Azerbaycan GP ile sezonun dördüncü yarışı geride kaldı. Bu bir sprint haftasıydı ve yeni sprint formatı karşımıza çıktı. Daha önceki yazımda bu formattan bahsetmiştim. Cuma günü bir antrenman ve ardından pazar yarış için sıralama turları vardı. Cumartesi ise Sprint Shootout adıyla sprint için sıralama turları ve ardından sprint yarışı gerçekleşti. Pazar günü ise bildiğimiz yarış günüydü. Perez iki yarışı da kazanarak cadde pistlerdeki başarısını tekrar gösterdi. Ferrari'nin tek tur hızı yarış için yeterli olmadı. Bu yeni formatı ve yarışı artıları eksileriyle ele alacağım.

Yeni Sprint formatı

Azerbaycan GP' de başlayan yeni sprint formatı cumartesi işlevsiz kalan antrenmanları kaldırmış oldu. Fakat genele baktığımızda yeterli sayıda antrenman olmadığını hissettik. Cumartesinin sadece Sprint'e ait olması ise yarış zevkimizin ortasına inen bir emrivaki gibi oldu. Yarışı etkilemeyen Sprint formatının daha fazla risk alınarak daha heyecanlı olması öngörülmüştü. Fakat cadde pisti olduğundan mı tam bilemiyorum beklenen risk ve rekabet ortaya çıkmadı. Takımlar yarış simülasyonu yapar gibiydi. Puan umudu olmayan takımlar için daha önce öngördüğüm gibi ekstra külfet ve masraf haline geldi. Lastik kullanım şartlarına göre yumuşak set saklamayan Norris'in ise SQ3' e çıkamaması bence amatörlüktü.

Tek turda Ferrari, yarışta Red Bull

Azerbaycan GP' de Ferrari'den bir yükseliş beklenti dahilindeydi. Nitekim hem sprint hem yarış sıralamalarında Leclerc ilk sırayı alarak bunu gösterdi. Fakat yarış temposunda Red Bull'un arkasında kaldılar. Red Bull'un erişilmezliği sürerken takım ikinciliği yarışı renk kazanmış oldu. Uzun düzlüklü Bakü'nün Aston Martin'e iyi gelmeyeceği öngörüsü de gerçeklik kazandı. İlk üç yarıştaki başarıyı göremedik. Hem sıralamalarda hem yarışta bu sefer net dördüncü takım konumundaydılar. Buna rağmen Alonso'nun yarış dördüncülüğü tamamen kendi performansıydı. Perez'in sprint galibiyeti kendi performansı olsa da yarış galibiyeti takımın hediyesi gibi oldu. De Vries'in kazasına rağmen muhtemel güvenlik aracını beklemeden Verstappen'i pite alan takım SC ile liderliği Perez'e geçirdi. Bunun arkasında daha farklı fikirler var mı bilemiyorum. Yine de komplo teorisyenleri boş durmayacaktır.