Enflasyon ve durgunluk gibi ekonomik kavramlar son dönemde hem ülkemiz hem de dünyada (özellikle Amerika) son derece revaçta. Kıyamet döngüsü ise, olumsuz ekonomik olaylarla dolu bir aşağı doğru sarmalı ifade eden başka bir ekonomik kavramdır.

Bitcoin meraklısı ve BitMEX'in eski CEO'su Arthur Hayes, gelen bir kıyamet döngüsünün altının fiyatını 20.000 dolara ve Bitcoin'i 1 milyon dolara çıkaracağını iddia ediyor. Tabii bu tip söylemlerin yıllardır var olduğunu bilsek de yine de heyecanlanıyoruz. Bu yüzden Hayes'in Kıyamet Döngüsü teorisinin bir dökümüne ve nelerin büyük varlık fiyatı artışına yol açabileceğine bakalım.

Kıyamet döngüsü, olumsuz bir olayın başka bir olumsuz olaya yol açtığı ve kötüleşen durumlarla karakterize edilen aşağı doğru bir sarmal veya döngü ile sonuçlanan bir ekonomik durumu tanımlayan bir terimdir. Genellikle, bir dizi olumsuz ekonomik koşul tarafından beslenen, kendi kendini güçlendiren aşağı sarmal olarak tanımlanır.

En yakın örnek komşu Yunanistan

2009 Yunanistan borç krizi, kıyamet döngüsünün mükemmel bir örneğidir. Genel olarak Yunanistan borç krizini, 2007/08 küresel mali krizinin tetiklediğini düşünürüz. Ancak basit bir araştırma ile bunun böyle olmadığını görebiliriz. Aslında borç krizi, 20. yüzyılın en başında başlayan sarmalın bir sonucuydu. Yunanistan kıyamet döngüsü...

Yunanistan'ın mali sorunları 1980-1990 yılları arasında biriken bir devlet borcuydu. Askeri yönetimin sonrası gelen sivil hükümet zorunlu olarak Yunanistan'ın borcunu arttırdı. Ne var ki yöneticiler, devletin mali durumunu yanlış beyan ederek bir normallik yanılsaması yarattılar.

Yıllarca biriken mali yükün sonunda küresel mali kriz geldi ve büyük balon patladı. Mali kriz hafifledi sanarken, devletin borcuyla ilgili daha önce gizlenen bilgiler ortaya çıktı. Yatırımcılar ve alacaklılar kapıyı çaldı ve Yunanistan'ın borcunun gelirine oranı 2 katına çıktı. Yunanistan borç krizi 2010'larda başlamıştı. Ülke hala henüz tam olarak toparlanamadı. Yunanistan'da, borç-gayri safi milli hasıla oranı, Covid-19 döneminde (birçok ülkede yükseldi) yine 2 katına çıkarken henüz daha yeni bu oranın biraz altına indi.

Bitcoin kıyamet döngüsü nedir?

İşte Bitcoin Kıyamet döngüsü de öyle bir anlık bir hareketin sonucu değil. Bir sürü birbirine bağlı kötü olay, "Doom Loop" senaryosunu başlattı ve onu -yokmuş gibi görünen- bir aşağı doğru sarmal haline geldi.

İşte eski BitMEX CEO'su Arthur Hayes da, bir dizi olayın ve bunun sonucunda ortaya çıkan kıyamet döngüsünün Bitcoin fiyatında %2500'ün üzerinde artışa neden olurken aynı zamanda altının fiyatını da artıracağını öngören bir makale yayınladı. Hatta büyük twitter fenomenlerinden Balaji de bu teoriye büyük bir iddia yatırdı; ancak kısa süre iddiasından geri döndü.

Kıyamet döngüsünü kuran ilk olay zaten gerçekleşti. Bildiğimiz üzere 2020'nin küresel salgını, dünyayı değiştirdi. Ardından Rusya, Ukrayna'yı işgali girişimi başlattı. Savaş gerilimi bölgeyi istikrarsızlaştırdı ve Batılı güçler, ABD ve Avrupa'dan yaptırımlar geldi.

İşte bu mali yaptırımlar, Rusya'nın daha önce büyük miktarlarda tedarik ettiği her şeyin ticaretini durdurmasına ve Batı'daki fiyatların önemli ölçüde artmasına neden oldu. Yani döngünün başlangıcı Rusya.

