19 Mayıs 1919 sabahı mavi gözlü, sarı saçlı, kararlı 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal; zorlu bir yolculuğun ardından Samsun'a ayak basmıştı. 15 Mayıs'ta İzmir'in işgali üzerine Kurtuluş Mücadelesinin ehemmiyetinin kesinleşmesiyle hızlıca atılan bu adım, bir ülkenin kurtuluşunun, kuruluşunun, yeniden doğuşunun ilk adımıydı.
Bugün 19 Mayıs 2023, bir bilgisayarın başında elinde bir kitapla arkaya açtığı onlarca tarih sayfasıyla 24 yaşındaki genç bir kadın bu önemi büyük günü anlatmak için had buldu kendinde. Bu haddi ona tanıyan, 104 sene önceki 9. Ordu Müffettişine saygı ve minnetle...

Kurtuluş'tan Önce
I. Dünya Savaşı'ndan çıkmış, İtilaf devletlerince sınırları parsel parsel bölünmüş, yıpranmış, yorulmuş bir memleket... Ülke sınırları içinde her kafadan ayrı bir ses çıkmakta... Kimisi Amerika mandası derken kimisi İngiltere'nin kölesi olmayı dilemekte... Düşmanlar da memleketin topraklarını bilfiil işgal etmekte.
Memleketin askeri, savaş alanında bitap düşmüş vaziyette, kurtuluşu istemekte...
Koskoca bir memleket, düşmanların masasında meze, memleketin insanı ise direnişe geçmek için tetikte...
I. Dünya Savaşı, aslen Avrupa'da gerçekleşen bir savaştı diyor Ortaylı. Ekliyor, bu savaş büyük imparatorlukların çöküşünü tarihe yazan bir savaştı. Bu nedendir ki Osmanlı da bu impartorluklardan birisiydi. Yenilgiyle ayrılan bu devlet sonunda Avrupa ülkelerini kendi aralarında hak iddia edip paylaşmaya başladığı vaziyete gelmişti. Hatta ve hatta Batı Anadolu'da Yunan ordusu, Güney'de Fransız kuvvetleri, Doğu'da Ermenistan etkin şekilde işgallere başlamıştı.
15 Mayıs'ta İzmir'in işgaliyle bu durumun vahim halini mevcut hükümet fark etmişti. Ve 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal'i Samsun'a göndermişti. Mustafa Kemal'in yanında güvendiği silah arkadaşları bulunuyordu. Bu ekip 22 kişiden oluşmaktaydı.
İşte bu kişilerle Kurtuluş'a ilk adım atılmıştı.

19 Mayıs 1919
19 Mayıs sabahı saat 8 sularında gemi Samsun'a vardı. Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını bir heyet karşıladı. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları hiç vakit kaybetmeden heyet Milli Mücadele'nin alt yapısı için çalışmalara başlamıştı.

İşte bu kutlu Kurtuluş Mücadelesinin ilk adımının atıldığı 19 Mayıs Gazi Mustafa Kemal Paşa için ayrı bir yere bu özelliğiyle sahip olmuştu.
Hatta öyleki Gazi'nin doğum tarihi tahsis edilecekti. Bu durumda Kemal Paşa kendine doğum günü olarak 19 Mayıs'ı yazdırmıştı. Nutuk'a da bu ilk adımın atıldığı günü anlatarak başlamıştı.
Geçmişten Bugüne Milli Bayramlar, Gazi Günü ve 19 Mayıs
Türk,ye Cumhuriyet'i devleti büyük başarılara imza atmış bir devlet. İşte bu başarıların, olayların tarihleri bu memlkette bir bayram olarak kutlanmakta. Bununla ilgili yaptığım ufak çaplı bir araştırma neticesinde edindiğim bir kaynakta milli bayramlardan şu şekilde bahsedilmekte:
"Millî Mücadele ve Cumhuriyet Tarihimizin önemli olayları, ya mahallî günler ya da millî bayram ve şeklinde kutlanmaktadır. Bir günün bayram sayılması, her şeyden önce yasa ile mümkün olabilmektedir."
Yani bizlerin coşkuyla milli bayram olarak kutladığı günler, kanunda 'Milli Bayram olarak yer almaktadır. Ayrıca bugünler yine kanundaki hükümle tatildir.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilk Milli Bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'dır. Bu bayram TBMM'nin açılışının yıldönümünde 23 Nisan 1921'de ilan edilmiştir. Bu bayram başlarda sadece 23 Nisan Bayramı olarak kutlanırken ilerleyen senelerde 23 Nisan Çocuk Bayramı, 1935'ten sonra ise (?) Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmıştır.
İkinci Milli Bayramımız ise 'Hakimiyet Bayramı'dır. Bu bayram 1935 kaldırılmıştır. Günümüzde kutlanılmamaktadır.
Üçüncü Milli Bayramımız 'Cumhuriyet Bayramı'dır. 28 Ekim 1923'te Atatürk'ün hafızalardaki 'Efendiler yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz!' cümlesi, Çankaya'da yankılandı. Egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu yönetim biçimi ise 29 Ekim 1923'te ilan edildi. Bir sonraki sene Cumhuriyet'in ilanı olan bu tarih şenliklerle kutlandı. Ancak bugünün bayramlaştırılması 19 Nisan 1925 tarihinde gerçekleşti.
Dördüncü Milli Bayramımız 30 Ağustos 'Zafer Bayramı'dır. Düşmana sonlandırıcı darbenin vurulduğu ve Milli Mücadele'nin zafere dönüştüğü 30 Ağustos günü 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün katıldığı bir törenle ilk Ayasofya'da kutlandı. 1 Nisan 1926 tarihinde ise anayasayla Milli Bayram ilan edildi.
Tüm bu bayramlardan sonra 19 Mayıs bir milli bayram olarak kabul edildi. Çünkü dönemin durumunu düşündüğümüz zaman Kurtuluş Mücadelesinin ilk günü aslında Osmanlı İmparatorluğunun Mustafa Kemal vesilah arkadaşlarına verdiği görevle başlamıştı. O görev 19 Mayıs'ta gerçekleşti. Yani 19 Mayıs aslında kaybedilen bir Dünya Savaşı'nın sonucu değil kazanılacak olan bir Kurtuluş Sava'şının başlangıcıydı.

