Efsun Bilge Bilginer

We <3 Kargala

Şimdi sizi -2000 yıl önceye- Roma’nın en zengin ve en modern kenti Pompei yolculuğuna çıkaracağım; hazır mısınız?Sıcak bir Ağustos sabahı, yıllardan 79; sabaha karşı Vezüv Yanardağı aktifleşti. Roma’nın en zenginlerinin dağın eteklerine kurduğu bu kenti birden volkanik küller kapladı, insanlar ciğerlerine dolan gaz ve küllerden boğularak öldüler. 16 bin kişilik şehir, 15 dakika içinde koca bir mezarlığa döndü.

Romalılar burada büyük bir medeniyet inşa etmişti. Büyük villalar, modern yollar ile çağının çok ötesindeydi. Onca zenginlik, lüks evler, pahalı eşyalar… Ne var ki kurdukları medeniyetten toprak üstünde tek bir iz kalmamıştı o gün. Ta ki 1700 yıl sonra bir araştırmacı tesadüfen toprak altındaki insan şeklinde boşlukları fark edene kadar.

Gerçekten taş mı oldular?

Pompei, belki de hakkında en çok konuşulan ve teori üretilen medeniyet. Günah şehri diyenler, cinsel sapkınları yüzünden Tanrı tarafından helak edildiğini düşünenler, genelevler yüzünden Allah onları taş etti diyenler... İşin gerçeği şu ki Romalı zenginler eğer bir yanardağının bir şehri yok edebileceğini bilselerdi kenti başka bir yere kurarlardı. Peki taşlaşma konusu ne o zaman derseniz; anlatayım en basit haliyle.

Bizim müzede gördüğümüz, internette dolaşan fotoğraflardaki taş insanlar aslında alçı. Şöyle ki patlamada şehrin tamamı volkanik toz ve çamur ile kaplandı, lavlar tüm boşluklara doldu ve soğudukça taşlaştı, lavların altında kalan insanların vücutları çevresinde de kalıp oluştu. Bedenler çürüse de şekil olarak boşlukları kaldı. Uzmanlar bu insan şeklindeki boşluklara özel bir alçı dökerek insanların heykellerini çıkardılar. İşte bizim gördüğümüz taşlaşan insanlar değil onların beden boşlukları. Yani işin doğrusu böyle.

Bu kentin ünü sadece taş insan heykellerinden değil tabii. Cinsel hayatlarıyla da 2000 yıl geçse de hala gündemdeler. Pompei halkının ahlak anlayışı günümüzden farklı. Hem kadınlar hem erkekler çok eşli. Evli olsalar da birbirlerinin başkalarıyla da ilişki yaşamlarını hoş karşılayıp bir nefes alma olarak görüyorlar. Bize ne kadar garip geliyor değil mi? Ama o zamanın Pompei’si için biseksüellik de gayet normal.

Seksin başkenti Pompei

Bir de meşhur genelevleri var tabii. Liman kenti dedik ya; aylarca gemide kalan erkekler için Pompei, durak noktalardan biriydi. Tabii ilk soluğu da meşhur genelevlerinde alıyorlardı. Gece gündüz geldiklerinde dil bilmez, yol bilmez bu adamlar için şehrin caddelerine penis işaretleri ve yön tabelaları koymuşlardı. Aynı hoşgörü genelevlerde de mevcut. Adamlar dillerini bilmiyorsa nasıl bir seks istediklerini göstersinler diye pozisyonların resimlerini de yapmışlar girişe. Şehrin en işlek caddeleri de bu evlerin olduğu sokaklar. Şaşırdık mı?

Hadi biraz da sosyal hayattan bahsedelim. Peki sizce Pompeili kadınlar ve erkekler nasıl insanlardı? Kadınların boy ortalaması 1.50 erkeklerin 1.60’tı. Ortalama yaşam süreleri ise kadınlarda 28, erkeklerde 32 idi. Kadınlar sürekli doğum yapmaktan erkekle ise yanlış tek tür beslenmeden çok da uzun yaşamıyorlardı. Bu yüzdendir ki ilk doğum kontrol yöntemleri ve kondom denemeleri de burada başladı.

Medeniyetin ilkleri anlatmakla bitmez. Modern trafiğe kapalı yollar (at arabası), ilk üst geçit denemeleri ve yol aydınlatmaları da burada başladı. Yol üzerinde su ihtiyacını karşılamak için çeşmeler vardı ve bu suyu zenginlerin evine taşımak için  ilk hamallar ortaya çıktı. Reklam tabelaları da kullanılıyordu. Mimari açıdan gelişmiş olan şehirde zenginlerin ultra lüks villaları yazlık ve kışlık bahçeli içinde havuzu olan evleri vardı. Aslında  ev değil de küçük bir saray diyelim. Çocukların eğitimine önem verilirdi. Erkek çocuklar okula giderdi, kız çocuklarına da evde öğretmen eğitim verirdi.

Ateş seni çağırıyor!

Tarihteki ilk fastfood yemek kültürü Pompei’de başladı. Evet; bildiğimiz fastfoodcular, paket servis, takeaway dükkanlar buradaydı. Hamam yanlarındaki bu dükkanlarda tavuk, et çeşitleri yapılıyor, hamam çıkışı acıkan halk bu dükkanlarda ayaküstü yemeklerini yiyip eve dönüyorlardı.

İlk bulimia vakaları da Pompei halkında görüldü. Akşamları önce yemek yer sonra yediklerini kaz tüyü kullanarak kusarlardı. Nedeni ise daha fazla yemek yiyebilmek, yemek zevkinden daha fazla faydalanmaktı.

Bonus: Pompeili köle bir kadın... Ölüme uyurken yakalanmış, gazdan korunmak için ağzını ve burnunu kapatmaya çalışmış. Sıcakta üstünde sadece ince bir kıyafet ve köle kemeri var. Fotoğraftaki kuşaktan onun köle olduğunu anlıyoruz. O dönemde sahipler kuşaklara isimlerini yazardı. Bu da modern moda anlayışından tanıdık geldi mi? Taktığınız kemerlerleri düşünün; kocaman marka isimleri ve sembolleri taktığınız kemeleri süslemiyor mu? Peki o zaman buna modern kölelik mi diyelim yoksa modayı takip etmek mi? Yorum sizin!