Kıyamet Döngüsü Bitcoin'i nasıl etkiler?

Döngünün devamındaki X faktör ise muhtemelen Çin. Hayes, bu olayların, özellikle Batı'nın döviz rezervleri üzerindeki kontrolünün, ülkeleri alternatif yatırım seçenekleri aramaya zorlayacağına inanıyor. Hayes, bu iddiası için dünyanın en büyük rezervlerinin sahibi olan Çin'i baz aldı.

Çin, yaklaşık 3 trilyon dolarlık rezerve sahip ve bunun yaklaşık üçte biri ABD tahvillerinde tutuluyor. Bununla birlikte, ABD'nin uluslararası yaptırımlar tutumu, doların rezerv tutmanın en güvenli yolu olmaktan çıkarıyor.

İkilem, parayı nereye taşıyacağınızdır. Her şeyi satmak söz konusu değil. Çünkü bu muhtemelen dünya çapındaki piyasaları çökertir. Altına yatırım yapmak başka bir seçenektir. Ne var ki altın üreten ilk on ülke Çin'in talebini karşılayacak kadar arz yapmıyor. Üstelik 1 trilyon dolar değerinde altın depolamak hiç de kolay değil. İşte en uygun seçeneğin devreye girdiği yer burasıdır: Bitcoin!

Çin'in Bitcoin'e yatırımını, Bitcoin satın almaktan ibaret görmemek gerekir. İlk adım, Çin'in mevcut madencilik politikasını yeniden değerlendirmek. Çin, enerji ve çevresel eksileri nedeniyle kripto para birimi madenciliğini yasakladı. Ancak Çin, yeni ve mevcut enerji santralleri inşa etmek için hidrokarbonlara yatırım yaparsa, enerji ihtiyacını karşılayabilir ve ucuz elektrikle kripto madencilerini çekebilir. Ucuz ve çevreci Bitcoin madenciliği!.. Bu, Bitcoin madenciliğini ve Bitcoin'in fiyatı için önemli olan kripto hash oranını artıracaktır.

İş ucuzlarsa verimlilik artar

Kripto madenciliğnin doğası, Bitcoin'in hash oranı ile fiyatı arasındaki bağlantıyı açıklıyor. Madencilik, işlemleri doğrulamak ve ödüller kazanmak için hesaplama gücüyle karmaşık matematiksel denklemleri çözen düğümleri içerir. Bu aktivite, ağın karma hızı olarak bilinen, bir ağa aktarılan hesaplama gücü miktarına katkıda bulunur.

Daha fazla düğüm bir kripto para madenciliği yaptığında, ağın hash oranı yükselir. Bu da üç şeyi ifade eder: Karlılık, talep ve merkeziyetsizlik... Bunlar da blokzincirin çoğunlukla kötü niyetli aktörlere karşı güvenli kılar. Anlayacağınız madenciler madencilik için karlı olan kripto para birimlerine akın edecek ve kullanıcılar saldırılara karşı güvenli ağlara yatırım yapacak.

Çin, tüm parasını geri kazanmak için blok ödüllerine ve işlem ücretlerine vergi uygulayabilir. Bitcoin'in hash oranı arttıkça, kripto para birimi fiyatı yükselir ve Çin'in varlığı da artar. Zamanla, ABD hazinelerinde yabancı rezervleri olan diğer ülkeler, ülkenin fonları üzerindeki tehlikeli kontrolüne gözlerini açabilir. Muhtemelen ülkeler, altın ve Bitcoin gibi varlıkların karışımını satın alacak. Hayes bu güdünün sonunda BTC için 1 milyon $, altın için 20 bin $ öngörüyor.

Bu senaryo Bitcoin için iyi

Yani sonuç olarak dünyayı ABD dolarından diğer varlıklara götüren bir kıyamet döngüsü senaryosu muhtemel. Bunlar arasında Bitcoin, diğer yatırım araçlarından çok daha fazla öne çıkıyor. Zira hiçbir değeri olmayan bir varlıktan trilyon dolarlık bir varlığa giden epik yükselişi, onu en ilgi çekici seçenek haline getiriyor. Giderek daha fazla ülke kripto para varlığına yatırım yaptıkça, pazar genişleyecek ve yalnızca madeni paranın fiyatını tahmin edilen 1 milyon doların üzerine çıkaracak. En azından bu senaryoda böyle. Peki sizce gerçekten bu ihtimal var mı?