancak dünyada her gün masum canlılar yok edilmekte onlara zarar verilmektedir ve Lee'nin romanındaki pek çok karakter bu tanıma uymaktadır.

''Bülbülün yaptığı bir şey yok, bizim eğlenmemiz için müzik yapıyor. İnsanların bahçelerini yemezler, mısır ambarlarına yuva yapmazlar, bizim için yürekten şarkı söylemekten başka bir şey yapmazlar. Bülbülü öldürmek bu yüzden günahtır.”

Bülbülü Öldürmek
bülbülü Öldürmek

Son söz

1966'da Harper Lee, Ulusal Sanat Konseyi'ne atandı. 2006 yılında, Notre Dame Üniversitesi Harper Lee'ye fahri bir derece verdi. 2007'de Başkan George W. Bush, Harper Lee'ye Başkanlık Özgürlük Madalyası verdi. 2010 yılında Harper Lee, Barack Obama Başkan'dan Ulusal Sanat Madalyası aldı. Harper Lee, New York Mets'in hevesli bir hayranıydı ve golf oynamaktan hoşlanırdı.

Lee, bülbülü Öldürmek'i yazdıktan sonra kırk yıl boyunca Manhattan'da yaşamaya devam etti. Birkaç projeye başladı ancak daha sonra bırakıp başka bir roman yayınlamadı. Yetişkin hayatını mahremiyet arzusuyla izole etti. Başka bir kitap yayınlama konusundaki isteksizliğini, ilgi, tanıtım ve insanların gözünde geçirilen zamanla ilgili rahatsızlığına bağladı. Yıllar boyunca birkaç kez halkın karşısına çıktı ve röportaj taleplerinin çoğunu reddetti. Harper Lee, tüm kariyeri boyunca yalnızca iki kitap yayınlamış olmasına rağmen, modern Amerikan edebiyatında tartışmasız bir öneme sahiptir. 

2014 yılında Lee'nin avukatı, Lee'nin kiralık kasasında ''Tespih Ağacının Gölgesinde'' kitabının taslağını buldu. Roman, 2015 yılında Bülbülü Öldürmek 'in devamı olarak yayınlandı. Lee artık oldukça yaşlıydı. Bazıları, yazarın bunca yıl mahremiyetinde ısrar ettikten sonra taslağı yayınlamayı kabul etmesini şüpheli buldu. Ancak, yaşlı istismarı veya zorlamaya dair hiçbir kanıt bulunamadı. Harper Lee, 19 Şubat 2016'da seksen dokuz yaşında, Alabama, Monroeville'de yaşamını yitirdi.