The Last Of Us ilk sezon son bölümü Blu TV'de yayımlandı. Aynı isimli oyundan uyarlama HBO dizisi ilk sezonu ile isminden çok söz ettirdi.
The Last Of Us oyununun dizi uyarlaması olacağı zaman oyun severler çok sevindiler. Çünkü proje HBO ekranlarında hayat bulacaktı. Ayrıca Chernobyl'in yapımcıları senaryoyu şekillendirecekti. Daha ne olsun değil mi?
The Last Of Us dizisini yurt dışında gösterecek kanallar belli olurken son ana kadar ülkemizde hangi platformda gösterileceği belli olmadı. Son anda bir atak ile diziyi Blu TV aldı. Bence son zamanların en yerinde ve doğru hamlesi oldu. The Last Of Us beklerken Bozkır, Eko Eko Eko, True Detective gibi mükemmel diziler keşfettim.

Salgın sonrası bir dünya
The Last Of Us konusuna baktığımız zaman kısmi postapokaliptik -yani kıyamet sonrası zamanı anlattığını- düşünebiliriz. Salgın bir hastalık kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alır. Hastalığa bulaşanlar kısa sürede insanlara saldırmaya başlar. Bilinçleri kapanır ve zombivari olurlar. The Last Of Us de bu salgından yirmi yıl sonrasını konu alıyor. İnsanların küçük gruplar halinde yaşadığı, doğanın ve sosyal yaşamın farklılaştığı bir dünya söz konusudur. İnsanlar bazen hastalıklara bazen açlığa bazen ise birbirleri ile karşı karşıya gelir. En küçük kaynak bile değerlidir.
Dünyayı saran bu hastalık Elie ismindeki genç kızı etkilemez. Kendisi doğuştan hastalığa karşı bağışıklıdır. Ellie Ateşböcekleri adı verilen bir grubun elindedir. Ateşböcekleri hastalığa çare aramaktadır. Bu yüzden Ellie'nin de o merkeze gitmesi gerekir. Gidilecek mesafe göz önüne alındığında tehlike had safhadadır. Ellie'yi oraya götürmesi için Joel'i seçerler. Joel hayatta kalma ve kaçakçılıkta uzmanlaşmıştır.
Yolculuk uzundur ve zamala Joel ile Ellie yakınlaşır. Çünkü Joel hastalığın yayıldığı gün kızını kaybetmiştir.
Oyun üzerine yazılan senaryo
The Last Of Us sürükleyici bir oyun. Dizisi de bu yüzden çok sevildi dersek haksızlık olur. Çünkü senaristler oyunun alt metinlerini diziye uyarlarken çok güzel doldurmuşlar. Oyunu olduğu gibi diziye uyarlamak izleyenlere yavan bir tat verebilirdi. Karbon kağıt ile çizilen bir resme yaratıcı dokunuşlar yaparak ortaya bir sanat eseri çıkartmışlar diyerek bir benzetme yapabiliriz. Oyunun kilit sahneleri ise dizide sinematografik olarak bire bir ekrana uyarlanmış.
Elie bir sahnede geçmiş zamanda yaşayan genç bir kızın günlüğünü okurken "Tek dertleri oğlanlar ve giysiler. Ne kadar boşlar." diyor. Deprem sonrası sanırım çoğumuz buna benzer çıkarımlarda bulunduk. Anlık bizim için önemli gelen çoğu şeyin aslında ne kadar boş olduğunun farkına vardık.
Cordyceps ve insan beyni
The Last Of Us da insanlar Cordyceps adı verilen bir mantar yüzünden zombileşiyor. Gerçekte de böyle bir mantar türü mevcut ama insanların beynini ele geçiremiyor. Daha çok böceklerin beynini ele geçirir. Bulaştığı böceği tepeye tırmandırır. Daha sonra kafasından filizlenip uzak yerlere spor yayar. "İyi ki insanda yaşamıyor; bizden uzak." demeyin. Bir laboratuvar araştırmasına bakar. Ayrıca mantarların insan beynini etkilediği ve davranışlarını etkilediği klinik ortamlar ispat edilmiş durumda.
Zombi dediğimiz zaman aklımıza Wlaking Dead geldi değil mi? Benzer yönleri var. En basiti bir kabilenin yamyamlık yapması. Bir diğer ortak kısım ise kilise topluluğu ve kuzu görünümlü kurt rahip. Ben Walking Dead'e sanırım altı sezon katlanabildim. Bir yeri bul, biraz yaşa, zombiler istila etsin kısır döngüsüne dönüp, salgının nedeni hala netleşmediği için izlemeyi bırakmıştım. Sırf salgının nedenini öğrenmek için yan ürün dizileri bile bir süre izlemiştim.
The Last Of Us sinematografik açıdan da çok başarılı. Diziyi izlerken sanki Bob Ross özenerek çizmiş izlenimi veriyor. İnsan nüfusu azalırsa doğa ne yapar sorusunun cevabını çoğu sahnede alıyoruz.
Pedro Pascal Farkı
Joel rolü ile Pedro Pascal'ı görüyoruz. Beyaz Show'a konuk olsa Beyaz onu "O bir Mandalarian, o bir Game Of Thrones'tan Oberyn Martell, o bir iki üç Pedro Pascal." diye çağırırdı büyük ihtimal. Oynadığı projeyi parlatıyor. Ellie rolünde yine Game Of Thrones dizisinden Lyanna Mormont rolünü oynayan Bella Ramsey'i görüyoruz. Oyun severleri ikiye bölmüş durumda. Kimisi "Başka birini bulamadınız mı?" derken kimisi "Oyundaki karaktere çok benziyor." diyor. Kısa süreli de olsak Anna Torv da dizide karşımıza çıkıyor. Onu Fringe da Mindhunter da severek izlemiştik.
İnsan böyle başarılı oyun uyarlaması dizileri görünce aklına hemen sevdiği ama başarısız olan uyarlamalar geliyor. Mesela Mortal Kombat... Bu zamana kadar hayranlarını tatmin eden bir yapım olmadı. Umarım Mortal Kombat'a da HBO bir el atar.
The Last Of Us son zamanlarda benim çok sevdiğim bir dizi oldu. Yalnız şunu belirtmeden de edemeyeceğim. Dijital platformlar dizi izlerken reklam olmadığından daha kaliteli yapımlara sahip olduklarından ve arkası yarın muhabbeti olmadığı için revaçta olmuştu. Şimdi her hafta yeni bir bölüm yayımlamaya başlıyorlar. Bence can sıkıcı bir durum. Sizce?
Dizinin karavan puanı,

Senem
23:51 @ 14.03.20231 yanıt
Ersin Çalık
20:25 @ 16.03.2023