En sevdiğim platformlardan biri olan Mubi, sinemaseverleri memnun etmeye devam ediyor. Biraz pandemi biraz da sayısı her geçen gün artan bu platformların etkisiyle sinema keyfimiz, her geçen gün ev konforuyla daha çok birleşti. Verdiğiniz paradan bir an bile pişman olmayacağınız platformlardan Mubi. Özellikle sanat filmi izlemeyi seviyorsanız, kendinizi Mubi’nin akışına rahatlıkla bırakabilirsiniz. Ben de biraz iş güç biraz da depresif haller nedeniyle çok gezemediğim bu günlerde, ev seyircisi olmaya karar verdim. Merak edip listeme aldığım dizi ve filmleri izlemeye başladım. Okul Tıraşı da benim haftama damgasını vuran filmlerden oldu. Hala izlemediyseniz Mubi’de şu an gösterimde.
Okul Tıraşı
2021 yılında Altın Portakal’da En İyi Film ödülü alan Okul Tıraşı, yönetmen Ferit Karahan’ın ikinci uzun metraj filmi. İlk filmi olan Cennetten Kovulmak da 2013 yılında Altın Portakal’dan üç ödülle dönmüştü. Bu detayı da ekleyip Okul Tıraşı filmini konuşmaya öyle geçelim.

Film Van’da bir yatılı bölge okulunda geçiyor. Esrarengiz bir şekilde hastalanan Memo (Nurullah Alaca) ve onu hastaneye götürmek için çabalayan arkadaşı Yusuf’un (Samet Yıldız) etrafında dönen olaylar, izleyiciye tüm ülke düzenini sorgulatıyor. Başlangıçta durumu ciddiye almayan son derece sevimsiz öğretmenler, ortaya çıkan detaylarla telaşa kapılıyor. Sevimsiz diyorum, çünkü gerçekten oyunculuklarına saygı duymamak mümkün değil. Okul müdürü rolünde Mahir İpek'i görüyoruz. Öğretmen rolünde Ekin Koç, Cansu Fırıncı ve Melih Selçuk’u izliyorsunuz. Hepsinden ayrı ayrı tiksiniyorsunuz.
Yusuf
Yönetmen Ferit Karahan, Yusuf rolündeki Samet Yıldız’ı yaklaşık sekiz ay bölgede kalarak keşfetmiş. Çünkü bu rolü oynayan oyuncunun doğal olması gerektiğini düşünmüş. Yapımcıdan özel zaman isteyerek Van’a gitmiş ve aylarca gözlem yapmış. Bana sorarsanız Samet de bu rolün hakkını fazlasıyla vermiş. Yaşadığı korkuyu, telaşı, üzüntüyü ve gerilimi iliklerinizde hissediyorsunuz. Eğer hayatınızın bir döneminde yatılı okul tecrübeniz olduysa, Okul Tıraşı izlemeden önce psikolojik olarak kendinizi hazırlayın. Filmi pek çok açıdan siyasi bulan çok yorum okudum. Ama Ankara’nın göbeğinde yatılı okul okumuş biri olarak diyorum ki bu film her karesiyle Türkiye gerçeği.

Revirin kapısını her açan öğretmenin ayağının kayması, Yusuf’un bu duruma her defasında tepkisiz kalmayı başarması, revirin kapısının önündeki sigara sahnesi favori sahnelerimden. Fazladan aldığı çeyrek ekmek yüzünden tokat yiyen, sadece şakalaştığı için soğuk suyla yıkanma cezası alan öğrenciler travmalarımı tetiklemiş olabilir. Bir de sabah kaldırılma sahnesi... Hala bazı sabahlar metale vurulan anahtar sesi kulaklarımda çınlar, lise yıllarıma dönerim. Sesin ardından gelen kar soğuğu, yemekhaneden gelen yumurta kokusu…
Ferit Karahan'la söyleşi
Mubi’de film gösteriminin ardından yönetmen Ferit Karahan ile birlikte Tolga Karaçelik söyleşisini eklemişler. Tam da festival gösterimi sonrası yapılan söyleşiler gibi olmuş. Taze taze yükselmiş duygularınızla filmi bir de yönetmenin ağzından dinlemek keyifli oluyor. Sahneleri nasıl detaylandırdığı, oyuncu seçimlerini nasıl yaptığını, oyuncuları çekime nasıl hazırladığını anlatıyor Ferit Karahan. Bir de filmdeki gerçekliğin sebebini öğreniyorsunuz. Filmde yaşanmışlık çok belli. Çünkü kendisi de doğuda bir yatılı bölge okulunda okumuş. Tüyleriniz daha da diken diken oluyor. Filme daha bir saygı duyuyorsunuz.
O zaman hala izlemeyenleri Okul Tıraşı fragmanı ile baş başa bırakıyorum. Belki siz de kendinizden bir şeyler bulup izlemek istersiniz.