Dünden Bugüne 19 Mayıs
19 Mayıs diğer tüm milli bayramların oluşmasında aracıydı. Samsunlular da bugünü önemli gördüklerinden 1926 senesinde 19 Mayıs'ı 'Gazi Günü' ilan ederek kutlama töreni düzenledirler. Bugünden sonra da her yıl 19 Mayıs düzenli olarak kutlanmaya başladı.
Özel olarak yapılan kutlamalarda bir milli bayram olarak değil şehre özel bir gün olarak kutlanan 19 Mayıs için Samsun halkı bir tören düzenliyor ve her sene bu törene yeni bir soluk getiriyordu. Bunun yanı sıra Samsun halkı 19 Mayıs'ın milli bir bayram olarak kutlanmasını istiyordu.. Nihayet 27 Mayıs 1935 senesinde yürürlüğe giren 2739 sayılı kanun gereğince 19 Mayıs milli bayramlar listesine adını yazdırdı.
Samsunluların 'Gazi Günü' olarak adlandırdığı bu bayramın 'Atatürk'ü Anma' kısmı buradan gelmekte.
Gazi Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs Bayramı'nın son kutlamalarını ölümünden yaklaşık altı ay önce 19 Mayıs stadyumunda izlemiştir. Bunun yanında Gazi bugünün Türk gençliğine ve Türk sporucsuna tahsis edilmesi kanaatindeydi. Bu yüzden 1 Haziran'da bu düşüncesini TBMM başkanlığına sundu ve 20 Haziran 19038 tarihinde 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Günü, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kanunlarda yerini aldı.

19.05.1938
Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
İşte bu bayram o bayram ki şen ola...
Hem bu memleketin üzerinde yaşadığımız, vatanı vatan yapan o kutlu zaferin ilk adımının atıldığı gündür. Hem de bu memleketi bize emanet bırakın Önder Gazi Mustafa Kemal'in doğum günüdür.
10 Kasım'da saygı, sevgi, rahmet ve özlemle andığımız bu askeri zekanın, asıl anılması gereken gün bugündür. Çünkü bugün aynı zamanda Atatürk'ü Anma Bayramı'dır.
Kurduğu Cumhuriyet'in şartı ulusal egemenliğin gününü çocuklara armağan eden bu lider, kendi doğum günü saydığı, kurtuluşun o kutlu gününü de gençlere armağan etmiştir. Çünkü bıraktığı mirasın koruyucusunun gençler olduğunun farkındadır. O yüzden 'Bütün ümidim gençliktedir.' demiştir. O yüzden gençlere 'Gençliğe Hitabe' ile seslenmiştir.
İlkokuldan bu yana şanlı Türk tarihini, gün geçtikçe detaylarıyla öğrenen bir nesil çocuğuyum ben. Atatürk köşesini süsleyen, her resmi bayramda pano hazırlayan bir çocuğum.
Ben bu memleketin her devrinin öğretildiği dönemin genç evladıyım. O nedenledir ki en sevdiğim şeyi yaparken, hem bir genç hem de bir kadın olarak bu 19 Mayıs'ta kendi bayramımda teşekkür etmem gereken bir Önder var.
Bu 19 Mayıs'ta anmam gereken bir Atatürk var...

İlkerleriyle, inkılaplarıyla, yaptığı devrimlerle, gösterdiği yolla... Bize anlattığı onca doğruyla...
Teşekkürler Ata'm!
Tanıdığı haklarla, sağladığı özgürlüklerle, bizlerin eline verdiği egemenlikle...
Teşekkürler Ata'm!
Türk gencine olan güveniyle, bize verdiği kıymetle, emanet ettiği Cumhuriyetle...
Teşekkürler Ata'm!
Sunduğun koca bir devletle, milletle, vatanla, memleketle...
Teşekkürler Ata'm!
Bu vatan da bu genç çocuklar da sana ve silah arkadaşlarına minattar.
Evlatların, ışık tuttuğun o yolda 19 Mayıs sabahı senin duruşundaki kararlılıkla izinde... Saygı, sevgi, en çok da özlemle...
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun!
Nice 19 Mayıslara, nice milli bayramlara...

Dipnot: Bu yazıyı yazarken özellikle 'Milli Bayramlarımı' kısmında, Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut'un kaleme aldığı "Samsun'un 'Gazi Günü' ya da '19 Mayıs Bayramı'" isimli makalesinden destek aldım.