Züleyha Kork Salantur

We <3 Kargala

Bitlis’in Ahlat ilçesinde İslam dünyasının en büyük anıt mezarlıklarından birinin olduğunu biliyor musunuz? Bir çoğunuzun bilmediğine eminim. Hatta Ahlat mı?.. Genelde rotamıza asla eklemeyeceğimiz bir yer belki de. Ama bu yazıyı okuduktan sonra listenizde olacağına eminim! Burada böyle bir kültür mirası olduğunu bilmeyi geçtim; gidene kadar tahmin bile edemezdim! Üstelik açık hava müzesi niteliğinde olan bu mezarlık UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de alınmış. Vatanın her yerinden tarih fışkırıyor da haberimiz yokmuş resmen!

Ahlat Selçuklu Mezarlığı nerede?

Van gölünün kıyısından geze geze, Tatvan’dan Ahlat’a geçerken, Ahlat’ın hemen girişinde karşılıyor bizi mezarlık. Oldukça devasa. Bir kapanış saati yok çünkü açık hava müzesi. Küçük çocuklar bize rehberlik etmek için etrafımızı sarıyorlar. Onlar bize mezarlığın tarihini ve taşların üzerindeki sembolleri anlatıyorlar. Ücret olarak da gönlümüzden ne koparsa...

Bu 210.000 m2’lik alandaki kocaman mezarlığı gezerken hafiften ürperiyorum. Çünkü tarihin içinden geçiyoruz gibi bir his içimi sarmalıyor. Tarih kitaplarında öğrendiğimiz birçok mezar örneğini burada görüyoruz. Mezarlıkta  XII. ve XVI. Yüzyıllar arasında yaşayan Ahlatşahlar, Eyyubiler, İlhanlılar ve Osmanlılara ait yaklaşık 9000'e yakın mezar taşı var. Ayrıca 178 adet de akıt (oda mezar) bulunuyor.  Boyları 4.5 metreyi bulan mezar taşlarının üzerinde çeşitli semboller de bulunuyor. Ejder, palmet, kandil, geometrik şekiller, yazılar…

Ahlat’taki bu mezar taşlarının Orhun Abideleri’ne olan benzerliği de dikkat çekici yönlerinden biri. Zaten Ahlat, Türklerin Anadolu’ya açılan kapısı aslında. Bu yüzdendir ki her yerinden tarih fışkırıyor. İşte burada keşke diyorsunuz "keşke şu taşların dili olsa da konuşsa". En az iki saatinizi ayırıp, baka baka, göre göre, inceleye inceleye gezmeniz gereken müthiş bir tarih deposu burası! Tavsiyem gün batımına doğru gelmeniz. Hem böylece gündüzün kavurucu sıcaklığı gitmiş yerini yüzünüzü okşayan hafif bir akşam rüzgarına bırakmış olur. Hem de müthiş fotoğraflar yakalayabilirsiniz.

Buraya gelmeden Tatvan’a uğrayıp dünyanın en büyük ikinci krater gölü olan Nemrut krater gölünü de mutlaka rotanıza ekleyin. Sonra elbette Van gölü sahilinin de tadını çıkarmayı unutmayın. Hatta bir balık restoranında Van gölüne karşı soluklanmak da paha biçilemez.

Ayrıca detaylı Van yazısı da burada!